حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2015–MB–TR–37 |
H. 09 Şa’bân 1436 M. Çarşamba, 27 May 2015 |
Büyüklerin Suçunu Yemenli Çocuklar Çekiyor
BM Çocuk Fonu "UNICEF" İcra Direktörü Anthony Lake, 24 Mayıs Pazar günü yaptığı açıklamada Yemen'deki çatışmanın şiddetlenmesi sonucunda 135 çocuğun öldüğünü ve 260 çocuğun da yaralı olduğunu söyledi. Lake, Cenevre'den söz ederek uluslararası insan kanunu uyarınca çatışmanın taraflarını çocukları korumaya çağırdı. Şiddet eylemlerinden zarar görenlere, hastalara, zayıflara ve yaralılara yardım sunmak için savaş sırasında "insani duruş" sergilemeye davet etti. Ve çatışma nedeniyle Yemen'de öldürülen çocukların sayısının günden güne arttığını belirtti. Ülkedeki şiddetin cezasını daha fazla çocukların çekmemesi gerektiğine dikkat çekti.
İvme kazanan ve tehlikeli bir hal alan bu olaylar nedeniyle Müslümanlar sıkıntıya düştü. Ülkeleri yıkıldı, katledildiler, güçleri darmadağın oldu. Belleri kırıldı, paramparça oldular. Göçe maruz kaldılar, aç ve sefil yollara düştüler. Sıkıntılarını hafifletmek ya da bazı ihtiyaçlarını gidermek amacıyla yardım dilenmeye ve el açmaya başladılar. Tüm bu olanlar karşısında açgözlü tamahkâr dünya sessizliğe büründü. Silahsız ve korumasız Müslümanları savaşlara sürükleyen Müslümanların yöneticileri de onları kaderlerine terk ettiler. Sonra kalkıyor BM, tüm kuruluş ve örgütleriyle çocukların içinde bulunduğu duruma timsah gözyaşları döküyor. Yalancıktan korku ve endişelerini dile getiriyor. Yemen'i vuran fitne fırtınası nedeniyle çocukların ulaştığı hale üzülüyor. Hâlbuki kâfir Batı, ümmeti körü körüne savaşa sürüklüyor, savaş yoluyla Yemen'de çıkarlarını koruyor. Kadın ve çocuklar dâhil Yemen halkı ölmüş hiç umurunda değil. Bu savaş sebebiyle ölenler, komşu ülkelere göç edenler, göç ederken sıkıntılara maruz kalanlar olduğu gibi kendileriyle iletişimi kesilenler, ölüp ölmedikleri bilinmeyenler de var.
Çocukları Koruma Örgütü "SEYAJ" Başkanı, şu an farklı düzeylerde devam eden çatışma ve savaşlar nedeniyle en çok zarar görenlerin Yemenli çocuklar olduğunu vurguladı. "Çocuklar çok zarar görüyor. Bu zarar sadece ölüm ve fiziksel yaralanma ile sınırlı değil, aksine psikolojik kriz ve kâbus yaşıyorlar. Geceleri uykularından silah ve uçak sesleriyle uyanıyorlar. Her an tepelerine bomba düşecekmiş gibi hazır ve teyakkuz içindeler. Bu yüzden evlerini, okullarını ve hayallerini terk etmek zorunda kalıyorlar. Yetişkin adamlar gibi ailelerinin acılarına ortak oluyorlar. Mülteci kamplarında sağlıksız ortamlarda yaşıyorlar. Yeterli gıda ve hayatı idame ettirmek için temel insan ihtiyaçları, hatta temiz su bile yok. Yetersiz ve kötü beslenme, bulaşıcı salgın hastalıklara karşı yetersiz aşı nedeniyle salgın hastalıklar kol geziyor. Bu da ailelerin sıkıntılarını daha da artırıyor." dedi.
Ey her yerdeki Müslümanlar!
Yemen'deki kardeşleriniz, yiyecek ve giyeceğe değil, aksine Yemen'i kasıp kavuran, sıkıntılarını artıran, acılarına daha da acı katan ve ailelerini derinden yaralayan zulme dur demeye ihtiyaçları var. Ailelerini darmadağın eden, çocukların hayallerini yıkan, kadınları dul bırakan, yaşlıları kahreden kararlılık fırtınasına değil yaralarını saracak birilerine ihtiyaçları var. Dilinize doladığınız meşruiyetin kendisi gayri meşrudur. Çünkü halkın hükümeti halk tarafından seçilmedi. Aksine zorla dayatıldı. Meşru ve Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın Müslümanlara kurulmasını farz kıldığı devlete gelince, hiç kuşkusuz bu, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletidir. Hilafet, etnik ve mezhepsel eğilimler eritir, sadece hakkın sesine kulak verir. Ki o bütün toplulukları potasında eriten İslam'ın sesidir.
İslam ümmeti, diğer ümmetlere nazaran tek bir ümmettir. Savaşı da bir, barışı da birdir. Bir uzvu rahatsızlandığında, ateş ve uykusuzluk tüm ümmete sirayet eder. Ondan kurtulmak için seferber olur. Bunun içindir ki Hizb-ut Tahrir olarak biz, bütün İslam ümmetini azmini ve kararlılığını bilemeye, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz. İşte sömürgeci kâfirin elinden kurtulmanın, hakkını geri almanın, işleri mecrasına koymanın ve diğer ümmetler arasında hak ettiği liderlik pozisyonuna kavuşmanın yol ve yöntemi budur. İşte çalışanlar bunun için çalışsın.
إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلْ الْعَامِلُونَ
"Şüphesiz bu, büyük bir başarıdır. Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!" [Saffat 60-61]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |