Pakistan askeri ve siyasi liderliğinin uzun uzadıya iddiasının aksine ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Pakistan ziyareti, ABD-Pakistan ilişkisinin efendi-köle ilişkisi olduğu gerçeğini bir kez daha doğruladı. 21 Ağustos 2017’de ABD Başkan Trump’ın Pakistan karşıtı açıklamalarının ardından siyasi ve askeri kaynakların yanı sıra sözcüler de şuandan itibaren ABD’nin “daha fazlasını yapma” talebine “Hayır daha fazla yok” yanıtını vereceklerini iddia etmişlerdi. Ancak 24 Ekim 2017 günü Başbakan ve Genelkurmay başkanı ile diğer politik ve askeri liderlik, Washington’dan gelen efendileri Tillerson ile topluca bir araya geldiler. Her zamanki gibi efendilerinden “daha fazlasını yapma” dikte listesini aldılar ve ABD’ye hizmet etmek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler. Şu anki politik ve askeri liderliğin eğer zerre kadar onuru olsaydı, Afganistan ziyareti sırasında Pakistan karşıtı düşmanca açıklamaların ardından küstah ABD’nin yüzüne kapıyı kapatırlardı.

Şüphesiz şuan ki politik ve askeri liderlik, bir ABD kölesi gibi hareket ediyor. Rusya ve Çin ziyaretlerini, bu iki ülke ile artan siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerini ABD köleliğini örtbas etmek için kullanıyor. Ayrıca Rusya ve Çin ilişkileri Pakistan’ı daha güçlü yapmayacak, aksine zayıflatacaktır. Dünyanın tek süper gücü olmasına rağmen Amerika, ilkel silahlı bir kaç bin Afgan mücahidinden öyle çok korkuyor ki Dışişleri Bakanı Kabil yakınlarındaki Bagram hava üssünden dışarıya çıkmaya bile cesaret edemedi. Afganistan Devlet Başkanını hava üssüne çağırarak tek bir penceresi bile olmayan müstahkem bir sığınakta görüştü! Ne var ki dünyanın altıncı en büyük ordusu Genelkurmay başkanı ve dünyanın tek Müslüman nükleer gücüne sahip başbakan, korkak Tillerson’u sanki Pakistan müstemleke valisi gibi karşıladılar. Saygıda kusur etmediler ve ABD’nin “terörle mücadele” olarak tanımladığı İslam ile mücadelesine verdikleri katkıları hatırlattılar. ABD’ye bağlılıklarını ve ABD savaşını desteklemeye devam edeceklerini yinelediler.

Ey silahlı kuvvetler içindeki samimi subaylar! Siyasi ve askeri liderlik ABD’ye olan uşaklığını teyit ettiğinde ve bölgede kaynaklarımızı bize karşı kullanarak ABD çıkarlarının güvenliğini sağlamak için Pakistan çıkarlarını kurban ettiklerinde öfkeden kanınız kaynamıyor mu? Birkaç bin Afgan mücahidi korkusu yüzünden sığınakta hapis kalan, ama ülkemize girdiğinde, sanki koloni ve müstemleke valisi gibi karşılanan Tillerson’u gördüğünüzde nefretten kanınız kaynamıyor mu? Onca gücüne rağmen ABD’nin birkaç bin Afgan mücahidinin hakkından gelemediğini gördüğünüzde, doğrudan veya ajanları aracılığıyla Taliban ile görüşme talep ettiğinde, İslam ve Pakistan için her zaman kurban olmaya hazır olan 200 milyon Müslüman nüfusu sahip bir ülkeye ABD’nin zavallı biriymiş gibi davranmasına tanık olduğunuzda kinden kanınız kaynamıyor mu? Elbette öfkeden, nefretten ve kinden kanınız kaynıyor ve bu sefil durum değiştirmek istiyorsanız. Öyleyse hadi bir adım öne çıkın ve bizi korkak kâfirlerin kölesi yapan siyasi ve askeri liderlik içindeki ABD ajanlarını devirin. Pakistan’da Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Raşidi Halifenin emri doğrultusunda ABD güçlerini bölgemizden bir köpek gibi uzaklaştırdığınızda bilin ki bu dünyada onur, saygı ve izzete kavuşacaksınız. Ve bunu yaptığınız takdirde ümmet size gönlünü açacak ve sizin için dua edecektir. Ahiretteki mükâfat ise kat be kat daha güzeldir. Bunu yapmak zor değil, onların içlerinde size karşı duydukları korku, Allah’a olan korkularından daha şiddetlidir. Zira onlar, inançsız aşağılık topluluklardır.

لَأَنتُمْ أَشَدُّ رَهْبَةً فِى صُدُورِهِمْ مِّنَ ٱللَّهِ ذٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لاَّ يَفْقَهُونَ  “Onların içlerinde size karşı duydukları korku, Allah’a olan korkularından daha şiddetlidir. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.”^{[Haşr 13]}