Basın Açıklaması

“Demokrasi Projesi” Arap Baharı Kadınlarına Hiçbir Şey Veremedi!
Yalnızca Gerçek İslami Devrim Onlara Onurlu Bir Gelecek Hayali Sunabilir!

Ocak ve Şubat ayları, Tunus, Mısır, Yemen, Libya ve Suriye’de acımasız diktatörlüklere karşı başlayan devrimlerin 5.ci yılına girildiğini ifade ederler. Bazıları, laik demokratik zorbaların değiştirilmesiyle insanların onur ve müreffeh bir topluma kavuşacaklarını hayal ettiler. Kadınlar, diktatörleri deviren ve bazı ülkelerde laik demokratik sistemin doğuşuna yol açan protestolarda önemli bir rol oynadılar. Birçokları laik demokrasilerin Arap dünyasında kadınların haklarını iyileştireceği hayaline kapıldı. Ancak geçen beş yılın ardından bu “demokrasi projesi”, bölge kadınlarına tutulmayan boş vaatler ve kırık düşlerden başka hiçbir şey vermedi. Tunus ve Mısır, zorba liderler tarafından yönetilen bir kısır döngü girdabına girdi. Toplumlara istikrarsızlık ve güvensizlik hâkim oldu. İşsizlik ve yoksulluk çığ gibi büyüdü. Gıda ve yakıt fiyatları sürekli arttı. Kadınlar, dayanılmaz yaşam koşullarına maruz kaldı. Bu arada Libyalı kadınlar, yolsuzluk ve şiddetin hâkim sürdüğü başarısız bir devlette yaşam mücadelesiyle çırpınıyorlar. Şu an Yemenli kadınlar, ABD tarafından fitili ateşlenen acımasız ve gaddar bir savaşın biçare kurbanlarıdır. Ya bomba ve mermilerden dolayı ölüyorlar ya da insani felaketten dolayı. Şu an Yemen’de 6 milyon insan açlığın eşiğinde.

Ayrıca Tunus, tüm CEDAW [Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi] kısıtlamalarını kaldırarak ya da cinsiyet eşitliğini öngören 46. Maddeyi yeni anayasaya derç ederek ya da mecliste kadınlara eşit temsil hakkı vererek yeni laik demokratik sistem altında bölge kadın hakları için mücadele eden bir lider görüntüsü çiziyor. Ama tüm bu yapılanlar, kadınların yaşam standartlarını iyileştiremedi. Bugün neredeyse ülkedeki iki kadından biri şiddet mağdurudur. İşsizlik %30’a yakındır. Yaklaşık halkın altıda biri yoksulluk sınırının altında. Toplumsal cinsiyet eşitliğini yeni anayasasında kanun haline getiren Mısır, kadınlara yönelik şiddet artışını ya da ülkede artan çocuk yoksulluğunu önlemede çaresiz kaldı. Şu an çocukların yüzde ellisi yoksulluktan mustarip. Mısır gençleri arasında artan işsizlik seviyesi hat düzeyde, şu an gençlerin dörtte biri işsiz. Mısır’ın son zorbası ve kasap es-Sisi’ye karşı mücadele eden yüzlerce kadın, cinayet kurbanı ya da gözaltına alınıp işkenceye maruz kaldılar. Tüm bunlar, insan yapımı kâfir laik demokratik sistemin, ümmetin kızlarına zerre kadar iyilik sunamadığının açık ve kesin kanıtıdır. Ayrıca bunlar, demokratik sistemin İslam dünyasında, Batı ve doğusuyla diğer devletlerde kadınların yaşadığı politik, ekonomik ve sosyal sorunların çözümünde tamamen aciz kaldığını kanıtlamaktadır. Bu nedenle İslam ülkelerinde hâlâ demokrasi yolunda yürümek, bölge kadınları için başarısızlık döngüsünden başka bir şey değildir. Böyle bir sistem için mücadele etmenin ne gibi meyvesi olabilir ki? Tabii ki şiddet, cinsel taciz, istismar ve yoksulluk. Bugün dünyada milyonlarca kadın için yoksulluk tam bir baş belasıdır. Bu sistem İslam dünyasındaki kadınların hayal kırıklığını artırdı. Onlara sadece zillet, acı ve paramparça olmuş düşler vadetti. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَا يُلْدَغُ الْمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ وَاحِدٍ مَرَّتَيْنِ “Mümin aynı delikten iki kere sokulmaz.”

Değerli Müslüman kardeşlerimizi bu toprakların geleceği için laik demokrasiyi kurtuluş olarak gören Batı sömürgecilik yalanlarını reddetmeye çağırıyoruz. Bu yalan, kadınları boş hayal ve beyhude çabalarla uğraştırarak kandırıyor. Yaşamları üzerinde yıkıcı izler bırakıyor. Biz, anayasalardaki göstermelik girişimlere ve kadınlara sadece kırıntılar sunan parlamentolara yeter artık diyoruz. Biz, değerli Müslüman kardeşlerimizi Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın sistemi olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için gerçek ve asil İslami devrim mücadelesinde Hizb-ut Tahrir’li kadınlara katılmaya davet ediyoruz. Bu sistem, bizlere vurulan prangaları kıracaktır. Zira Âlim ve hikmet sahibi Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın hükümleri, her insanın sorununa sağlıklı çözümler üretir. Biz kadınların haklarını garanti eder, şiddet, yoksulluk ve zulümden bizi korur. Dolayısıyla onurlu yaşam hayallerimiz, sadece bu İslami sistemin doğuşuyla gerçekleşecektir.

Dr. Nesrin Nevaz     
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Kadın Kolları Başkanı