حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PKu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130003 |
H. 25 Safer 1434 M. Salı, 08 Ocak 2013 |
-Basın Açıklaması- Üstad Saad Cagravî'nin Serbest Bırakılması Tagutların Yönetiminin Sona Ermesi ve Hilafet Devleti'nin Kurulması Kaçınılmazdır
Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:
وَقُلْ جَاء الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا "De ki: Hak geldi batıl zail oldu. Zaten batıl yok olmaya mahkumdur." [el-İsrâ 81]
Keyâni, Zerdâri ve baltacıların rejimi, hak sözü susturmak için ucuz girişimlerde bulunmak noktasındaki yöntemlerini değiştirmesinin ardından rejim, 2012 yılının Mayıs ayından buyana hala nerede olduğu bilinmeyen Hizb-ut Tahrir'in Resmî Sözcüsü Navit Butt gibi Hilafet davetini taşıyanları kaçırmak yoluyla Hilafet'e davetin hızını kesme hususunda başarısız olmuştur. Dolayısıyla bu ucuz yöntemlerde başarısız olmasının ardından rejim, davet taşıyıcılarına iftira atmaya ve yalan söylemeye başvurmuştur. Zira rejim, davet taşıyıcılarına sıhhatten yoksun fabrikasyon uydurma davalar açmış ve rejim, yine rejimin koyduğu yasalar ve mahkemeler yoluyla davet taşıyıcılarına baskı uygulaması için onları mahkemelere göndermiştir.
Ancak tüm bunlara rağmen mahkemeler, Hizb-ut Tahrir üyelerinde ülke için "tehlike" oluşturacak bir şey bulamamıştır. Aslında Üstad Saad'ın serbest bırakılması, Pakistan sakinlerinin Müslümanlar olduklarını, atalarının İslam için fedakarlık yaptıklarını ve onların da hala günümüze kadar İslam için fedakarlıklar yapmaya devam ettiklerini teyit etmektedir. Nitekim Beyaz Saray'daki efendilerinin emirlerine itaat eden tagutların baskılarına rağmen mahkemelerin, Hilafet'e davet edenleri serbest bırakmalarının sebebi işte budur. Ayrıca mahkemelerin Üstad Saad Cagravî'yi serbest bırakmaları, ülkemize dönük tehdidin gerçek kaynağının bizzat Amerika ile rejimin içerisinde bulunan sivil ve askerî liderliklerdeki ajanlarından oluşan küçük bir gurubun olduğunu da teyit etmektedir.
Bizler, bu başarısız rejimin çok yakında sona ereceğini ve baltacılarının uygulamaları ile davet taşıyıcılarına yönelik yalanlarının akıbetinin Allahu [Subhânehu ve Te'âla]'nın izniyle başarısız olacağını vurguladığımız gibi rejime, Hilafet'e davet edenler, ister tagutların cezaevlerinde ister insanlar arasında isterse Navit Butt'da olduğu gibi bilinmeyen bir yerde olsunlar, yani her nerede olurlarsa olsunlar onların tamamının merhametlilerin en merhametli olan Allahu [Subhânehu ve Te'âla]'nın himayesinde ve rahmetinde olduklarını da vurgularız. Ey askerî ve sivil liderliklerdeki hainler ile bunlara bağlı olan baltacılar sizlere de, çok az bir zaman daha bekleyeceğinizi vurgularız. Zira Halife, atının sırtına binmiş bir şekilde sizin yanınıza gelerek ümmetin servetlerini yağmalayarak inşa ettiğiniz saraylarınızı başınıza yıkacak ve sizlere şeytanın vesveselerini bile unutturacaktır. Bu yüzden sizlerden, davet taşıyıcılarına merhamet etmenizi istemiyoruz. Ancak kötülükten vazgeçmek yoluyla gerek bu yakın güne gerekse bir kenara atılacak olmanıza karşı kendinize merhamet ediniz!
Güç ve kuvvet ehlini, Keyâni ile Zerdâri'nin başarısız rejimini kaldırıp atmak ve bunu Hilafet'in olduğu İslamî Yönetim Sistemi ile değiştirmek için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Artık bundan sonra hainlere tahammül etmeyiniz. Zira onlar, ülkemizi düşmanlarımız için yıkmaya çalışmaktadırlar. Dolayısıyla sizden en akıllı olanı, dünyaya karşılık ahireti satın alarak İslam'ı sahih konumuna geri getirmek için çalışandır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |