24 Haziran 2023 Cumartesi günü Youm7 sitesinin bildirdiğine göre, El Ezher El Şerif Filistin’in Nablus kentinin güneyinde Kur’an-ı Kerim’i yırtıp yakan ve Batı Şeria’daki birkaç Filistin köyünde masum Filistinlilere saldıran ve mallarını çalan işgalci terörist Siyonist varlığı şiddetle kınadığını açıkladı. Bu acımasız sömürgeci varlığın bu suçları işlemesi şaşırtıcı değil. El Ezher, bu gaspçı varlığın uluslararası toplumun gözü ve kulağı önünde suç işlediğini, tüm dünyanın onu durduramadığını, suçlarını ve kanlı davranışlarını ifşa edemediğini ve durduramadığını vurguladı. Bu haksız işbirliğinin insanlığa karşı bir suç olduğunu, uluslararası hukukun ve dini kutsallıklara saygıyı şart koşan ve ibadet özgürlüğünü garanti eden tüm norm ve sözleşmelerin açık bir ihlali anlamına geldiğini kaydetti. El Ezher, Filistinli kardeşlerimize karşı en iğrenç suçları işleyen-ve hala da işlemekte olan- bu terörist varlığı karşı ciddi ve birleşik bir Arap ve İslami tavır almanın zamanının geldiğini, başkenti Kudüs-i Şerif olan bağımsız bir Filistin devleti kurmak için hızlı ve bağlayıcı prosedürler alınması gerektiğini belirtti.

El Ezher’in bu açıklamaları, rutin açıklamalardır, öncekilerden ve Yahudi varlığının destekçisi uluslararası toplum uşağı Mısır rejiminin tutumundan pek farksız değildir. Uluslararası toplum, Yahudi varlığına karşı kesinlikle hiçbir eylemde bulunmayacak ve İslam’ın kutsallarına destek çıkmayacaktır. Bunun da ötesinde, iki devletli çözüm çerçevesinde başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulması için ciddi bir Arap ve İslami pozisyon alınması çağrısı, Amerika’nın bir önerisidir ve uşak Mısır rejimi de bu öneriyi desteklemektedir. Çağrı, ümmetin devletçiklere bölünmesini perçinlemekte, ümmetin âlim ve şeyhlerine farz olan söylemlerden, Filistin sorunu için gerçek ve radikal çözümden, İslam’ın kutsallarının ihlaline veya mukaddesatına saldırı ve saygısızlığa karşı verilmesi gereken yanıttan hiç bahsetmemektedir.

Filistin, haraç arazisidir ve tüm ümmetin malıdır. Kim olursa olsun hiçbir kimsenin ondan ödün vermesi caiz değildir. Filistin meselesi, sadece Filistin halkının değil bütün ümmetin meselesidir, kurtarılması başta sözde halka ülkeler olmak üzere tüm ümmete farzdır. Yahudilerin Kur’an-ı Kerim nüshalarını yırtıp yakması, Batı Şeria’da Filistin halkına saldırması ve mallarını çalması, tüm Filistin’in kurtarılması ve mutant varlığın kökünden sökülmesi için orduların seferber edilmesini gerektirir. Bunun dışındaki her eylem Allah’a, Rasûlüne ve Filistin davasına ihanettir.

Ey genel olarak ümmetin ve özel olarak Mısır ve El Ezher’in şeyhleri ve alimleri! Göreviniz, ümmete ve ordularına çağrıda bulunmaktır. Ümmete düşen, aralarını ayıran sınırları, onları İslam’a göre yönetmeyen sistemleri ortadan kaldırmak, İslam’ı Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet’te tam ve kapsamlı bir şekilde uygulamaktır. Hilafet gasp edilen ümmetin topraklarını kurtarmak için orduları seferber edecek, zayıfların yardımına koşacaktır. O zaman kimse ümmete ve mukaddesatlarına saldırmaya cesaret edemeyecektir.

Ey genel olarak ümmetin ve özel olarak Mısır ordusunun subay ve askerleri! Göreviniz ne Yahudi varlığını ne de sizi yöneten bu kukla rejimleri korumak değildir. Bilakis göreviniz, ümmeti ve kutsallarını korumak ve dinin hükümlerini Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet devletinde uygulamaktır. Öyleyse Allah’ın emrini yerine getirin, egemenliğini ve otoritesini ümmete iade edin ki Allah sizden razı olsun, sizi doğrularla birlikte yazsın ve kaybettiğiniz izzetinize yeniden kavuşasınız.

وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَهَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَواْ وَّنَصَرُواْ أُولَـئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا لَّهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ“İman edip de Allah yolunda hicret ve cihat edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.” ^{[Enfal 74]}