حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT-BA-2022-MB-TR-13 |
H. 18 Cumâde’l Ûlâ 1444 M. Pazartesi, 12 Aralık 2022 |
Pakistan ve Bangladeş’in Bölünmesinin Yıldönümü Elim Bir Yıldönümdür, Müslümanlara Yeniden Birlik Oluşturmalarını Gerektirir
Pakistan, 1971 yılında bu günlerde ikiye bölündü. Birincisine Pakistan, diğerine Bangladeş dendi. Oysa yüzyıllar boyunca tek bir varlık idiler. Bu bölünme, Hindistan yarımadasını birkaç devletçiğe bölmek isteyen İngiltere’nin elim planının uygulanmasının bir sonucudur. İngiltere, 1947’de Hint yarımadasından çekildikten sonra bu devletçiklere atadığı ajan yöneticiler aracılığıyla çok ucuza kolaylıkla uzaktan yönetmeye amaçlıyordu. Kötü niyetli Britanya, bölünü projesini çeşitli din ve ırklardan oluşan halklara dayatabilmek için yüzyıllar boyunca hiçbir çatışma veya çekişme yaşamadan bir arada yaşayan ırklar ve dinler arasında savaşlar ve sorunlar yarattı. Alt kıta halkına kahraman liderler olarak pazarlanan yöneticiler ve liderler, yerel bazda taksim planını uygulamak için uğraştılar. Aslında onlar, kalben ve ruhen sömürgeci Britanya’nın bir ürünü idiler. Çoğu, İngiliz okullarında ve üniversitelerinde yetişip büyülenmişlerdi. Her zaman İslam ümmetini ve birliğini gözetleyip duran üçlü şer ittifakı İngiltere, Amerika ve Çin, bu bölünme sürecinin uluslararası sponsoru idi.
Ey Hindistan Yarımadasındaki Hindistan, Pakistan ve Bangladeş Müslümanları! Şüphesiz Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
إِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ“Şüphesiz bu, tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de Rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.”[Enbiya 92]
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” [Hucurat 10] Siz, Yaratıcı Subhânehu ve Teâlâ’nın tanımladığı gibi hayırlı ümmetin bir parçasısınız.
كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz”[Ali İmran 110] Yüce İslam, sizi birleştirmiş, aranızdaki etnik ve milli engelleri kaldırmış, sizi potasında eritmiştir. Birinizin diğerine takva dışında hiçbir üstünlüğü yoktur. Çünkü Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَلَا إِنَّ رَبَّكُمْ وَاحِدٌ وَإِنَّ أَبَاكُمْ وَاحِدٌ أَلَا لَا فَضْلَ لِعَرَبِيٍّ عَلَى أَعْجَمِيٍّ وَلَا لِعَجَمِيٍّ عَلَى عَرَبِيٍّ وَلَا لِأَحْمَرَ عَلَى أَسْوَدَ وَلَا أَسْوَدَ عَلَى أَحْمَرَ إِلَّا بِالتَّقْوَى“Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Dikkat ediniz. Hiçbir Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap olana, kırmızının siyaha, siyahın da kırmızıya takvadan başka hiçbir üstünlüğü yoktur. Allah katında en üstününüz, en fazla takva sahibi olanınızdır.”[Ahmed]
Ey Hindistan Yarımadası Müslümanları! Allah size İslam’ı lütfetti, bu sayede İslami kimliği kazandınız ve asırlar boyunca yönetimi altında birlik oluşturdunuz. Öyleyse aranıza bölünme fısıltılarını yerleştiren ve aranızda cahiliye naralarını körükleyen Batıya ve ajanlarına sakın aldanmayın. Ebu Davud, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
لَيْسَ مِنَّا مَنْ دَعَا إِلَى عَصَبِيَّةٍ، وَلَيْسَ مِنَّا مَنْ قَاتَلَ عَلَى عَصَبِيَّةٍ، وَلَيْسَ مِنَّا مَنْ مَاتَ عَلَى عَصَبِيَّةٍ“Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen de bizden değildir”Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem ırkçılığa karşı uyararak şöyle buyurmuştur:
دَعُوهَا فَإِنَّهَا مُنْتِنَةٌ “Bırakın, çünkü o kokmuştur.” [Buhari ve Müslim]
مَنْ تَعَزَّى بِعَزَاءِ الْجَاهِلِيَّةِ فَأَعِضُّوهُ وَلَا تَكْنُوا “Kim cahiliye övünmesiyle övünürse ona babasınınkini ısırtın ve kinaye yapmayın”
Ey Pakistan ve Bangladeş Müslümanları! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوَى وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ“Birr ve takva üzerine yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azabı şiddetlidir.” [Maide 2] Bir Müslümanın Müslüman kardeşiyle Allah’ın indirdiği yönetimin altında birlik oluşturmasından daha hayırlı bir takva var mıdır? Hepimizden daha hayırlı olanlar, bunun öncülüğünü yapmışlardır. Evs ve Hazrec’in birlik oluşturmasının ardından Muhacirler ile Ensar birleşmiştir. Öncesinde aralarında kuru ve yaşı yakan düşmanlık ve savaşlar hüküm sürüyordu. Savaşlar sebebiyle birçok insan hayatını kaybetmişti. Müslümanlar arasında birlik oluşturup yardımlaşmak, Allah’tan korkmanın gerekliliklerinden biridir. Hizb-ut Tahrir olarak biz sizi, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin gölgesinde “Allah’tan başka ilah yoktur ve Muhammed Allah’ın Rasûlü’dür” tevhit bayrağı altında birleşmeye davet ediyoruz. Bizimle el ele vermeye ve Ensar’ın dediği gibi demeye çağırıyoruz. Ensar, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i işitince, “Yahudiler ona iman etmede sizin önünüze geçmesinler” dediler. Öyleyse başkaları sizden önce Hilafeti kurmadan önce ülkenizde Hilafeti kuran öncülerden olun. Dünya ve ahiret şerefine nail olmak için bizimle çalışmaktan çekinmeyin.
Ey Pakistan ve Bangladeş ordusu! Siz, ümmetin güç ve kuvvet ehlisisiniz. Ensar, Allah’a ve Rasûl’üne yardım ettikleri ve Medine’de İslam Devleti’ni kurdukları için Ensarullah olarak anıldılar. Allah’a ve ülkenizde İslam Devleti kurmak için çalışanlara yardım etmek, boynunuzun borcudur. Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’teki Hindistan Yarımadası Müslümanları, İslam yönetimine geri dönmek ve aralarında yeniden birlik oluşturmak için can atıyorlar. Hizb-ut Tahrir’in liderliğinde İslam’ın yönetimi altında birleşmeleri, Raşidi Hilafet Devletinin güçlü bir dayanak noktasını oluşturacaktır. Hilafet, Allah’ın indirdikleriyle hükmedecek ve yeniden birlik oluşturmak için Hindistan alt kıtasındaki tüm Müslümanları birleştirecektir. O zaman bu dayanak noktası, doğuda Endonezya’dan batıda Fas ve Endülüs’e kadar şerli hükümdarlarca yönetilen işgal altındaki tüm Müslüman ülkelerin birleşmesi için bir hareket noktası olacaktır.
Ey askerler, ey İbnu’l Kasım’ın torunları! Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’i nusret verebileceğinizi ve çeşitli potansiyel zorluklarla yüzleşebileceğinizi bilin. Siz cihat ve mücadele ümmetindensiniz. O ümmet içerisinde ümmeti bir kaç yıl içinde dünyanın birinci devleti yapabilecek yiğitler, zenginlikler, kaynaklar ve nimetler vardır. O halde Rabbinizin rızasını kazanmak ve Ensar ile birlikte O’nun Cennetine kavuşmak için sakın bu fırsatı kaçırmayın.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
Mühendis Selâhaddin Adada
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Müdürü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |