Uluslararası düzen, Demokles’in kılıcı gibi Pakistan’ın başının üstünde sallanıyor. Reko Diq’teki devasa altın ve bakır rezervi, günümüzün Doğu Hindistan Şirketi’ne peşkeş çekiliyor. Barrick Gold ile Pakistan arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlık sona erdi. 20 Mart 2022’de imzalanan anlaşma uyarınca Barrick Gold, dünyanın en büyük altın ve bakır madenciliği projelerinden birini işletecek. Pakistan kamuoyunun dikkatini dağıtmak için hükümet, Dünya Bankası tahkim mahkemesinin 11 milyar dolarlık cezasından ve Belucistan’a 10 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımdan feragat edildiğini belirtti. Şimdi rezervin yüzde 50’si Barrick Gold’un olacak. Bu, Şilili Antofagasta şirketi ile yapılan anlaşmadan yüzde 75 daha düşüktür.

Ey Pakistan Müslümanları! Soruyoruz, neden milyarlarca dolarlık Reko Diq rezervi günümüzün Doğu Hindistan Şirketine peşkeş çekiliyor? İşletmesini biz yapamaz mıyız? Sömürgeci düzenin kılıcıyla yapılan ‘anlaşmanın’ amacı ne? Neden servetimizin yüzde 50’sini sömürgeci kâfire devrediyoruz? Allah’ın bu nimetini işletmemize engel ne? Neden yüzde 100’den faydalanmıyoruz? Sonuçta, neden Pakistan, projelerini kendisi finanse edemiyor? Yıllık faize, üç trilyon rupiden fazla ödeme yapılıyor. Proje için gereken finansman bu miktardan daha fazla mı? İşletmek, nükleer silah geliştirmek için ürettiğimiz uranyum zenginleştirme teknolojisinden daha ileri bir teknoloji mi gerektiriyor? Her şeyden önce İslami hükme nasıl karşı gelebiliyoruz? İslam’a göre maden kaynakları ve enerji, kamu malıdır. Tüm faydası kamuya aittir. Dolayısıyla mülkiyeti tamamen veya kısmen herhangi bir kişi veya şirkete devredilemez.

Kamu malımızla ilgili kararlar, Dünya Bankası, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri gibi kâfir makamları ve mahkemelerince veriliyor. Bu, şeriata göre açıkça yasaktır. Çünkü Müslümanların işlerini kâfir ve tâğut otoritenin yargısına götürmek haramdır. Indus Su Antlaşması ve Reko Diq davasında olduğu gibi sömürgeci kurumlar her zaman Müslümanlar aleyhinde kararlar verecektir. Bu organlar, sömürgeci güçler ve onların çok uluslu şirketlerinin bir paravanı ve aracıdır. Doğrudan Yabancı Yatırımın ekonomik refah getireceği de apaçık bir aldatmacadır. China Metallurgical Group Corporation’ın Saindak Copper-Gold maden projesini işletmesiyle ilgili de halka benzer yalanlar söylendi. Belucistan Müslümanları yoksulluk içinde kıvranırken, Çinli sömürgeciler cinayet işliyorlar. Nijerya’daki petrol rezervleri için de aynı şey söz konusu. Nijerya, dünyanın en büyük 10 petrol üreticisinden biri. Batılı çok uluslu şirketlerin yağmalaması nedeniyle Nijerya nüfusunun yüzde 40’ı sefalet ve yoksulluk içinde. Reko Diq’in peşkeş çekilmesi Pakistan yöneticilerinin Amerikan dünya düzeninin kölesi olduklarını açıkça göstergesi. Bizden de bu köleliği kutlamamızı bekliyorlar. İleriye gitmemizin yegâne yolu, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmaktır. Hilafet, ümmetin değerli varlıklarını Müslümanlar ve İslam’ın yararına kullanacaktır.