حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132013u2013MMBu2013TRu20130059 |
H. 15 Ramazan 1434 M. Çarşamba, 24 Temmuz 2013 |
-Basın Açıklaması- Ey Mısırlı Müslüman Kadınlar! Hilafet Devleti Kurulmadıkça İslam'ın Gölgesinde Arzuladığınız Yaşam Asla Gerçekleşmeyecektir!
Reuters ve el-Cezira haber ajansları, birçok sayıdaki kadınların 21 Temmuz Pazar günü Kahire'de gösteri yaptıklarını ve bunun da 19 Temmuz Cuma günü Mansura şehrinde Mursî'ye destek gösterisine katılmaları sırasında öldürülen üç kadına karşı olduğunu ifade ettiler. Nitekim göstericiler, Mısır askeri liderlikten otoritenin Mursî'ye geri verilmesini talep ettiler. İşte bu kadınların öldürülmesi, Cumhurbaşkanı Mursî ile muhalefetin destekçileri arasında çıkan çatışmalar sırasında olmuştur.
Hizb-ut Tahrir / Merkezî Medya Bürosu Kadınlar Kısmı, Mısır'daki endişe verici olaylar ve siyasî gelişmelerle ilgili olarak aşağıdaki noktaları vurgular.
(1) Bizler, masum Müslümanların öldürülmesini ve kanlarının akıtılmasını şiddetle kınarız. Zira İslam, Müslümanlar arasındaki şiddete ve sınırların aşılmasına nefret bakar, kınar, dahası tamamen haram kılar. Nitekim Resulullah [SallAlahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmaktadır:
سباب المسلم فسق وقتاله كفر "Müslümana sövmek fasıklıktır. Onu öldürmek ise küfürdür."
(2) Mısır'daki izzetli ve sevgili bacılarımıza deriz ki; yüklenmiş olduğumuz İslam şeriatını yaşama ve onunla hükmedilme davası, gerçekten asil ve büyük bir davadır. Ancak bu, zamanın tekrar tekrar sadece laiklerin çıkarlarına ve kanunlarına hizmet edip korumak için boyun büküp küfrün bekçisi olduğunu kanıtlayan laik bir sistemle meşgul olmak yoluyla asla gerçekleşmeyecektir. Oysa sizler, dinini derinden ve büyük sevgiyle seven Allahu Teâlâ'nın muhlis kullarısınız. O halde müminler olarak, akidenizin aslı ve cevheriyle çelişen demokratik küfür sistemini kabul etmeyiniz. Bu ise insanın Rabbi olan Allah'ın ötesinde hükümleri insanların koymuş olmasından dolayıdır.
(3) Yöneticinin varlığının meşru olması noktasındaki İslamî bakış açısı, basitçe yönetimin İslam'a dayanmasını ve İslam'da Yönetim Sistemiyle ilgili olarak da sadece Allah'ın öğretilerine bağlı kalınmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla bu, Mansura'da yönetici olan kişinin görevden alınmasını ve aynı şekilde Mursî'nin de hiçbir şekilde İslam ile yönetmediğinin vurgulanmasını gerektirmektedir! Zira her ikisi de laik Cumhuriyet sistemini savunmakta ve "İsrail" ile olan gayri İslamî anlaşmaları korumayı taahhüt etmektedirler. Oysa demokrasinin, bu Ümmetin sırtındaki bir hançer olduğunu kanıtlanmıştır. Zira demokrasi, fasit bir sistem olup Mısır ve dünya çapındaki diğer Müslümanların ekonomik istikrarını, onurunu ve güvenliğini sağlamada ve garantilemede başarısız olmuştur. Dolayısıyla o, insanlar arasına fırkacılık, çatışma ve nifak tohumları ekmek için çalışan fırkacı bir sistem olup toplumda uyum, insicam ve vahdet oluşturmada da başarısız olduğu kanıtlanmıştır. Bunun da ötesinde o, güvenilirliğini kaybetmiş olan bir sitemdir. Nitekim Mısır ve adanı sayamayacağımız diğer dünya ülkelerindeki mevcut olaylar, onun, (yani demokrasinin), siyasî çıkarlarına muhalefet ettiğinde savunucuları ve destekçileri tarafından manipülasyona, dahası görmezden gelmeye ve yok sayılmaya maruz kaldığı da kanıtlanmıştır.
(4) Bizler Mısır'daki azize bacılarımızı, demokrasiyi kaldırıp atmaya ve sadece Hilafet'e davet etmeyi benimsemeye davet ediyoruz. Zira İslam'ı kamil ve kapsamlı bir şekilde derhal tatbik edecek ve sizler için siyasî adalet, ekonomik güvenlik ve onur gibi devrimin gerçek hedeflerini gerçekleştirecek olan tek sistem Hilafet'tir. Yine bizler sizleri, Müçtehid Komutan ve Celil Alim Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta'nın liderliği altında Hilafet'i kurmaya dönük çalışmasında Hizb-ut Tahrir'e destek verip yardım etmeye davet ediyoruz. Zira Hizb-ut Tahrir, sadece İslamî olan bir anayasa benimsemiş olup bugün Mısır ve diğer İslam ülkelerinin acısını çektiği birçok sorunlar için kapsamlı İslamî çözümlere da sahiptir ki bu çözümler derhal tatbik edilmeye elverişli olan çözümlerdir.
إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ أَن يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ "Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve resulüne davet edildikleri zaman, müminlerin sözü ancak "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!" [en-Nûr 51]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |