21 Ocak 2016 tarihinde BBC’nin aktardığına göre Tacikistan hükümeti, “Tacik kültürüne yabancı ve aykırı olduğu” belirtilen elbiseleri yasaklama kampanyasına hız verdi. Hükümet, bu kampanyaya 2015 yılında zorla kadınların başörtüsünü çıkartarak ve erkeklerin de sakallarını kestirerek başlamıştı. Emniyet yetkilileri, şuana kadar 1700 kadının başörtüsünü çıkarttı ve 13000 erkeğin de “çok uzun” olduğu gerekçesiyle sakalını kestirtti. Tacikistan Müslümanlarının İslam’ı eğilim ve İslami hükümlere olan bağlılıklarında görülen artış nedeniyle paranoyaya kapılan rejim, İslami kıyafet satan 162 mağazayı kapattı. 13 Ocak 2016’dan itibaren çocuklara Arap isimleri vermek yasak.

Sıradan Müslümanlara uygulanan baskıcı ve barbarca uygulamaları haklı göstermek için Devlet Başkanı İmamali Rahman, artan radikalleşme ve IŞİD gibi terörist örgütlerin cazibe merkezi haline gelmesinin arkasına sığınıyor. Artık Tacikistan Müslümanlarına gerçek teröristin kim olduğu bir sır değil. Hükümet, İslami eğilimi olanlara vahşice ve barbarca baskı yapıyor.

Devlet Başkanı Rahman, halkın yozlaşmış sisteme ve haydut iktidara saygı ve sadakati kalmadığını biliyor. Bu yüzden casusluk, işkence ve kaba kuvvet yöntemlerini kullanarak acımasız iktidarını korumaya çalışıyor. O da eski rejim yöneticilerinin yolundan yürüyen bir kukladır. Zayıf bir karaktere sahiptir. Halkı kontrol altında tutmak için kaba kuvvet ve istikrarsızlığı bir silah olarak kullanıyor. Bu korkunç yöntemler, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya kulluk eden dindar Müslüman kadınların kararlılık ve azmini kıramaz. Yaratıcıya isyanda yaratılana boyun eğdiremez. Bu korkak rejimin kaprislerine boyun bükerek İslami giysi ya da İslam’ın herhangi bir hükmünden asla vazgeçmezler. Herhangi bir ülkede yönetici elitin bu tür umutsuz yöntemleri, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem getirdiği İslami değerlerin üstünlüğünü göstermektedir. Hiçbir şekilde İslam’ın değerleri şiddet eğilimli değildir. Aksine insanları dinlerin baskısından İslam’ın aydınlığına çıkarır.

Tacikistan halkı yedinci yüzyılda Müslüman oldu. Rus diktatörler tarafından en şiddetli zulüm ve baskılara maruz kaldılar. Ama üstesinden geldiler. Bu imanın küfre galip geldiğinin en iyi kanıtıdır. Evet, Tacikistan Müslümanları, sarsılmaz bir imana sahiptir. Allah’ın Kitabı ve Rasûlü’nün Sünnetiyle yönetilmek istiyorlar. Ne pahasına olursa dünyalık zorluk ve meşakkatlere asla boyun eğmezler.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu Kadın Kolları olarak biz, milli değerlere uygun şekilde giyinmeye ve küfür kanunlarına itaat etmeye zorlanan Tacikistan halkına deriz ki, evvela Allah’ın adil hükmü ve lütfuyla sonra da Celil Âlim Şeyh Ata ibn Halil Ebu Raşta liderliğinde Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti için çalışan Hizb-ut Tahrir’in kararlılığıyla baskıcı rejimin kısıtlamalarından en kısa zamanda kurtulacaksınız. Bu büyük devlet, İslami kıyafet giyen ve İslam’ın bütün hükümlerine bağlanan kadınların yegâne garantörüdür. Allah Subhânehu ve Teâlâ bizi bu büyük zaferle onurlandırana kadar bizim ve Tacikistanlı kardeşlerimizin kalbine güç ve kuvvet versin. Onları dinleri üzerinde sebat ve cesaret ile rızıklandırsın. Ki dinden uzaklaştırmak ve korkutmak isteyen bu acımasız rejimin umutsuz uygulamaları onları sarsmasın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

يُثَبِّتُ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِ وَيُضِلُّ اللَّهُ الظَّالِمِينَ وَيَفْعَلُ اللَّهُ مَا يَشَاء “Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.”^{[İbrahim 27]}