Cumartesi, 21 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu

No: EGu2013BAu20132013u2013MB-TRu20130015 H. 29 Şevvâl 1434
M. Cuma, 06 Eylül 2013

-Basın Açıklaması- Bir Anayasa Gidiyor Bir Anayasa Geliyor! Hâlbuki Ebedi Anayasa İslam'dır

Mısır Cumhurbaşkanlığı, gösterilerin ardından, ordunun Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye darbe yaptığı günden itibaren işlevsiz kalan 2012 anayasasını değiştirme görevini yürütmek için elli kişiden oluşan anayasa komisyonu üyelerinin isimlerini kamuoyuna duyurdu. [ 01.09.2013 BBC]

Bu bağlamda beyan ediyoruz ki:

Bilindiği gibi 3 Temmuz 2013 günü, 2012 anayasası geçici süreliğine rafa kalktı. Ardından bu anayasayı değiştirmek üzere on kişilik bir komisyon oluşturuldu. Görevi gereği bu komisyon, 236 anayasa maddesinden 130 madde üzerinde değişiklik yaptı. Bu komisyon, danışma konseyini, işçiler ve çiftçilerin seçimlere katılım oranını ilga etti. Hem Müslüman Kardeşler hem de Ulusal Parti'den azledilen siyasileri yerlerinden etti, dini temele dayalı siyasi parti kurma yasağı tavsiyesinde bulundu ve İslami şeriata ilişkin açıklayıcı maddenin iptaline karar verdi. Anayasa Mahkemesi'nin kanunlara yönelik ön denetim zorunluluğunu ortadan kaldırdı. Yeni anayasa, 25 Ocak devrimini anımsatan her şeyden soyutlandı. Keza Mısır silahlı kuvvetleriyle ilgili maddede de bir değişiklik yapıldı. Örneğin, kaldırılan maddelerden biri: "(Silahlı kuvvetler) Tarafsız kalır, siyasi işlere müdahil olmaz." Yerine konulan madde ise şöyle: "Silahlı Kuvvetlerimiz, ülkenin koruyucu gücüdür. Devletin sınırlarını korur ve sınırların ulusal güvenliğinden sorumludur." Bununla beraber "Sınırların ulusal güvenliğinden sorumludur." ifadesine, daha başka ekler de yapıldı. Ayrıca Polis Teşkilatıyla ilgili madde de ciddi bir değişiklik oldu. 2012 anayasasının girişinde yer alan; "Savunmasız adalet olmaz, insan onuru ve kanunların egemenliğine saygı duyan güvenlik teşkilatları olmaksızın da korunma olmaz." ve "İnsan onuru ve kanunların egemenliği" ifadesi maddeden kaldırıldı. Bunun yerine "Savunmasız adalet, güvenliksiz ekonomi, gevşek güvenlik altında da istikrar ve gelişme olmaz" ifadesi eklendi. Bu paragrafta, insan onuru ve kanunların egemenliğine saygı duymak ifadesi metinden çıkarıldı.

İlgili on maddelik değişiklik, incelenmek ve gerekli değişiklik yapılmak üzere Cumhurbaşkanlığı tarafından atanan elli kişilik komisyona sunulacak. Üzerinde uzlaşıldıktan sonra da nihai taslak, 60 gün içerisinde referandumuna götürülecek. Cumhurbaşkanlığı, bu elli kişilik komisyonun isimlerini açıkladı ve İslami Akımı temsilen Dr. ez-Zerkâ ve Dr. el-Helbavî darbecilere katılan ilk selefi Nur Parti temsilcileri oldu. Müslüman Kardeşlerden ayrılan ve Müslüman Kardeşlere şiddetli kin besleyen bir diğer kişi de ikinci temsilci oldu.

Biz, 2012 anayasasında en küçük bir hayrın olduğunu düşünmüyoruz Aksine 1971 anayasasının bir uzantısı olarak görüyoruz. 2012 anayasası, Müslüman Kardeşler ve İslami Akım gözetiminde yazıldı. Müslümanlar tarafından yazıldığı halde anayasa, vaktiyle İslami Akım tarafından dillendirilen İslami Devlete hiç değinmedi. Tam aksine Müslümanlar eliyle laikliği pekiştirdi. Müslümanlar, böyle bir anayasa yazmakla, egemenliğin şeriata ait değil, halka ait olduğunu, Mısır'ın, yönetim şeklinin Hilafet değil, Cumhuriyet olduğunu ikrar ettiler. Batı özgürlüklerini, ümmete ve hadaratına yabancı diğer Batılı kıymetleri kabul ettiler. Bu nedenle 2012 anayasanın, yakından uzaktan İslam ile ilgisi yoktur. Müslümanların gözetiminde yazılan anayasanın durumu bu ise, laiklerin gözetiminde yazılan, Müslümanların yalancı şahit olarak katıldığı anayasaya ne demeli? Hiç şüphe yok ki böyle bir anayasa, daha berbat ve daha rezil olacaktır.

Biz, 2012 anayasanın çöp sepetine atılacak olmasına üzülmeyiz. Ayrıca 2013 anayasasının gelişi güzel ve kalitesiz olarak yazılması da bizi çok tedirgin etmez. Bu anayasa, darbecilerin yaptıkları darbeyi yasallaştırarak pekiştirecek ve hiçbir rötuş ve değişiklik yapılmaksızın 1971 anayasasını geri getirecektir. Çünkü biz, değişimin tek bir yolu olduğunu biliyoruz. Öyle değişim kâğıt üzerinde yazılı bir anayasayla olmaz. Bu anayasa, hayatını ve hadaratını İslami akidenin belirlediği ümmetin, hakiki isteklerini yansıtmıyor. Değişim, insanlarda İslam'a dayalı kamu uyanıklığı ve bundan fışkıran kamuoyu icat etme yoluyla olur.

İşte bu kamu uyanıklığı, insanlarda, İslam'ın Hilafet Devleti'nde somutlaşması gerektiği konusunda kesin isteklerinin oluşmasıyla berraklaşır. Artık hiçbir şeyi Hilafet Devleti'ne bir alternatif olarak görmezler. Kamu uyanıklığının ardından ordu içerisindeki güç ve kuvvet ehli arasından nusret aranır. Böylece ordu, Hilafet Devleti isteyenlerin safında dursun, onları himaye etsin, mevcut fasit rejimi ortadan kaldırmak ve Hilafet Devleti'ni ikame etmek için öncü birlik olsun. Ordu, Müslümanlara baskı uygulayan, onları katleden, kâfir laik rejimi yerleştiren bir araç olmaktan çıksın.

Şuan hazırlığı tamamlanmış olan bu anayasa, öncekiler gibi ne ilk ne de son olmayacaktır. Bu anayasa, köklü değişim yolunda adım adım ilerleyen muhlis insanları, yollarından alıkoyamayacaktır. Bu değişim, ümmete yıllarca gölgesi altında yaşadıkları Hilafet Devleti'ni geri getirecektir.

Bu ümmet, tek bir ümmettir. Bu ümmet, uluslararası sahnede söyleyecek sözü olan bir ümmettir. Bu ümmet, gerçek refah ve huzuru yaşayan bir ümmettir. Yoksa refah ve huzur, atılan ama ulaşılamayan bir slogan değildir. Bu ümmet, hakkıyla gözetici olan bir devletin liderlik ettiği ümmettir. Bu ümmet, özgürlüğün gerçek manasının beşere boyun eğmek ve ona kulluk etmek olmadığını bilir. Bilakis sadece Allah'a kulluk etmek üzere O'na yönelir. Allah'a kulluk etmek, onun en büyük ve en bariz özelliğidir. Bu ümmet, anayasası, şeriatını, kanunlarını sadece Kur'an ve sünnetten alan bir ümmettir.  İslam, onun bütün işlerini yürütür.

Bu anayasanın akıbeti, öncekilerin akıbeti gibi olacaktır ve tarih sayfalarındaki yerini alacaktır. Bu ümmet, âlemlerin Rabbi olan Allah'ın, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetten istediği gerçek konum ve şerefine tekrar geri dönecek, Allah'ın kitabı ve Rasûl'ü Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sünnetinden istinbat edilmiş bir Hilafet Devleti anayasası ile hükmedecektir.

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُواْ وَاتَّقَواْ لَفَتَحْنَا عَلَيْهِم بَرَكَاتٍ مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ وَلَكِن كَذَّبُواْ فَأَخَذْنَاهُم بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ  "O ülkelerin halkı iman etseler ve sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik." [Araf 96]


Şerif Zâyid
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır
Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010
www.hizb.net/
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER