Mısır istihbarat şefinin Hamas’ı, Amerikan himayesinde hazırlanan esir takası anlaşmasını iki hafta içinde kabul etmesi gerektiği konusunda uyarmasının ardından işgal ordusu radyosu, Filistinlilerin Sina yarımadasına sürgün edilmemesi koşuluyla Mısır’ın Refah şehrinin işgalini kabul edeceğini duyurdu. Radyo ayrıca 11 Şubat 2024 Pazar sabahı, Mısırlı yetkililerin “İsrail” tarafına Kahire’nin sivil kayıpların yaşanmaması koşuluyla Refah’a askeri operasyon düzenlenmesine karşı çıkmayacağını bildirdiğini aktardı. ^(Euronews) Ardından Mısır sınırındaki Murabıtlara bir taş atımı uzaklıktaki Refah kenti gece yarısı bombalandı. İnsanlar uçakların uğultusu ve patlama sesleriyle uykularından uyandılar. Yahudi varlığı, ümmet ve ordularının gözleri önünde, hatta Amerika ve Batıya hizmet etmek için Yahudi varlığını destekleyen yöneticiler ve rejimlerin sessizliği ışığında Refah’ı bombaladı. 

Yahudi varlığı, Mısır rejiminin kuşatma altına aldığı ve gaspçı varlığın ateşi altında mahsur kalan Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah şehrini bombalarken, insanlar, nefislerinde azcık İslam kalıntıları kalmış olan şerefli Kenane halkından yardım çağrısında bulundular, bu mazlum ve ezilenler için Allah’tan yardım ve kurtuluş istediler.

Mübarek Toprak halkımızın başına gelenler ve halen de başına gelmekte olanlar, kanla bile silinemeyecek bir utançtır. Genel olarak tüm ümmet için bir utançtır, ordular için ise daha büyük bir utançtır. En büyük utanç da Kinane askerlerinedir. Zira Filistin halkı nasıl olur da gözlerinin önünde bombardımana maruz kalıp öldürebilir? Damarlarındaki kan hiç mi kaynamıyor? Yoksa damarlarında kan yok mu? Allah aşkına cevap verin, ellerinizde Filistin halkının kanı varken Allah’ın huzuruna nasıl çıkacaksınız? Bizi yüz üstü bıraktılar, düşmanlarımıza yem yaptılar dediklerinde Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e huzurunda nasıl duracaksınız?

Ey Kinane askerleri! Hem bu savaştan hem de bu bombardımandan önce Filistin’i kurtarmak sizin görevinizdi. Bu mazlumlara destek olmak, onlara yapılan haksızlıkları gidermek günümüzün en önemli görevi ve farzı haline gelmiştir. Peki siz ne yapıyorsunuz? Allah’a yemin olsun ki bu yöneticiler size hiçbir fayda sağlamayacak ve kıyamet günü sizin adınıza cehennem ateşinin bir tek koruna bile üstlenmeyeceklerdir. Sakın onları dinlemeyin ve Allah’a isyanda onlara itaat etmeyin. Mübarek Topraktaki kardeşlerinizi yüzüstü bırakmaktan daha büyük isyan var mıdır? Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu buyruğu size ulaşmadı mı?

مَامِنْامْرِئٍيَخْذُلُامْرَأًمُسْلِماًفِيمَوْضِعٍتُنْتَهَكُفِيهِحُرْمَتُهُوَيُنْتَقَصُفِيهِمِنْعِرْضِهِإِلَّاخَذَلَهُاللهُفِيمَوْطِنٍيُحِبُّفِيهِنُصْرَتَهُ،وَمَامِنْامْرِئٍيَنْصُرُمُسْلِماًفِيمَوْضِعٍيُنْتَقَصُفِيهِمِنْعِرْضِهِوَيُنْتَهَكُفِيهِمِنْحُرْمَتِهِإِلَّانَصَرَهُاللهُفِيمَوْطِنٍيُحِبُّنُصْرَتَهُ“Her kim bir Müslümanın saygınlığının kaybolacağı, onurunun zayıflayacağı bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini arzu ettiği yerde yalnız bırakır. Kim de bir Müslümana onurunun zayıflayacağı ve saygınlığının yitirileceği bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini arzu ettiği bir yerde yardım eder.” Yaslıların, yaşlıların, yetimlerin çığlıklarına yanıtınız nerede? Genel seferberlik ilan eden ve Huza kabilesini yenmek ve Mekke’yi fethetmek için harekete geçen, “Ey Amr bin Salim, sana yardım edilecektir” ve “Beni Ka’b’a yardım etmezsem Allah da bana yardım etmez.” diye buyuran Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem taraftarlığınız nerede? Bir kadının yardım çağrısında bulunduğu, onun da yardımına koştuğu ve kadına destek olmak için Amuriye’yi fetheden Mu’tasım’ın neresindesiniz? Sizden yardım isteyen binlerce kadın ve yaşlıların, çitlerin ve duvarların arkasından size seslenen çocukların neresindesiniz? Bu insanların çığlıkları dünyanın her yerindeki adil insanların yüreklerini burkarken, nasıl olur da bu çığlıkları duymamış gibi yaparsınız. Onlar sizin kardeşleriniz ve halkınız değil mi? Nerede kardeşliğiniz, nerede imanınız, nerede İslam’ınız, nerede sözünü ettiğiniz hayırseverliğiniz? Vallahi bugün hiçbir mazeret geçerli değildir, kan bile utancınızı silemez.

Ey Kinane askerleri! Ey orduların en hayırlısı! Hayırseverliğiniz bir madalya ve şeref değildir, sorguya çekileceğiniz bir emanettir. Bu hayırseverliğe ancak Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sancağını taşıyanlar, Allah yolunda cihat edenler, mazlumlara destek olanlar, Allah’a, Rasûlüne ve dinine itaat edenler layıktır. Bunlara göre Allah’a ve Rasûlüne itaatin ötesinde bir itaat yoktur. Bunlara göre Batı’nın emrine uyan, onun sistemlerini uygulayan, sömürgeci projelerin uşaklığını yapan, ümmetin kutsallarını kurtarmalarına ve mazlumlara destek olmalarına engel olan yöneticilere itaat edilmez. Hayırseverliğe gerçekten onlar layıktır, peki sizler de onlardan mısınız? Yüce Allah tarafından sorguya çekilmeden önce kendinize cevap verin. Hadi Allah’a, Rasûlüne ve dinine yardım etmek için ayağa kalkın. Bu mutant varlığı kökünden söküp atın. Onu kökünden söküp atmanıza engel olan tüm hain ve şerli yöneticilerin kökünü kazıyın. 

Hayırseverlik, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir emanetidir. O halde o emaneti koruyun ve emanet ehlinden olun. Bu ümmetin kalkanı, koruyucusu, mazlumların destekçisi, dininin ve dünyasının hamisi olun. Eğer bunu yapmaz, ümmetin mukaddesatlarını çiğner ve kutsallarını kirletirseniz, o zaman sizde ne bir hayır ne de bir şeref var demektir. Hadi Allah’a sevdiği şeyi gösterin. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sancağını taşıyarak ve onun gibi mazlumlara yardım ederek, bu hayırseverliğe layık olduğunuzu O’na gösterin. Yahudilerin gasp ettiği İslam topraklarını özgürleştirin ve kutsalları ihlal edilen Mübarek Toprak halkına destek olun. Ve bilin ki, göreviniz, “bir vacibi yerine getirmek için gereken şey de vaciptir” ilkesinden hareketle Allah’ın farzını yerine getirmenize engel olan her şeyi ortadan kaldırmaktır. Öyleyse size utanç veren, Allah’ın ve sizin düşmanınızı koruyan bu rejimi ortadan kaldırın. Ve Allah için Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurun. Hilafet, hak için ve halkını desteklemek için orduları seferber edecektir. Öfkelenmeyecek misiniz ey Kinane askerleri! Hadi öfkeniz, Allah’ın kelimesini yücelten ve mücrimleri ortadan kaldıran bir ayet olsun.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}