27 Eylül’de ABD’li 22 senatörün, Afganistan’da ABD’nin yenilgisinde Pakistan’ın rolünün soruşturulmasını talep eden yasa tasarısı, Pakistanlı politika yapıcıları arasında panik ve korku yarattı. Görünüşte “Afganistan Terörle Mücadele, Denetim ve Hesap Verilebilirlik Yasası”, ABD yenilgisinin arkasındaki nedenleri belirliyor. Gerçekte yasa tasarısı, Taliban’a karşı yaptırımlar uygulamayı, haklı göstermeyi, Taliban ile ilişkiye giren herhangi bir hükümeti cezalandırmayı amaçlıyor. Bu tasarı, Pressler Yasa Değişikliği’nin sancılı anılarını canlandırıyor. Sovyetler Birliği’ne karşı yürütülen cihadın sona ermesinden hemen sonra Pakistan’a yaptırımlar uygulandı. 1998’de Pakistan’ın nükleer bomba denemesi sonrasında da benzer bir kriz yaşandı. Dahası, 24 Eylül’deki Quad toplantısı, ABD’nin Hindistan’ı Çin’e karşı stratejik ortak edindiği ve kullanılmış bir kâğıt gibi Pakistan’ı çöpe attığı gerçeğini ortaya koydu. ABD, çıkarlarını gerçekleştirmek için Pakistan’ın stratejik, ekonomik ve kültürel gücünü istismar ettikten sonra artık yaptırım tehdidini kullanıyor, böylece Pakistan, bölgesel hegemonik güç olarak Hindistan’ın yükselişinin yolunu açacaktır.

Ey Pakistan’daki güç ehli! Daha önce birçok kez Pakistan’dan vazgeçtiği gibi artık siz de ABD’den vazgeçin. Afganistan dağlarının ABD küstahlığına mezar olması sonrası ABD artık “dünyanın hasta yaşlı adamı” konumuna düştü. Askeri zayıflığı onu gülünç duruma düşürdü. Dahası, geniş kapsamlı şekilde çöküşe doğru ilerliyor. Adaletsiz uluslararası düzenini yıkmanın tam zamanı. Hilafetten başka hiçbir devlet bunu yapamaz. Küçük düşürücü çekilişinden sonra Biden’ın sınırlı hava saldırılarından başka hiçbir seçeneği kalmadı.

Biden, hava koridoru “Bulvarı” bile kaybedecek, elçilik ve konsolosluklarındaki ABD gözetim merkezlerini kapatacak. Ancak mevcut uluslararası düzenin köleliğini yaparken Amerikan sömürgeciliğinden asla bağımsızlık elde edemeyiz. Şurası bir gerçek ki, işlerimize egemen olan uluslararası düzenin ortadan kaldırılması, yeniden egemenliğimizi kazanmanın asgari koşuludur. Bu düzen, yabancı yatırım, krediler ve dolar aracılığıyla ekonomimizi kontrol etmektedir. Bu sömürgeci düzen, bağımsız hale gelmemizi önlemek için IMF, Dünya Bankası, FATF, çevre protokolleri, küresel piyasalara erişim yasaları, teknoloji kuralları ve fikri mülkiyet hakları gibi araçlar geliştirdi. Bu zorba düzen, Keşmir, Filistin, Myanmar (Burma) ve Doğu Türkistan gibi sorunları körükleyen saldırgan kâfir ülkelerin tarafını tuttu. Bu aşağılık düzen, Hint terörizminin beyni Kulbhushan Yadav’ı infaz etmemize bile izin vermedi. Bu yıkıcı düzen, zehirli materyalist liberal Batı uygarlığını halkımızın üstüne saldı. Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in onurunu savunma eylemlerini yasakladı.

Ey kuvvet ehli! Yeter artık. Aranızda Hizb-ut Tahrir var, uluslararası düzenin zincirlerini kırmak için mükemmel bir projeye sahip. Afganistan, Pakistan ile birleşmeye hazır. Orta Asya’nın ateşli Müslümanları, kendilerini Rus baskılarından kurtarmanızı bekliyor. Pakistan, Afganistan ve Orta Asya Müslüman ülkelerinin Hilafetin altında birleşmesi, gıda, enerji ve askeri alanda kendi kendimize yeterliliğimizi sağlayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in çağrısına yanıt vererek, dünyanın hasta adamı Amerika’nın zincirlerini kırma şansını yakalayın. Hilafet projesi kararlılığınızı ve kararınızı bekliyor, ümmeti birkaç saat içinde doğru yola iletecektir. Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması ve Amerikan sömürgeciliğinin ve uluslararası düzeninin sonsuza dek yok edilmesi için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ  “Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? İnananlar yalnız Allah’a güvensinler.”^{[Ali İmran 160]}