Gazze halkı, Yahudi varlığı tarafından dört gündür acımasız şekilde bombalanıyor. Televizyon konuşmasında Arapların ve Körfez'in güvenliğini korumak için itidalli olmaya davet eden Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'den şuana kadar bir açıklama işitmiş değiliz. Sanki Mısır'a komşu olan Gazze, "Arap güvenliği" ve "Mısır'ın ulusal güvenliği" kapsamında değil. Ramazan'ın onuncu gününde Yahudilerin Mısır ordusu tarafından yenilgiye uğratılmasının yıldönümünü anma vesilesiyle 07 Temmuz Pazartesi günü halka hitaben bir konuşma yapan es-Sisi Gazze'de olup bitenlere hiç değinmedi. Önceki yöneticileri gibi Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Bedr Abdül Ati tarafından sadece bir kınama bildirisi yayınlamakla yetinildi. Peki, nasıl "Filistin sorunu" Mısır dış politikasının öncelikleri arasında olabilir ki? Devlet Başkanlığının yemin töreninde halka hitaben yapılan ilk konuşmada buna vurgu yapılmamış mıydı? O halde bu şüpheli sessizlik de neyin nesi?

Bu gibi durumlarda maskeler düşer ve orada burada bolca açıklamalar yapılır, gerekçeler ortaya konurdu. Ama çökmüş ekonomik durumu bahane edinen hükümet, şuan of durumdadır. Böyle utanç verici durumlar için kamuoyunu hazırlamak adına Devlet Başkanı, halka karşı hâlâ Hamas'ın düşman olduğunu pompalıyor. Yahudilerin ulusal güvenliğinin, kendisinin stratejik hedefi olduğunu tekrarlıyor. Diğer siyasiler ise Gazze'deki kardeşlerimize karşı işlenen iğrenç katliamlar karşısındaki sessizliklerini haklı çıkarmak için ihanet ve utanç vesikası "Camp David" anlaşmasını bahane olarak ileri sürüyor.

Ey Müslümanlar! Ey Kenane halkı! Hizb-ut Tahrir / Mısır Vilayeti olarak biz, size sesleniyoruz; yıllardır büyük Mısır ordusunu düşmanınız Yahudi varlığının güvenliğine hizmet etmek için kullanan rejimden ellerinizi çekin. Günahkâr Camp David anlaşmasını yırtıp atın. Allah yolunda cihat etmek ve Mescidi Aksa'yı Yahudilerin pisliğinden temizlemek için yanıp tutuşan Mısır-Kenane ordusu içindeki samimi askerler ile birlikte mübarek topraklardan Yahudi varlığının kökünü kazıyın. Raşidi Hilafet Devletini kurarak Allah'ın Şeriatını ikame edin.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ
"O gün Allah'ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir." ^{[Rum 6-7]}