حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PKu2013BAu20132015u2013RSYu2013TRu201312 |
H. 16 Raceb 1436 M. Salı, 05 May 2015 |
Basın Açıklaması Ulusal Eylem Planı Bir Amerikan Planıdır Rahil-Navaz Rejimi Hizb-ut Tahrir'e Karşı İftira Atmaktan Başka Bir Şey Yapmıyor
3 Mayıs'ta bir İngiliz gazetesi tarafından yayınlanan bir raporda, polisin Cohar kasabasındaki bir mescitte Hizb-ut Tahrir üyesi olan Daniyal'ı tutukladığı ve büyük miktarlarda "mezhepsel nefrete teşvik eden yayınlara" el koyduğu bildirildi. Bu raporun tek doğru olan tarafı, Daniyal'ın tutuklanmış olmasıdır.
Rahil-Navaz rejimi, aklını kaybetmiş. Eğer öyle olmasaydı, Hizb-ut Tahrir'li gençlerin üzerinde bulunan yayınları mezhepsel nefrete teşvik eden yayınlar olarak nitelemekle böyle gülünç bir duruma düşer miydi hiç. Herkes şunu çok iyi biliyor ki Hizb-ut Tahrir tarafından yayınlanan herhangi bir neşriyat, asla mezhepsel nefrete teşvik eden yayın olamaz. Çünkü Hizb, İslam ümmetini birleştirmek için çalışıyor ve mezhebi ne olursa olsun her Müslümanı Hilafeti kurmaya çağırıyor.
Bugün Pakistan'da Amerikan Rajı ortadan kaldırmak ve İslam'ı uygulamak isteyen her İslam sevdalısı rejimin haydutları tarafından kaçırılıyor ya da "nefret yaymak" gibi çürük suçlamalar ile tutuklanıyor. Gerçek şu ki aslında Hizb yöneticilerden nefret ediyor. Onları açıkça muhasebe ederek, İslam'ın ve Müslümanların çıkarlarını korumak amacıyla onların ihanetlerini ortaya çıkarıyor. Bu nedenle emperyalist güçler ile işbirliklerini eleştirenleri "nefret söylemi" olarak yaftalamaya başladılar.
Hizb-ut Tahrir, açıkça şunu belirtmek ister ki sürekli yanlış propaganda yapan yöneticiler, aslında kendi fikri ve siyasi iflaslarını ortaya koymuş durumdalar. Bu tür iftiralar, ümmet nazarında Hizbin imajına asla halel getirmeyecektir. Çünkü ümmet, hem Hizb hem de hain yöneticilerin karakterinin ne olduğunu çok iyi biliyor. Dolayısıyla Hizb, yöneticilere bu eylemlerinden dolayı tövbe etmelerini ve Allah Subhânehu ve Teâlâ'dan mağfiret dilemelerini tavsiye eder. Zira onların bu eylemi, onlara bu dünyada fayda etmeyecektir. Ahirette ise onun cezası daha çetindir.
وَمَن يُشَاقِقِ ٱلرَّسُولَ مِن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُ ٱلْهُدَىٰ وَيَتَّبِعْ غَيْرَ سَبِيلِ ٱلْمُؤْمِنِينَ نُوَلِّهِ مَا تَوَلَّىٰ وَنُصْلِهِ جَهَنَّمَ وَسَآءَتْ مَصِيراً "Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber'e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir." [Nisa 115]
Hizb, ayrıca medyaya şunu sorar: Yöneticilerin İslam'a karşı iftiralarını yayınlamak mesleki etik ile bağdaşır mı? Ya da medya, Hizb-ut Tahrir'in siyasi bir siyasi parti olduğunu, Hilafeti kurmak için siyasi ve entelektüel yöntemleri kullandığını, militanlık ya da mezhepçilik ile hiçbir bağlantısının olmadığını bilmiyor mu? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurduğunu hatırlatmak, umarız medya için yeterli olacaktır:
إِن جَاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَإٍ فَتَبَيَّنُوا
"Eğer bir fasık size haber getirirse, onu araştırın." [Hucurat 6]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |