Sorunlarımızın kaynağı bizi kimin yönettiği değil, neyle yönettiğidir. Pakistan, Allah’ın indirdiği Şeriat yerine insan yapımı demokrasi ile yönetildiği sürece gerçek bir değişime erişemeyecektir. Seçimlerde ister İmran Han ister Navaz Şerif isterse Zerdari zafer elde etsin gerçek bir değişim olmayacaktır. Dahası, Kasım 2022’de ister Orgeneral Bajwa ister Orgeneral Faiz Hameed isterse bir başka orgeneral genelkurmay başkanı olsun gerçek bir değişiklik asla gerçekleşemeyecektir.

Demokraside, yöneticiler ve meclisler, kendi istek ve arzularına göre sefaletimize neden olan yasalar yaparlar. İslam hukukunda ise arazi yasası Allah’ın indirdiği ilahi metinden türetilmiştir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُمْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَ  “Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.” ^{[Maide 49]} Demokrasi, güçlülerin kendi çıkarlarına uygun yasalar yapmasına izin verirken, İslam, yasaların Kur’an ve Sünnetten türetilmesini emreder.

Demokrasinin ortadan kaldırılması ve Hilafetin kurulması ekonomimizde gerçek bir değişim yaratabilir. Demokrasi, Pakistan’ın ulusal borcundan para kazananlar için faiz oranlarının yükseltilmesini sağlar. Demokrasi, borçtan para kazananların karını güvence altına almak için faiz ödemeleri ile paralel olarak vergileri artırır. Demokrasi, enerji ve maden kaynaklarını özelleştirir, yabancı ve yerel şirketlerin kârını güvence altına almak için halkı bu kaynakların gelirlerinden mahrum bırakır.

Hilafet, Allah’ın Kuran-ı Kerim’de haram kıldığı faizi yasaklayarak Pakistan’ı borç tuzağından kurtaracaktır. Hilafet, sadece zenginlerden vergi alacak, zekât düşen yoksullardan almayacaktır. Hilafet, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in emrettiği gibi enerji ve minerallerin kamu malı olmasını sağlayacak, gelirlerini halkın ihtiyaçlarına harcayacaktır.

Demokrasinin ortadan kaldırılması ve Hilafetin kurulması güvenliğimizi sağlayacaktır. Demokrasi, Müslüman topraklarını işgal edenlere karşı cihadı yasaklar, cihadı ihanet ve terörizm olarak ilan eder. Demokrasi, silahlı kuvvetlerimizin seferber olmasını engeller, düşmanlarımızı bize karşı kışkırtır. Demokrasi, Müslüman toprakları bölen ulusal sınırların kaldırılmasını yasaklar, düşmanlarımızın önünde bizi bölüp zayıflatır.

Hilafetin yeniden kurulması, bizi güçlendirecek ve düşmanlarımızı geri çekilmeye zorlayacaktır. Hilafet, ABD de dâhil olmak üzere düşmanlarımızla olan ittifakı sonlandıracak, diplomatik, askeri ve ekonomik bağları kesecektir. Hilafet, Müslüman ülkeleri güçlü ve zengin tek bir devlette birleştirmek için çalışacaktır. Hilafet, Müslüman ülkeleri kurtarmak için cihat farzını yerine getirecektir. Hilafet, İslam davetini tüm insanlığa taşıyacak, davetin önünde duran engelleri ortadan kaldıracak, İslam’ın yeniden dünyada egemen olmasını sağlayacaktır.

Bu yüzden ey Pakistanlı Müslümanlar! Demokrasi uğrunda enerjinizi boşa harcamayın. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak ve Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek için Hizb-ut Tahrir ile çalışın.