حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Rusya
Medya Bürosu
No: RU–BA–2018–MB–TR–02 |
H. 12 Cumâde’s Sânî 1439 M. Çarşamba, 28 Şubat 2018 |
Doğu Guta Olayları!
Birkaç haftadır Rus jetleri ve zorba Beşşar güçleri, Doğu Guta’yı bombalarken tüm dünya, bu saldırganlığın kurbanlarının masum siviller, çoğunlukla da kadınlar ve çocuklar olduğunu görüyor. Cani ve müttefiklerinin eylemlerini kınayan Batı, Suriye halkının çektiği acılardan canileri sorumlu tutsa da Doğu Guta’da yaşanan olaylar, Halep’tekinden pek farksız.
Doğu Guta’da devam eden barbarca bombardıman, aslında Halep’te yaşananları açıkça kınayan Amerika ve BM’nin başrolde rol aldığı bir oyundur. Hepsi de aynı amaç için uğraşıyor: devrimi bitirmek ve Suriye halkını laik Suriye’nin geleceği için müzakere masasına oturtmak... Rusya, Halep’te olduğu gibi sivil can kaybını önlemek için (insani) ateşkes ilan edildiğini duyurdu, ama öte yandan da ateşkes esnasında sivillere yönelik yoğun hava saldırılarını sürdürüyor!
Amerika’nın, bu barbarca hava saldırılarını kalleş Beşşar, Rusya ve İran ile ilişkilendirme çabası boşa değil. Çünkü Washington’dakiler, Orta Doğu stratejisine acımasız katillerin egemen olmasına ABD’nin izin vermeyeceğini biliyorlar. Ama Müslümanlar kör değil, Beşşar ve müttefiklerinin arkasında gerçekten kimin olduğunu görüyorlar. İslam dünyasındaki ajan yöneticiler, hareket liderleri, kukla gruplar ve Amerikan buyruğuyla entrika kuranlar, ümmetin evlatlarının anlayış ve duygusunu yansıtmaz.
Rusya, taktiksel olarak kamuoyunu maniple ediyor ve Suriye’deki eylemlerini haklı göstermek için sürekli yalanlar uyduruyor. Bugün pek çok Rus gözlemci ve Suriye halkını desteklemeyen birçokları, İslam ümmetinin Amerika’nın kurduğu tuzak ve Rusya’nın işlediği vahşeti asla unutmayacağını belirtiyorlar. Bu savaşı Rusya’nın kaybettiğine atıfta bulunuyorlar.
Blogger ve analist Anatolia Nismian Suriye’deki son olaylara dikkat çekerek şöyle dedi:
“Putin ve ekibinin Suriye’de yürüttüğü savaş, tek kelimeyle haksız ve emperyalist bir savaştır. Anlayış yoksunu ya da cani rejimin safında gözükmek isteyen biri ancak bu savaşı destekleyebilir. Özetle, bu savaşın Rus çıkarları ile hiçbir ilgisi yok. Rus çıkarı için en ideal çıkış, Putin’in bu savaşta alacağı yenilgidir. Kaldı ki Suriye’de alınacak bir yenilgi, soruları da beraberinde getirmektedir. Bunun bedelini hepimiz ödeyeceğiz.”
Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden siyaset bilimci Andrey Piontkovsky, 17 Aralık 2016’da Kasporov sitesine verdiği demeçte, “Nüfusun yüzde 10-15’ni oluşturan alevi Esed çetesi, yüz binlerce Sünni’yi yok etti. Ancak bütün Sünni kesimi yok edemez ya da onlara üstün gelemez. Zira ülkenin dörtte üçü Sünni’dir. Biz, gerçek bir savaşın içindeyiz. Uçaklarla, uçak gemileriyle ve denizaltılarla bu savaşta zafer elde edemeyiz. Bu, bir bilgisayar oyunu değil. Bu, yeni bir Afganistan’dır ve muhtemelen şu iki gelişme olacaktır: Ya utançla dolu bir teslimiyet ki er ya da bu olacaktır ya da kara birliklerinin sayısını artırmak.”
Son olaylar ile ilgili olarak 27 Şubat 2018’de bir yazı kaleme alan Andrey Piontkovsky, yazısını şu sözleriyle bitiriyor: “Halepli Suriyeli bir çocuk, yeni Rus savaş sanatı deneyime sahip binlerce kişiden biridir. Ölmeden önce Allah’a şikâyet etme sözü verdi. Acılarını Allah’a şikâyet etmekle tehdit eden bir çocuk. Dostoyevski’nin beklentileri ve yaratıcılığı önemli. Gerçek hayatında bir şahıs olarak ben bilmem eğilimini kabul etti. Putin’i, Lavrov’u, Şoygu’yu, hepimizi, kısacası her şeyi şikâyet eden Halepli bir çocuk gibi hayatımda hiçbir zaman ilah arzusu olmadı. Bu çocuğa ya sempati duyar ya da merhamet edebiliriz”
Dolayısıyla ateistler bile bu savaşta Rusya’nın stratejik kaybını itiraf etmiştir. Son olaylara İslam çerçevesinden bakan biz Müslümanlara ne oluyor ki? İnandığımız şeri metinler, Nübüvvet metodu üzere Hilafet sistemi altında Suriyeli Müslümanların samimi irade ve kararlılığının kalleş Esed rejimine karşı zaferle sonuçlanacağını belirtiyor.
Et Taberânî, Ebi Umame’den rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
صَفْوَةُ اللَّهِ مِنْ أَرْضِهِ الشَّامُ، وَفِيهَا صَفْوَتُهُ مِنْ خَلْقِهِ وَعِبَادِهِ“Allah’ın yeryüzünden seçtiği bölge Şam’dır. Yarattıklarının ve kullarının seçkinleri de oradadır.”
Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bize vadettiği zaferin şartı, Şeriatına uymaktır. İçtenlikle Allah Subhânehu ve Teâlâ’yı razı etmek isteyenler, cani Beşşar rejiminin enkazı üzerine Hilafeti kurmak için çalışmalıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ inananlara yardım etmek isterse, hiç kimse Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın kâfirler ve münafıklar üzerine indireceği cezayı önleyemez.
Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in buyurdukları sayesinde kâfirlerin içlerinde gizlediklerini görebiliriz. Bazı nasslar, bize zaferin yakın olduğunu ve buna karşı çıkanların da hezimete uğrayacağını bildiriyor.
Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]
Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:
ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ نُبُوَّةٍ، ثُمَّ سَكَتَ“Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra sustu.”[Ahmed]
Ebu Derda’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِنَّ فُسْطَاطَ الْمُسْلِمِينَ يَوْمَ الْمَلْحَمَةِ بِالْغُوطَةِ، إِلَى جَانِبِ مَدِينَةٍ يُقَالُ لَهَا: دِمَشْقُ، مِنْ خَيْرِ مَدَائِنِ الشَّامِ“Melhame-i Kübra gününde Müslümanların fustatı (çadırı-merkezi) Şam şehrinde Guta denilen yerdedir. O gün Müslümanların menzillerinin en hayırlısı orasıdır.”
Böylece Doğu Guta’da Melhame olacağını Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem hicretin 7. yılında haber verdi. Sorun, bu dönemde ümmetin Ensar’ı olmak için bu onura kimin nail olacağıdır? Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için Şam halkına yardım edecek o gücün kim olacağıdır?
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Rusya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.hizb-russia.info |
E-Mail: mediaoffice.htr@gmail.com |