Bugün 9 Kasım 2019’da Akhand Bharat (“büyük Hindistan”) planının yerel kolaylaştırıcısı durumdaki Bajwa-İmran rejimi, Hindistan’ın başka bir talebine daha boyun eğdi. Nitekim Manmohan Singh 2007 yılında yapmış olduğu açıklamada, “Amritsar’da kahvaltı, Lahor’da öğle yemeği, Kabil’de akşam yemeği yeme gününü dört gözle bekliyorum.” demişti. Pakistan hükümdarları, Hindistan ile Pakistan arasında yumuşak sınır oluşturmak için taviz üstüne taviz veriyorlar. Amaç, Hindistan devletini Orta Asya’da bölgesel hegemonya yapmak isteyen Amerikan planını yerine getirmektir. Dönemin Hindistan Başbakanı Vajpayee’nin talebi üzerine Şubat 1999’da Kartarpur projesi start aldı. Ağustos 2018’de ise General Bajwa, Navjot Singh Sidhu’yu kucaklayarak projenin tamamlanmasını sağladı. Projenin rekor sürede tamamlanması için sıska devletin hazinesi ardına kadar açıldı. İlk aşaması 13 milyar rupiye mal oldu. Projenin başarılı olması için geçerli bir vizeye sahip olma koşulu ortadan kaldırıldı. Sanki Pakistan, Hindu devletinin arka bahçesiymiş gibi Sihlere getirilen kısıtlama iptal edildi. Uzun süredir devam eden Hindistan’ın talebine Bajwa-İmran rejiminin karşılık vermesi üzerine Modi yaptığı açıklamada, “Hindistan’ın duygularına saygı gösterdikleri için Pakistan Başbakanı İmran Han Niazi’ye teşekkür etmek istiyorum. Guru Nanak Dev Ji’nin 550. doğum yıldönümünden önce Kartarpur Sahib koridorunun açılışından büyük mutluluk duyuyoruz.”dedi.

Böylece Bajwa-İmran rejimi, Keşmir Müslümanlarına baskı yapan Sihlere Pakistan sınırını açarken, işgal altındaki Keşmir Müslümanlarına yardım etmek için Kontrol Hattını geçmeye çalışan herkesi hain olarak ilan etmektedir. Dolayısıyla rejim, ihanetine dini hoşgörü kisvesi giydirerek, Hindistan’da beşinci kol olarak bilinen Hindistan Sih toplumunun kalbini kazanmayı amaçlamakta, bağımsız bir Khalistan hareketi için ajitasyon yapmaktadır. Navjot Singh Sidhu, Şah Mehmood Qureshi ve İmran Han tarafından yapılan tatlı dilli açıklamalar, işgal altındaki Keşmir Müslümanlarını sırtlarından hançerlemek ve kanayan yaralarına tuz serpmektir. Böylelikle aşağılık rejim, bir Sih isyanının kışkırtıcılığını fısıldarken ve Pakistan Müslümanlarının gözünü boyamak için Khalistan hareketine lolipop uzatırken, yüz binden fazla kayıp veren Keşmir direnişini hançerle sırtından bıçaklamaktadır. Eğer amaç, Hindu devletine karşı Sih topluluğunun kalbini kazanmak değilse, neden o zaman kurnaz Modi, Hindistan tarafındaki Kartarpur Koridoru’na 15 milyar rupi harcama yapsın ki? Gerçekten de aşağılanmayı önemsemeyen daha fazla aşağılanmak ister. Bajwa-İmran rejiminin Müslümanları aşağıladığı gün Hint Yüksek Mahkemesi, altı asırlık Babari Mescidi sitesini Rama Tapınağı inşa edebilmeleri için RSS Hindus’a teslim ederek aşağılanmayı katmerleştirdi. Omurgasız Bajwa-İmran rejiminin attığı Tweetler, yaptığı açıklamalar ve yapmacıklı protestolar karşısında Akhand Bharat (“büyük Hindistan”) kâbusunun tamamlanması her geçen gün biraz daha yaklaşıyor. Bu rejim, müminlere karşı sert, kâfirlere karşı ipek kadar yumuşaktır.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri içindeki Halid Bin Velid’in torunları! Sessizliğiniz ve eylemsizliğiniz Amerikan planının uygulanmasına imkân tanımaktadır. Hizb-ut Tahrir ise size Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurarak Hint alt kıtasında İslam’ı egemen kılmak için samimi bir siyasi liderlik sunmaktadır. Aranızda düşmanları hezimete uğratarak onur ve başarıyı kucaklayacak, Müslümanların yüreklerine su serpecek birisi yok mu? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun.” ^{[Enfal 24]}