حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132013u2013MMBu2013TRu20130097 |
H. 17 Safer 1435 M. Cuma, 20 Aralık 2013 |
Basın Açıklaması Beşşar Rejimi Cenevre Konferansına Hazırlık Yapmak İçin 28 Çocuğu Öldürüyor
16.12.2013 Pazartesi günü Suriye İnsan Hakları Gözlemcisi, Pazar günü devrimcilerin kontrolü altındaki mahalleleri hedef alan hava bombardımanı sonucu 28 çocuğun şehit edildiğini bildirdi. Yerel Koordinasyon Komiteleri, gönderdiği e-postada Pazartesi sabahı rejim güçlerinin Pazar günü kurtarılmış Halep'e şiddetli bir saldırı başlattıklarını, savaş uçaklarının, Halep'in birçok mahallelerini varil bombası ve vakum bombaları ile bombaladığını söyledi. Son birkaç gün içinde Halep ve özellikle de devrimciler tarafından kontrol edilen mahalleler, yoğun ve şiddetli hava bombardımanına tanık oldu. Böylece mücrim Baas rejimi, bütün Suriye şehirlerini tahrip etmeyi ve sakinlerin evlerini başlarına yıkmayı sürdürüyor. Yaklaşık dört yüz kilogram ağırlığında patlayıcı taşıyan variller gibi her türlü mücrim yöntemlerde yaratıcılık sergiliyor. İki varil, bir Scud füzesine eşittir. Bununla hedef alınan mahalleler altüst ediliyor ve çok büyük yıkıma neden olabiliyor. Kadınların, enkaz altında çocuklarını ve ailelerini, çocukların da anne babalarını ve kardeşlerini aradıklarına tanık olundu. Kurtarma ekipleri, bölgeyi etkisi altına alan yoğun kar fırtınası nedeniyle kurbanların bulunduğu bölgelere ve özellikle de enkaz altında kalan yerlere ulaşamıyor. Aynı zamanda da Kıbrıs'taki Danimarka ve Norveç çalışma ekibi, Suriye'nin kimyasal silahlarını imha etmek için ilk sevkiyat transferine hazırlanıyor. Öte yandan tüm dünya, Cenevre 2 konferansı hazırlıkları da dâhil olmak üzere bu devrime karşı komplo kuruyor.
Ey İslam ümmeti! Beşşar ve yönetimini uzatmak için ona yardımcı olanlara karşı sessizliğiniz yetmedi mi? Onlar, devriminizi ve Allah'ın Şeriatını hâkim kılma isteğinizi çalma çabasındalar. Yanmış ve parçalanmış organların, yaslı kadın ve çocukların çığlıklarının yürekleri sızlattığı tüm bu sahneler karşısında tepkinizin sadece kınama ve reddetme ile kalması düşünüle bilinir mi? Kardeşlerinizin son kar fırtınasında toprağı döşek, gökyüzünü yorgan edindiklerini görüyorken, siz nasıl rahat bir yaşam sürebiliyorsunuz? Soğuktan dolayı birçok çocuk öldü. Bu çocuklara yardım etmeksizin sadece izliyor musunuz? Hükümetlere karşı nasıl sessiz kalırsınız? Nasıl o çocukları öylece kendi kaderlerine terk edersiniz? İster Ürdün ister Türkiye isterse Lübnan mülteci kamplarında olsun, onları nasıl çıplak, aç, susuz ve evsiz bu soğuklarla baş başa bırakabilirsiniz? Onların kanlarının ve canlarının donmasının yükümlülüğünü nasıl taşıyacaksınız? Onlar, yarın Allah huzurunda yardımsız kendi başlarına terk ettiğiniz için sizlerden şikâyetçi olmayacaklar mı? Bütün hükümetler, bu mültecilerin kendilerine bir yük olduklarını iddia ediyorlar. Sadece sığınmacı olarak kabul ediyorlar sonra onları şiddetli ve sert, ama belki de onlardan daha merhametli hava koşulları ile baş başa bırakıyorlar. Bakın rejim sadece bununla yetinmiyor, aksine onları karadan ve havadan takip ediyor, öldürüyor, katlediyor ve bombalıyor. Siz ise sadece ölü ve yaralı sayısını saymakla yetiniyorsunuz!
Ey Müslüman orduları! Siz bu zorbanın son üç yıldır işlediği katliam ve soykırımı seyrederken hiç mi yürekleriniz sızlamıyor, kanlarınız kaynamıyor? Niçin onlara karşı görevlerinizi yerine getirmiyorsunuz? Kardeşlerinizin acılarına kulak tıkayan, yardım etmek için harekete geçmeyen hükümetlerinizin uygulamalarına karşı gurur ve yiğitliğiniz hiç mi galeyana gelmiyor? Aksine hükümetler, onlara karşı kasap Beşşar ile işbirliği yapıyorlar. O insanlar, hükümetlerden eman istediklerinde yaz sıcağında ve sert kış soğuğunda onları ölüm kamplarına terk ettiler. İçinizde İslam ve Müslümanların yardımına koşacak, sabah akşam mustarip olan, açı çeken kadın ve çocuklara yardım eli uzatacak komutan Râşitler yok mu? Yöneticilerinizin zulmü ve zorbalıklarından siz ve ümmetiniz, ancak İslam ve Hilafet Devleti kurmak için çalışanlara yardım etmekle kurtulabilirsiniz. Şüphesiz ki Hilafet Devleti zalimlerin, uşakların ve onlara yardım edenlerin ellerini kollarını demir yumrukla kıracaktır. Artık hak ve batıl fustatı herkes için aşikârdır. Ahiretinizi seçin ve hak fustatına sahip olun. Râşidi Hilafet Devletini kurmak ve Hizbin Emiri Ata ibn Halil Ebu Raşta'ya Müslümanların Halifesi olarak biat etmek için Hizb-ut Tahrir'e nusret verin. İşte o zaman Allah'ın izniyle en hayırlı komutanın en hayırlı orduları olur, hem dünyanın hem de ahiretin hayrına erişirsiniz. لا يَسْتَوِي مِنكُم مَّنْ أَنفَقَ مِن قَبْلِ الْفَتْحِ وَقَاتَلَ أُوْلَئِكَ أَعْظَمُ دَرَجَةً مِّنَ الَّذِينَ أَنفَقُوا مِن بَعْدُ وَقَاتَلُوا وَكُلًّا وَعَدَ اللَّهُ الْحُسْنَى وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ "Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. İçinizden, fetihten önce harcayanlar ve savaşanlar, bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah, hepsine de en güzel olanı vadetmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." [Hadid 10]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu
Kadınlar Kısmı
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |