حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2023–MB–TR–49 |
H. 8 Cumâde’s Sânî 1445 M. Perşembe, 21 Aralık 2023 |
Demir Yumrukla Demokrasiyi Dayatmak ve Milliyetçi Kimlik Siyaseti Belucistan’da İnsani, Siyasi ve Güvenlik Sorununa Yol Açtı
Turbatlı Balaach Mola Bakhsh adlı bir gencin geçtiğimiz günlerde Terörle Mücadele Dairesi tarafından trajik bir şekilde öldürülmesi, ülke genelinde öfkeye yol açtı. Ülke genelinde protestolar düzenlendi. Kurbanın ailesi ve diğer birçok kişi, barışçıl bir oturma eylemi başlattı. İslamabad’a doğru uzun ve büyük bir yürüyüş gerçekleştirildi. Bu yürek burkan olay münferit bir olay değil. Aksine federal hükümetin uyguladığı mevcut ulus devlet modeli içindeki dispotik sistemin yaşadığı sorunların korkunç bir tezahürüdür.
Farklı ırkları, dilleri ve bölgesel kimlikleri bütünleştirmeyi amaçlayan bu sistem, fena halde başarısız olmuştur. Milliyetçi kimlikler, ırksal, bölgesel, dilsel veya kabilesel kimlikler üzerinden insanları birbirine bağlar. Bu da doğal olarak tek bir ülke sınırları içinde birden fazla kimliğin oluşmasına yol açar. Toplumu birden fazla fay hattına böler. Ulusal hükümet ve federal sistem, bu farklı kimlik gruplarını üniter bir federal otorite altında birleştirmeye çalışır. Başlangıçta hakları sağlamak, kaynaklara erişim, il bağımsızlığı ve yerel veya bölgesel kimliği korumakla yükümlüdür.
Ancak pratikte böyle bir sistem, sürekli olarak kaynakları dağıtma, il özerkliğini sağlama, hakları güvence altına alma ve kimliği koruma yetersizliğiyle mücadele etmektedir. Bu sürekli mücadele daha sonra, şu anda Belucistan’da olduğu gibi, federal birim içindeki birçok grup arasında kötü hislerin oluşmasına yol açmaktadır. Balaach Mola Bakhsh’ın trajik ölümü ve birçok genç Beluc erkeğinin zorla ortadan kaybolması, gerçekte demir yumruk kullanılmasına bir örnektir. Devlet, iradesini korumak ve zorba federal sistemin neden olduğu sorunları yönetmek için demir yumruk kullanmaktadır.
Pakistan devleti, başarısızlığını örtbas etmek için kaba kuvvet kullanıyor, kaba kuvvet ile ulusal birlik yaratmaya çalışıyor. Masum Müslümanların hayatını kaybetmesinin ve devlet ile Beluc aşiretleri arasında artan çatışmanın sorumlusu Pakistan devletidir. Her iki taraftan da kıymetli Müslüman kanı akıyor. Bu durum Müslümanların kuvvet ve kudretini zayıflatıyor, düşmanların bize komplo kurmalarına olanak tanıyor.
Demokratik çerçeve, çoğunluğun temsilcisi ve sesi olmaya çalışırken, azınlıkların seslerini ve ihtiyaçlarını marjinalleştirmiştir. Bu ayrımcılık bölünmeyi daha da derinleştiriyor. Azınlıkları ayrılıkçı eğilimlere ve sayısal bir avantaja sahip olmak için öz yönetim arayışlarına itiyor. Belucistan’daki ayrılıkçı hareket, demokratik hükümet sisteminin doğrudan bir sonucudur.
Gerçek toplumsal uyum, baskı yoluyla sağlanamaz, bunu kabul etmek gerekir. Geçici itaat ve teslimiyet sağlasa da kabulden ve istikrarlı süreklilikten yoksun olur. Toplumun birliği, toplumun hayata bakış açısıyla ve bu bakış açısından doğan sistemin topluma uygulanmasıyla sağlanır. Rengine, diline, ırkına ve kabilesine bakmaksızın tüm toplum için tek bir kimlik oluşturur. Herhangi bir devlette, birliği korumak için birleşik bir topluma sahip olmak gerekir. Devlet farklı kimliklere dayalı farklı topluluklar yaratmamalıdır. Yoksa mevcut federal hükümet sisteminde olduğu gibi, bu toplulukları bir arada tutmaya çalışacak ve başarısız olacaktır.
Belucistan meselesinin çözümü Hilafet Devletinde yatıyor. Hilafet, mevcut sistemin tuzaklarından kurtularak bir paradigma değişimi yaratacaktır. Hilafette çoğunluk ve azınlık kavramları, devlet işlerinde geçerli değildir. Ümmetin tamamı Halifenin seçimine katılır.
Hilafetin mevzuatı Kur’an ve Peygamber’in sünnetinden alınmıştır. Hilafet’te mevzuat, sayısal üstünlüğe ve seçim çoğunluğuna göre belirlenmez. İslam’ın bu yöntemi, farklı ırk, dil veya bölgelerdeki insanları bir başka ırkın, dilin veya bölgenin üstünlüğünden korur. Dahası, gerçek siyasi uyum ancak İslam’ın sosyo-ekonomik ve siyasi sisteminin uygulanmasıyla sağlanabilir. İslam, birlik için eşsiz bir güç görevi görür, toplumsal, dilsel ve bölgesel sınırları aşar.
Ey Pakistan ordusunun samimi subayları! Birlik ve doğruluk ararken trajik iç çatışmalardan ve Müslüman kanı dökmekten kaçının. Sömürgecilerin çizdiği keyfi milliyetçi çizgiler için Müslüman kanı dökmeyin. Bu, cesur Beluci kardeşlerimiz ile birlik olma çağrısıdır, Allah rızası için el ele verin. Milliyetçi bir dava uğruna canlarımızı feda etmek yerine daha yüce ve daha asil bir amaç için, Allah yolunda şehit olmak için çabalayın. Filistin ve Keşmir’de işgal güçleriyle savaşın. Sevgili Peygamberimiz Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu buyruğunu hatırlayın:
الْمُسْلِمُمَنْسَلِمَالْمُسْلِمُونَمِنْلِسَانِهِوَيَدِهِ،وَالْمُهَاجِرُمَنْهَجَرَمَانَهَىاللَّهُعَنْهُ“Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların selâmette bulunduğu kimsedir. Muhacir ise, Allah-u Teâlâ’nın yasakladıklarından hicret eden kimsedir.” [Buhari] Yine Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
لاتَحَاسَدُوا،ولاتَنَاجَشُواولاتَبَاغَضُوا،ولاتَدَابَرُوا،ولايَبِعْبَعْضُكمعلىبَيْعِبعضٍ،وكُونواعبادَاللهإخوانًا،المسلمُأخُوالمسلمِلايَظْلِمُهُولايَخْذُلُهُولايَكذبهولايَحْقِرُه “Birbirinize haset etmeyiniz, neceş yapmayınız, (satın almak niyetinde olmadan, malın fiyatını artırmak) birbirinize buğz etmeyiniz, arka dönmeyiniz, bir kısmınız bir kısmınızın satışı üzerine satış yapmasın. Allah’ın kulları kardeşler olun! Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir, ona zulmetmez, onu alçaltmaz, ona yalan söylemez, onu hor görmez.” [Müslim]
Ümmetin içeride ihtilaf ve çekişmelere, dışarıda da dış güçlerin işgal ve baskılarıyla karşı karşıya olduğu bu kritik zamanlarda, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermeniz çok büyük önem arz etmektedir. Bizi içeride birliğe ve doğruya yönlendirebilecek, dışarıda ise işgalci güçleri ezebilecek tek merci Hilafettir. Bu asil Hilafet projesi sınırları ve milliyetleri aşar. Müslümanları birleştirmeyi ve aramızdaki iç çekişme fitnesini ortadan kaldırmayı amaçlar. Hilafet, Beluc Müslümanlarının ve tüm grupların şeri haklarını güvence altına alacaktır. İslam’ın bereketi sayesinde tüm Müslüman coğrafyasına refah ve huzur getirecektir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |