حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PKu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130024 |
H. 19 Rabi’-ul Âhir 1434 M. Cumartesi, 02 Mart 2013 |
-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir'in Resmî Sözcüsünün Kaçırılması Meselesi Navit Butt'un Ailesinden, Pakistan Askerî ve Siyasî Liderlikleri İle Bunların Gizli Birimlerine Açık Bir Mektup
Askerî Ve Siyasî Liderlikler İle Bunların Gizli Birimlerine;
Eşim Navit Butt'un, size bağlı mahzenlerde kanunsuz bir şekilde tutulmasının üzerinden dokuz aydan fazla zaman geçti. Sizler, benim eşimin bir gün olsun herhangi bir cürüm işlemediğini çok iyi bildiğiniz gibi aynı şekilde onun bir "terörist" olmamasının yanı sıra bir gün olsun ülkeye düşman herhangi bir aktivitesinin olmadığını, bilakis tek çalışmasının kâğıt, kalem ve başkalarına hayrı ulaştırmak için konuştuğu dili olduğunu da çok iyi biliyorsunuz. O halde bu bir "suç" mu ki onu kaçırdınız? Sizler, İslam adıyla ortaya çıkmış bir İslam ülkesinde İslam'ı tatbik etmek için yapılan bir çalışmayı suç mu sayıyorsunuz?! Dolayısıyla bu, bir vatandaşın yasal prosedürler uygulamaksızın kaçırılmasını, bulunduğu yerin ailesinden gizli tutulmasını ve mahkeme önünde yemin eden yalancı şahitler getirilerek onun sizler tarafından tutulduğunu inkar etmenizi gerektirecek bir suç mu?!
Ey Askerî ve Siyesî Liderlikler ile Bunların Gizli Birimleri!
Koltuklarınızı korumaya yönelik hırsınız için Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'yı ve Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'i seven bu kişilere baskı yaptığınız yetmez mi artık? Sizler Müslüman değil misiniz? Sanki sizler, kıyamet gününde Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'nın önünde hesaba çekilmeyecek isiniz? Yoksa tüm cürümlerinizi bağışladığına dair Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'dan ahit mi aldınız? Neden masum bir adamı tutuklayarak günaha giriyorsunuz? Sizlerin eşleri ve çocukları yok mu? Sizler, Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şu kavlini tedebbür etmiyor musunuz?
المسلم من سلم المسلمون من لسانه ويده "Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir."
Yoksa masum Müslümanları kaçırmanızın, dolayısıyla eşlerine ve çocuklarına eziyet vermenizin, size ve ailenize huzur ve güven verdiğine mi inanıyorsunuz? Bilakis mazlumların dualarındaki lanetleri, sizleri paramparça edecektir. Zira Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in buyurduğu gibi onların duaları geri çevrilmez:
ثَلَاثَةٌ لَا تُرَدُّ دَعْوَتُهُمْ الصَّائِمُ حَتَّى يُفْطِرَ وَالْإِمَامُ الْعَادِلُ وَدَعْوَةُ الْمَظْلُومِ يَرْفَعُهَا اللَّهُ فَوْقَ الْغَمَامِ وَيَفْتَحُ لَهَا أَبْوَابَ السَّمَاءِ وَيَقُولُ الرَّبُّ وَعِزَّتِي لَأَنْصُرَنَّكِ وَلَوْ بَعْدَ حِينٍ "Üç kişi var ki duaları geri çevrilmez: iftar edinceye kadar oruçlunun, adil İmamın [Halife'nin] ve mazlumun duası. Allah, mazlum kimsenin duasını bulutların üzerine kaldırır ve göklerin kapısını ona açar ve Rab ona şöyle der: Bir süre sonra bile olsa izzetim hakkı için sana mutlaka yardım edeceğim." [Buhari rivayet etti]
Ve şöyle buyurduğu gibi:
وَاتَّقِ دَعْوَةَ الْمَظْلُومِ فَإِنَّهُ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ اللَّهِ حِجَابٌ "Mazlumun duasından korkun. Zira onunla Allah arasından bir perde yoktur." [Buhari rivayet etti]
Dolayısıyla çok iyi biliniz ki; bizim gibi masum vatandaşların ailelerinin bir çoğu sizin için sabah akşam dua etmektedirler. Yoksa ahiret azabından korkmuyor musunuz? Ya da bu dünyadaki cezadan kurtulacağınızı mı sanıyorsunuz? Şayet bu şekilde zannediyorsanız, zannınız sizi hayal kırıklığına uğratacaktır. Zira çok iyi biliniz ki sizler, Batılı efendilerinizin emirlerine uyarak eşim Navit Butt'u kaçırma nedeniniz olan Hilafet'in kurulmasını asla engelleyemeyeceksiniz. Bilakis Hilafet, başınızın üzerindeki ince kılıçtan daha yakındır ve gerçekten çok yakında bizzat gözlerinizle onun kurulduğuna şahit olacaksınız.
Aynı şekilde şunu da unutmayın; şayet eşimi serbest bırakmaz iseniz, eşimi yasal olmayan bir şekilde kaçırmanız nedeniyle Hilafet Devleti'nin mahkemesinde size karşı açılan dava, öncelikli davalardan olacaktır. O halde Allah benim için sizden intikam alıncaya kadar boğazınıza sımsıkı sarılacağım ahiretten önce bu dünyadaki bu cürümünüzden dolayı karşılaşacağınız cezaya hazırlıklı olunuz!
Ey Askerî ve Siyesî Liderlikler ile Bunların Gizli Birimleri!
Hala önünüzde biraz zaman varken bu günahkar eylemeleri terk edin ve bu günahlardan kurtulun! O halde eşimi serbest bırakın, tagutların değil de mazlumların yanında yer aldığınız gibi İslam'ın, ümmetin, Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'nın ve Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in yanında yer almaya bağlı kalın, Hilafet'e davet edenlerin yanında durun ve Amerika ve İngiltere'nin casusları ile sömürgeci İslam düşmanlarını tutuklayın. Nitekim kendinizi ve ailenizi yaptıklarınızın lanetinden kurtarmanız için hala önünüzde biraz zaman var!
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلاَّ أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ "Onlardan sırf Azîz-ul Hamîd olan Allah'a iman etmelerinden dolayı intikam aldılar. O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü kendisine aittir ve Allah her şeye şahittir. Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tevbe etmeyenlere cehennem azabı ve yanma cezası vardır." [el-Burûc 8-9-10]
Hizb-ut Tahrir / Pakistan Resmî Sözcüsü Navit Butt'un eşi.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |