حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132013u2013MMBu2013TRu20130036 |
H. 18 Cumâde’s Sânî 1434 M. Pazar, 28 Nisan 2013 |
-Basın Açıklaması- Ürdün Hükümetinin, Hizb-ut Tahrir Şebâbatının Suriye Kadınlarını Desteklemeye Dönük Sempozyum Düzenlemesini Engellemesi, Ürdün Rejiminin de Esed Rejiminin Ortağı Olduğunu Göstermektedir!
İslam dünyasının yöneticileri ile rejimlerinin eylem ve davranışları, ihanetin son haddine kadar ulaşmıştır! Nitekim Ürdün rejimi, 27 Nisan 2013 Cumartesi günü Hizb-ut Tahrir şebâbatının, "Şam Özgürlerini Koruyacak Olan Hilafet'i Kurmak İçin Acele Edin" başlığı altında Suriye özgürlerini ve çocuklarını desteklemeye dönük sempozyum düzenlemesini engellemiştir.
Konferansın düzenlenmesinin engellenmesiyle ilgili bu aşağılık davranış Ürdün rejimini, mücrim Suriye rejiminin Şam'daki halkımıza karşı işlediği cürümlerde suç ortağı ve işbirlikçi olduğu konumuna düşürmektedir. Zira gücünü, halkımızın Suriye'deki mücrim Beşar'ın mubah kıldığı kanlarının dökülmesini önlemek ve özgürlerimizin gece gündüz çiğnenen ırzlarını ve onurlarını savunmak için tagut Esed ile savaşmak için yönlendirmek yerine Abdullah, bu güçlerini aralarında nenelerin, hamile ve çocuk emziren kadınların da olduğu yüzlerce kadını ve çocukları terörize edip korkutmak için yönlendirmiştir.
Ürdün liderliği, kadınların Suriye'deki bacılarına yönelik desteklerini ifade etmelerini engellediği bu aşağılık davranışıyla kafir Baas rejiminin Şam'daki iffetli kızlarımıza karşı işlemiş olduğu iğrenç cürümleri kabul eden bir liderlik olduğunu ifşa ettiği gibi artık Ürdün liderliğinin mücrim Beşar rejiminin safında yer aldığı noktasında hiçbir şüpheye de mahal bırakmamaktadır. Bundan dolayı Esed rejimi ile Abdullah rejimi, dahası bu Ümmete hıyanet etmek için bir araya gelen ve tertemiz iffeti kadınlardan intikam almaya susamış İslam dünyasındaki tüm rejimler arasında herhangi bir farkın olduğuna dair en ufak bir kayıt yoktur!
Aşağılık, ödlek, kalpsiz ve insanlığını kaybetmiş Ürdün rejimi, Suriye kadınlarından vazgeçtiği ve onların hayatlarını savunmak için hiçbir askerini harekete geçirmeyerek onları kaçınılmaz akıbetleri için Beşar'ın eline terk ettiğinde Suriye kadınlarına ihanet etmekle yetinmemiş ve yine Suriye kadınları kendisine iltica edip yardım istediği zaman yaşam için mücadele etmeleri amacıyla onları ez-Zaateri ölüm kamplarına koyduğunda da onlara ihanet etmekle yetinmemiş, evet rejim Şam özgürlerine dönük tüm bu hıyanetlerle yetinmemiş bilakis o, bu üst düzey sempozyumu engelleyerek kara sahifelerine başka bir ihanet daha eklemiştir. Dikkat edin o, Suriye'deki kardeşlerinin ve bacılarının doğranmasını reddeden ve muhlis ayaklanmacıların bu baskıcı laik diktatörlüğü İslamî yönetimle değiştirmek için girdiği bu saf savaşı destekleyen kimseleri susturmak için hazırlık yapmaktadır.
Ürdün ve diğer İslam dünyasındaki yöneticiler, Suriye'deki sadık ayaklamanın başarıya ulaşmasını engellemek amacıyla Batı'nın kendileri için çizdiği şeylere göre yürümektedirler. Bunu da Şam'da Hilafet'in kurulmasını engellemeyi hedefleyen Batı'nın planlarını desteklemek için yapmaktadırlar. Zira uzak yakın herkes, Hilafet'in yeniden kurulmasının Batı'nın İslam dünyası üzerindeki hegemonyasının sona ermesi ve bu Ümmetin kızlarına acı, yoksulluk ve hurumatların çiğnenmesinden başka bir şey getirmeyen ülkedeki Batının kukla ajanlarının ortadan kalkması anlamına geldiğini bilmektedir...
Ürdün rejimi, bu olayı engellemelerinin kendilerini güven içerisinde yaşamaya sevkedeceğini sanmaktadır. Zira onlara körlük isabet etmiştir! فَإِنَّهَا لا تَعْمَى الأَبْصَارُ وَلَكِنْ تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُور "Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lakin göğüsler içindeki kalpler kör olur." [Hac 46] Bilakis bunun aksine bu davranışlar rejimin düşmesini hızlandıracak ve Müslüman kadının şerefi ve onurunu hiçe sayan beşerî rejimlerin yerine Hilafet Sistemi'nin kurulmasının Müslümanlar için önemli bir ihtiyaç olduğunu ortaya çıkaracaktır. Nitekim kadının hak etmiş olduğu yüksek konumunu ve onurunu geri iade edecek olan bu İslamî Sistem'dir. Şayet onlar bu hareketin, Hizb-ut Tahrir'in kadınları ile Ürdün'deki muhlise kadınları susturacağını ve onların İslamî Hilafet Devleti'ni kurmaya dönük çalışmaya devam etmelerini engelleyeceğini sanıyorlarsa aldanıyorlardır! Çünkü onların bu hareketleri, bizim İslamî Hilafet Devleti'ni kurmaya dönük kararlılığımızı daha da artırmıştır.
Hizb-ut Tahrir kadınları, -sizin bize karşı olan bu saldırgan davranışlarınıza hiç aldırış etmeyerek- korkmaksızın cesur bir şekilde Suriye'deki bacılarını desteklemek ve bu konferansı engellemenizi kınamak amacıyla kuvvetlerinizin önündeki protestoda yer almışlar ve "Özgürlük, Özgürlüğü Savunur" şeklinde sloganlar atarak ve kendilerini koruyup savunacak olan Hilafet'in acil bir şekilde kurulmasına dönük propagandalar yaparak Ümmetlerinden vazgeçmeyi ve İslamî vaciplerini terk etmeyi reddetmişlerdir. Dolayısıyla bizler de açıkça ve cesur bir şekilde kamuoyuna ve medya organlarına dönük bu bayağı hareketlerinizi ifşa edeceğiz ve Allah'ın izniyle bu eylemler de sizin devrilmenizi ve yönetiminizin sona ermesini hızlandıracaktır.
Ey Müslümanlar! Ey Güç ve Kuvvet Ehli! Ey İslamî Ordular İçerisindeki Evlatlarımız!
Hepinizi, bu yöneticilerin kökünü kazımaya davet ediyoruz. Zira onlar, bu Ümmetin bedenindeki bir kanser ve onun harap olmasının kaynağıdır. Bu yüzden sizleri, Hilafet'i yeniden kurmak ve Müslümanların Halifesi olması amacıyla celil alim, büyük düşünür ve uzman siyasetçi Hizb-ut Tahrir'in emiri Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta'ya biat etmek için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermeye davet ediyoruz. Zira bu Ümmetin kızlarını koruyup gözetecek ve onların kanlarını ve şereflerini savunmak için hiç tereddüt etmeksizin veya gecikmeksizin Hilafet'in ordularını harekete geçirecek olan odur. Bu ise ancak fikrinde, fiilinde ve ihsasında İslam'ın somutlaştığı bir yönetici yoluyla olacaktır!
إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الأَشْهَادُ "Şüphesiz resullerimize ve iman edenlere, hem bu dünya hayatında hem de şahitlerin (şahitlik için) kalkacakları günde nusret veririz." [Mumin/Ğâfir 51]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |