29 Mayıs 2015 tarihinde bir televizyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye muhalefetini desteklemek için Suriye’de tampon bölge oluşturma konusunda Suudi Arabistan ve Katar ile anlaştıklarını söyledi. Bir atasözü vardır “Hiç gelmemektense geç gelmek daha iyidir.” Erdoğan, Mayıs 2011 yılında Şam kasabını mücrim Hafız Esad için tarihi bir kilometre taşı olan “Hama Katliamı”nın tekrarlanmaması konusunda uyarmıştı. Erdoğan’ın bu söylemi, yaralı Suriye halkı için müjdeli bir haber mi?

Şimdi onlar, Beşşar ve onun Şebbihalarının ihanetine karşın rahat ve güvenli bir şekilde uyuyabilirler mi?

Yoksa Ankara’nın yeni Sultanı, Beşşar’ı uyardığı tarihten yaklaşık dört yıl sonra zalim Şam çetelerinin elleriyle kocalarını, babalarını, oğullarını kaybeden gözü yaşlı, dul ve yetimlerin çığlık ve haykırışlarına yanıt vermek için harekete geçme kararı mı aldı?

Ama yukarıda belirtilen haberi okuyan biri, Erdoğan’ın “Ankara’nın, tampon ve uçuşa yasak bölge oluşturulması konusunda şu ana kadar Washington ile bir anlaşmaya varmadı.” açıklamasını anlar. O halde bu, sadece Suudi Arabistan ve Katar ile varılan bir anlaşmadır. Ama iş bununla bitmiyor. “Yeni Osmanlıcılık” bayraktarlığı yapan Ankara’nın Sultanı, hâlâ Washington Siyah Saray’daki efendisinin onayını bekliyor. O efendi ki, Kuzey Suriye’de uçuşa yasak bölge uygulama niyetinde olmadığını tekrar tekrar açıkladı. Başka bir deyişle, Erdoğan hümayunu ile kutsal Suriye halkının sevinci tamamlanmayacak. Hâlâ Siyah Saray idaresinin onay vermesini beklemektedir. Erdoğan’ı alkışlayarak Mısır meydanlarında es-Sisi’nin katliamlarına destek veren Siyah Saray değil midir?

Şam kasabı, baş destekçisi Amerika’dan emin olduğu için bu yıl Halep’in Şiar semti ve el-Bab kasabasındaki el-Hal pazarına düzinelerce yaralı ve onlarca şehide yol açan varil bombaları atarak çok büyük katliamlar işledi.

Suudi yöneticilere gelince, Allah’ın dinine yardım etmek için değil de Allah’ın düşmanlarının planlarını uygulamak için Yemen’de [kutsal cihat] ile oyalanıyor! Şam kurbanları ise, veba ve hastalığın kaynağı olan Siyah Saray idaresinin onayını beklemek zorundalar! Bugün Müslüman ülkelerin kalpleri kapalı, kulakları sağır olan yöneticilerinin duymak istemedikleri çığlıklara icabet eden Raşit Halife Mutasım Billah nerede?

 “Rabbe yemin olsun ki Vah Mutasım sözü yetim çocukların ağızlarından mermi gibi çıktı,

Yöneticilerin kulaklarını çınlattı, ama Mutasım’ın kahramanlığı onların kulaklarını çınlatmıyor.”

Allahım ümmeti Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem için doğruluk yolunu hazırla ki itaatkârlar izzet, isyankârlar da zillet bulsun. Allahım Müslümanlar için onurlarını koruyacak, kanlarının intikamını alacak, mallarını muhafaza edecek ve saldırgan günahkârlar karşısında kendilerini savunacak bir Halifeye biati hızlandır. Şöyle buyuran Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ne kadar da doğru söylemiştir:

وإنما الإمام ‏جنة يقاتل من ورائه ويتقى به‎“İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” ^[Müslim]

Ey İslam ümmeti! Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışanlar ile birlikte çalışın ki her iki yurtta da kurtuluşa eresiniz. Allah’ın rızası ise daha büyüktür.