28 Ağustos 2015 tarihinde Interfax ajansının aktardığı bir habere göre, 4 ile 9 yaşları arasında küçük kız çocuklarına yasadışı bir şekilde eğitim verdiği için Kırgızistan’ın güneyindeki Oş kentinde Hizb-ut Tahrir üyesi bir kadın gözaltına alındı. Oş bölgesindeki polis departmanının resmi sözcüsü Jenic Ocherbayev, Interfax haber ajansına yaptığı açıklamada “Gözaltına alınan bayanın küçük kız çocuklarına dini eğitim verme izni yok. Ayrıca evinde yapılan arama sırasında aşırı dinci kitaplar, broşürler ve bildiriler ele geçirildi ve tüm bunlara el konuldu. Bu nedenle bayan, gözaltında tutuluyor.” diye konuştu. Bu gözaltılar, Kırgızlı yetkililerin İslam’a ve Müslümanlara karşı yürüttükleri çılgınca kampanyanın bir parçasıdır. Başörtüsü ve sakal yasaklanarak, gençlerin camilere gidişleri engellenerek tüm dini şiarlara karşı bir savaş başlatıldı. İyiliği emreden, kötülükten men eden dindar Müslüman erkek ve kadınlar hedef alındı.

Aşırıcılık ve terörizme karşı mücadele bahanesiyle Kırgız güvenlik güçleri, Hizb-ut Tahrir’in kadın erkek üyelerini kovuşturuyorlar. Hapse atarak onlara işkence ediyorlar. Terör faaliyetleri ve şiddet suçlamasıyla yaftalamak için uzun zamandır çabalıyorlar. Hâlbuki yediden yetmişe herkes biliyor ki Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslam olan siyasi bir partidir. Değişimde Peygamber Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’insiyasi metoduna göre hareket etmekte ve zerre kadar ondan sapmamaktadır. Ama basiret ve feraset sahibi olanlar çok iyi bilirler ki, Hizbin davetine olan yönelim, İslam sevgisi ve İslam’ı tekrar hayatta var etme özlemi nedeniyle insanların Hizbin etrafında toplanması Kırgız hükümetini öfkelendirmekte, Hizb-ut Tahrir’i yasaklamaya kalkarak ona karşı kumpas kurmaktadır.

Hizb-ut Tahrir Merkez Medya Bürosu Kadın Kolları olarak biz, kardeşimiz ve her dindar Müslüman bayanın haksız yere gözaltına alınmasını şiddetle kınıyoruz ve bu vesileyle şunu vurgulamak istiyoruz:

- Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslam olan siyasi bir partidir. Allah’ın emrine imtisal etmek ve rızasına nail olmak için kurulmuştur. Allah’ın indirdiğine göre hükmeden İslam Devletini yeniden kurmanın hasretiyle yanıp tutuşmakta ve büyük bir farzı yerine getirmek için çalışmaktadır. Hizbe engel olmak, Allah’a, İslam’a ve İslami hayatın yeniden başlatılmasına düşman olmak demektir.

- Bu partinin saflarında yer alan kadın ve erkek olarak bizler, kendimizi bu tertemiz davete adadık. Cezaevleri ve baskılar bizi yıldıramaz. Azim ve kararlılığımızı zayıflatamaz. Bu yüzden Kırgız hükümetinin yaptığı şeyler, sadece kararlılığımızı bileyecektir. Zulüm ve zalimleri ortadan kaldırmak için yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz. Ne hüküm verirlerse versinler. Ancak bu dünya hayatına hükmedebilirler.

- Allah Subhânehu ve Teâlâ bayan kardeşimize sabır ve sebat versin. Ve gururla sabredenlerden olsun. Allah’ın vaadi haktır ve akıbet muttakiler içindir. Allah’ın izniyle onların kurduğu tuzaklar bize asla zarar veremez.

قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ اسْتَعِينُوا بِاللَّهِ وَاصْبِرُواْ إِنَّ الأَرْضَ لِلّهِ يُورِثُهَا مَن ‏يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ “Musa, kavmine, “Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır. Ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır” dedi.” ^{[Araf 128]}

Son olarak Kırgızistan yöneticisi Almazbek Atambayev’e, avanelerine ve onun istihbaratına deriz ki, zulüm, Kıyamet gününün karanlıklarıdır. İslam davetini taşıyan Müslüman bayanları haksız yere gözaltına almak, zulmün ta kendisidir. Bu nedenle yaptıklarından ve Allah’ın zalimler için vaat ettiği elim bir azaptan sakınmalıdırlar. Yine onlara deriz ki, zamanı gelen bir fikrin karşısında durmak hiç de akıllıca bir iş değildir. Hapis, işkence ve baskılar, düşüncelere karşı asla fayda etmez. Onun için devrilmek üzere olan sarsılmış tahtlarına dikkat etsinler. Kutsalları ve onurları ihlal ettikleri için dünyevi ve ahiretteki cezayı hesaba katsınlar.

إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَئِكَ فِي الأَذَلِّينَ كَتَبَ اللَّهُ لَأَغْلِبَنَّ أَنَا وَرُسُلِي إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ“Allah’a ve Rasûlü’ne düşman olanlar var ya, işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar. Allah, “Şüphesiz ben ve Rasullerim galip geleceğiz” diye yazmıştır. Şüphe yok ki, Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” ^{[Mücadele 20-21]}