حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2020–MB–TR–90 |
H. 10 Cumâde’l Ûlâ 1442 M. Cuma, 25 Aralık 2020 |
Sistem Aynı Kalırsa, Bu Durumda Değişiklik Nasıl Olacak? Sadece Hilafet Ekonomik Sefaleti Sona Erdirecektir
Geçenlerde Pakistan yöneticileri, ticaret açığındaki azalmayı, döviz rezervlerindeki artışı, yabancı para transferlerindeki fazlalığı ve bazı endüstrilerdeki faaliyet artışlarını ekonomik ilerlemenin bir işareti olarak sundular. Daha önce yöneticiler, GSYH’deki artışı, mega projeleri ve enflasyondaki artış trendinin azalmasını başarının bir kanıtı olarak gösteriyorlardı. Bununla birlikte bu sözde göstergeler, aç mideleri doyurmuyor, ekonomik sıkıntıları azaltmıyor. Rupi sürekli devalüasyona uğradığı için kapitalist demokraside elektrik, petrol ve gaz fiyatları sürekli zamlanıyor, ulusal borç, vergiler, enflasyon sürekli artıyor.
Demokratik kapitalist ekonomik sistem, başarısızdır zira sadece üretimi artırmaya odaklanır, servet dağılımına odaklanmaz. ABD, 330 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük ekonomisine sahip olmasına rağmen vatandaşlarının yüzde 61’i servet eşitsizliğine karşı çıkıyor. Kapitalist demokraside vergilerin sadece yüzde 4’ü hem de zenginlik eşitsizliğine rağmen süper zenginlerden toplanıyor. Öyle ki, Oxfam Canada’nın 19 Ocak 2020’de bildirdiğine göre, dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesimi, 6,9 milyar insanın iki katından daha fazla servete sahiptir. Küresel olarak kapitalizmin bayraktarlığını yapan ABD’de kapitalizm, ekonomik adaletsizliği hafifletmede başarısızlığa uğradı. Peki, kapitalizm, GSYİH, para transferleri, ticaret açığı ve döviz rezervlerindeki değişikliklerden bağımsız olarak Pakistan’ı nasıl değiştirecek?
İslam, her bir vatandaşın temel ihtiyaçlarının karşılanmasını farz kılar ve yoksulluğu azaltmak için zenginliğin halk arasında dolaşımını sağlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
كَيْ لاَ يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الأَغْنِيَاءِ مِنْكُمْ“Ta ki içinizdeki zenginler arasında elden ele dolaşan bir devlet olmasın.”[Haşr 7] Allah Subhânehu ve Teâlâ, zenginliğin dolaşımını sağlamak için Müslümanlara sığırlarından, ürünlerinden, meyvelerinden, para ve ticaret mallarından zekât vermelerini, tarım arazilerinden haraç ve tarımsal ürünlerinden de öşür ödemelerini emretti. Devletin, elektrik, petrol, gaz ve mineralleri denetlemesini sağladı, çünkü bunlar kamu malıdır ve asla özelleştirilmezler. Para biriminde altın ve gümüşün temel alınmasını emretti, faizi tamamen yasakladı, gelir vergisi ve yoksulların belini büken genel satış vergisi gibi baskıcı vergileri ortadan kaldırdı, zengin zimmilerden cizye alınmasını emretti. Cihatta elde edilen ganimetleri toplayıp dağıttı, üretim ve ticaret için İslami şirket yapılarını birleştirdi, yoğun sermayeli endüstrilerde devlet mülkiyetini güvence altına aldı. Böylesi önlemler kapitalist demokraside asla uygulanamaz, o yüzden mevcut yöneticilere veya muhalefete bel bağlamak doğru olmaz. Allah’ın ekonomi alanındaki emirlerini sadece Nübüvvet metodu üzere Hilafet uygulayacaktır. İnsanlara yük olmadan muazzam kaynaklar biriktirecek, böylece yüzyıllar önce olduğu gibi güçlü ve canlı bir ekonomi inşa edecektir. Gerçekten de İslam’ın egemenliği altında Hint Yarımadası dünya GSYH’sinin yüzde 23’üne sahipti. Aurangzeb Alamgir zamanında yüzde 27’lik GSYH ile zirve yapmıştı. Allah’ın indirdikleriyle yönetime geri dönüş, mevcut sefaleti ve zilleti sona erdirecek, sınırlı insan aklının belirlediği yasalardan bizi azade edecektir. Öyleyse demokrasiyi reddedelim ve Hilafeti yeniden kurmak için çaba gösterelim!
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |