“Musul Yargı Konseyi, Musul’un afet bölgesi ilan edilmesini istedi... Koalisyon güçlerinin 23 Mart 2017 Perşembe günü Musul’un El Cedide Mahallesi’ni hedef alması sonucu çoğu kadın ve çocuk 230 kişi hayatını kaybetti.”^{[24.03.2017 el-Arabiya]} Öte yandan “Musul Yargı Konseyi Başkanı Besme Besim’e göre yaklaşık bir hafta önce koalisyon güçlerinin Musul’un batısındaki El Şatır Mahallesi’ne düzenlediği hava saldırısında ölen sivillerin sayısı 500’den fazla... Bir Musul Sivil Savunma kaynağı “Kadın, çocuk ve yaşlılar dâhil sayıları 2070 olduğu tahmin edilen yüzlerce ailenin, Musul’un El Cedide, El Müşahade, El Akidat, Babul Cedid, El Faruk ve El Metahin Mahallerinde hâlâ enkaz altında olduğunu açıkladı.”^{[25.03.2017 el-Cezire]} Birleşmiş Milletler, hükümet güçleri şehrin kontrolünü yeniden ele geçirmek savaşırken Eski Musul kentinde 400 bin Iraklı sivilin muhasara altında olduğunu bildirdi.

Musul’daki trajik durum ve felaketin boyutu karşısında sözcükler kifayetsiz. Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yüzlerce masum insan, Amerika’nın sömürge emelleri, vahşet ve barbarlığının bedelini hayatıyla ödedi. Bu hava saldırısı, 2003 Irak işgalinden bu yana Amerikan ordusunun sivillere yönelik düzenlediği hava saldırıları arasında en ölümcül olanıdır… Irak İnsan Hakları Gözlemevi, “19 Şubat’ta başlayan askeri operasyonlardan bu yana Irak’ın kuzeyinde yer alan Musul’un Batı kesiminde 3846 sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı.”^{[25.03.2017 El Haliç Online]} Artı yüz binlerce insan göç etmek zorunda kaldı. On binlerce insan da kentte koalisyon güçlerinin çekici ile IŞİD’in örsü arasında sıkışmış durumda. Üstelik yüzlerce ev yerle bir oldu. Rakamlar ve istatistikler, Musul’daki insani trajedinin artabileceğinden söz ediyorlar.

Cani Amerika, hem IŞİD’le mücadele bahanesiyle Musul’da masum çocuk ve kadınları soğukkanlılıkla katlediyor, hem de 25 Mart 2017 Cumartesi günü yayınladığı soruşturmada korkunç suçuyla övünüyor: “Koalisyon, Irak Güvenlik Güçleri’nin talebi üzerine Musul’un batısında sivil ölümlerinin yaşandığı noktayla uyuşan bir lokasyonu vurdu.”^{[25.03.2017 Reuters]} Bu soruşturma, Amerika’nın kibir ve küstahlığını, Irak savaşının gerçek amacını gösteriyor. Öyle iddia edildiği gibi Irak savaşının amacı IŞİD’le mücadele değil. Değilse IŞİD’in olduğu bölgeleri hedef alır ve kurbanlar IŞİD’lilerden olurdu. Hâlbuki masum sivilleri hedef almaktadır! Musul Yargı Konseyi Başkanı tarafından yapılan açıklama da bunu teyit etmektedir: “Mahalle sakinlerinin bölgelerinde sadece 6 DAEŞ’li olduğunu ve sokaklarda özgürce dolaşan DAEŞ’liler yerine sivillerin hedef alındığını aktardı.”^{[25.03.2017 el-Cezire]}

Koalisyon güçlerinin işlediği bu katliam karşısında insan hakları ve özgürlükler şakşakçısı uluslararası kurumlar ile Batılı ülkelerde meydana gelen saldırı veya patlamaları kınayan, terörü affedilmez bir suç olarak niteleyen ikiyüzlü uluslararası toplum liderleri sessiz. Bir günde öldürülen yüzlerce hatta binlerce Müslüman için niye sessiz kalıyorlar!

Daha da vahim olanı, barbar Amerikan güçleri, Müslüman ülkelerdeki rejimlerin yardımıyla Irak ve Şam’da sivillere karşı katliam işlemektedir. Özellikle Türkiye ve İran gibi komşu Müslüman ülkelerdeki rejimler, ABD’nin bir numaralı işbirlikçisidir. Dahası ABD, Irak ve Suriye yöneticileriyle bile işbirliği yapmaktadır. Aklı başında hangi bir yönetici sömürgecilerle işbirliği yapar? Kendi halkına karşı sömürgecilerle birlikte entrika kurar?

Müslüman ülkelerdeki rejimler, Amerikan emirlerini uygulayan, çıkarlarını gözeten, planlarını yerine getiren piyonlardır. Akıtılan masum insanların kanı, Kıyamet günü bu rejimlerin ihanet ve ajanlığına şahitlik edecektir. Keza Müslüman orduların kendilerini yardımsız ve korumasız bırakmalarına da tanıklık edecektir. Bu ordular, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözünü niye görmezden geliyorlar:

وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.”^{[Enfal 72]}

Ey Müslümanlar! Müslüman ülkelerde akan kan gölünü durdurmak, yaşadıkları acılara son vermek, ajan rejimlerin kökünü kazımakla ve enkazı üzerinde Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmakla mümkündür. Hilafet, Müslümanları birleştirecek, savunmasız insanlara yardım edecek, ümmete izzet ve itibarını geri iade edecektir. Halife de aile babası gibi davranacaktır, düşman gibi ya da düşmanlarla işbirliği yapan komplocu gibi değil. Bu nedenle hadi gelin Hilafeti kurmak için çalışın. Onu kurmak için ordular içindeki evlatlarınızın ellerinden tutun. Konuşmalar, güzeldir. Hayat kısadır. Bu kısacık hayatta kardeşlerinize yardım etmek boynunuzun borcudur.

- Basın Açıklamasının Video Kaydı -