1444 Yılı Mübarek İydül Edha Tebriki

Allahu Ekber, Allahu Ekber, La İlahe İllallahu Allahu Ekber ve Lillahi’l Hamd

Bismillahirrahmanirrahim. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam, gönderilenlerin en hayırlısı Efendimiz Muhammed’in, onun Alinin ve tüm ashabının üzerine olsun.

Hizb-ut Tahrir, mübarek İydül Edha vesilesiyle İslam ümmetinin bayramını en içten dilekleriyle kutlar ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan sevinçli, neşeli ve huzurlu günler geçirmesini ve bereketiyle kuşatmasını niyaz eder.

Ayrıca ben ve Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi başkanı, daire ve birimlerinde çalışan kız erkek tüm kardeşlerimiz, Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Alim Ata bin Halil Ebu Raşta’nın -Allah onu korusun- bayramını kutlamaktan mutluluk duyar, Mevla’dan İslam ümmetine zafer ve hakimiyet bahşetmesini niyaz ederiz.

İslam ümmeti, mübarek İydül Edha’nın gelişini kutluyor. İydül Edha, İslam’ın Müslümanların kalbine yerleştirdiği kurban ve bağış kavramını somutlaştıran bir vesiledir. İydül Edha, bize peygamberler ve takipçilerinin İslam’ın yüceliği uğrunda yaptıkları fedakarlıkları ve bağışları hatırlatıyor. Hizb-ut Tahrir, ümmete bu zorlu dönemde bu büyük anlamların önem ve ehemmiyetini hatırlatmak için bu mübarek bayramı fırsat bilmektedir.

Son yıllarda İslam ümmetin kimliğini hedef alan saldırılarla yeni meydan okumalar ortaya çıkmıştır. Özellikle Arap Baharı devrimlerinde göstericilerin “İlelebet liderimiz, Efendimiz Muhammed” sloganları atmalarıyla İslam’ın yeniden hayata dönüşüne dair umutların tazelenmesinin ardından Batı, ümmetin genç kız ve erkeklerinin kalbindeki bu umudu diri diri gömmek için girişimler başlatmıştır. Dolayısıyla sömürgeci kafir Batı’nın şu anki saldırısı, Müslümanların maneviyatına zarar vermeyi ve ideal İslami yaşama dönüş olasılığı konusunda umutsuzluk duygusu aşılamayı amaçlıyor.

Sömürgeci kafir Batı’nın saldırısında bu kez yeni olan şey, apaçık veya doğrudan değil hayatın her alanında İslami kavramların küçümsenmesiyle İslam kimliğin hedef alınmasıdır. Öyle ki Batı, ümmetin iradesini kırmayı, apaçık doğrudan eylemlerle kararlılıklarını uyandırmak yerine Müslümanların kalbinde şüphe ve hayal kırıklığı yaratmayı amaçlamaktadır. Bu saldırı birçok konuda kendini göstermiştir. En önemlisi, gizli bir mesajla Yahudi varlığı ile normalleşme politikasını empoze etme girişimidir. Söz konusu gizli mesajın amacı, mübarek toprağı kurtarmak için cihat kavramını iptal etmektir. Yine Haremeyn diyarında ahlaksızlık ve rezalet tezahürlerini yaymak için amansız ve hızlandırılmış çabalar da ortaya çıkmıştır. Suud Hanedanı yöneticileri, Müslümanlara, kutsal yerlerini savunamayacak kadar çaresiz olduklarını hissettirmek için sahneyi radikal İslam’dan ahlaksız laikliğe dönüştürme arzusundadırlar. Aynı şekilde Müslümanlardaki ülkenin efendisi oldukları, otoritesinden, güvenliğinden ve ülkede yaşayanlardan sorumlu oldukları hissini yok etmek için yüzyıllardır İslam ümmetinin kanatları altında yaşayan küçük etnik ittifaklar İslam ümmetine karşı kışkırtılmaktadır. Bu eylemlerin tümü kasıtlıdır ve amaçları laik koşulları ve ilkeleri pekiştirmek, İslam ümmetinin gençlerinin kalbine Hilafetin geri dönüş olasılığına dair umutsuzluk tohumları saçmaktır.

Bu itibarla İydül Edha’da Hizb-ut Tahrir, temel fikirlerinden biri olan Allah yolunda kurban olmak ve hak üzerinde sebat etmek gereği İslam ümmetini, özellikle de etkin kimseleri Batı tarafından yönlendirilen ve Müslümanların yöneticileri tarafından uygulanan bu kirli saldırıya karşı koymaya çağırıyor.

İslam ümmetinde yeni bir baharın doğuşunu engellemek için Batıyı pohpohlayan şeytanın vesveselerine gelince, ümmetin dinine olan hürmetinde ve Raşidi Hilafette soylu sahabe zamanında olduğu gibi İslami hayatı yaşama özleminde bir artma olduğunu gördüğünde yok olacaklardır.

İslam ümmeti Batı’ya bakıyor. Toplumlarının asimilasyonundaki apaçık başarısızlığını, artık İslam’a ve Müslümanlara karşı gizlenemeyen ırkçılığını, Müslüman ülkelerin zenginliğini yağmalama ve dünya çapında ekonomileri yok etme açgözlülüğünü ve çılgınlığını görüyor. Kadın-erkek arasında ayrım yapamayacak kadar zavallı hale gelmiştir!

Ayrıca ümmet, zalim yöneticilerinin birincil ve başlıca destekçisinin Batı olduğunu da biliyor. Keza Batı’daki tüm çarpıklıkların ve hayat hakkındaki ideolojisinin de farkındadır ve üçüncü bir yol arayışındadır. Bu üçüncü yol, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafette hayat bulan İslam’dan başkası değildir. Ümmet bu çözümü aynı adla adlandırmasa da pusulası her dönemeçte ve testte onu göstermektedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:﴿وَاللَّهُ متِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ﴾“Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlayacaktır.” ^{[Saff 8]}

Böylece ümmetin kaçınılmaz bir gerçek olarak İslam’ı ve yönetim sistemi olarak da Hilafeti seçtiği açıktır. Kamuoyu ve İslam Devletinin doğuşu için elverişli bir zemin oluşmuştur, geriye sadece güç ve kuvvet ehlinin nusret vermesi kalmıştır. Değişim onlara bağlıdır, çünkü otoriteyi kukla yöneticilerin elinden alıp yeniden ümmete verebilecek yetenektedirler. Şüphesiz işte bu, nefislerdeki değişimdir ve Allah katından gelen değişimi zorunlu kılar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: ﴿إِنَّ اللهَ لاَ يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتَّى يُغَيِّرُواْ مَا بِأَنفُسِهِمْ﴾“Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez” ^{[Rad 11]} Ey güç ve kuvvet ehli! Allah aşkına, Müslümanlara yardım edin, Allah aşkına, sayfalarınız dürülmeden önce dünyanızı kurtarın. Yoksa Allah’ı, Rasûl’ünü ve iman edenleri hoşnut ve memnun edemeden dünyadan ayrılmış olursunuz!

Allah’tan bu mübarek bayram sevincini zafer ve hakimiyet günlerinin habercisi kılmasını niyaz ediyoruz. Hizb-ut Tahrir olarak biz, size Nübüvvet metoduna bağlı kalacağımıza ve Hilafeti kurma çalışması yolunda sebat edeceğimize dair söz veriyoruz. Allah’tan, bizleri ve sizleri zafer ve hakimiyetini gerçekleştirmede başarılı kılmasını niyaz ediyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: ﴿إِنَّ اللهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْراً﴾“Allah, işinde galiptir. Allah her şey için bir kader tayin etmiştir.” ^{[Talak 3]}

Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber… La İlahe İllallahu Allahu Ekber ve Lillahi’l Hamd

Bayramınız mübarek olsun ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh