24 Temmuz 2015 tarihinde Moskova şehir mahkemesi, Hizb-ut Tahrir’in bir başka üyesini daha cezaya çarptırdı. Mahkeme, 37 yaşındaki Oş Şhilabensk şehri sakinlerinden Rüstem Snakayev’i 5 yıl hapis ve 20.000 ruble de para cezasına çarptırdı.

Müslümanlar, İslam’a davet etmek, İslam’ı yayma çalışması yapmak ve dini dersler vermek yüzünden terörle suçlanıyorlar. Bu, hukuk dilinde Rusya sınırları içinde yasaklı örgütlerin faaliyetlerine katılmak anlamına geliyor.  

Bunun yanında siyasi dini dersler yapmak ve yasaklı kitaplar bulundurmak gibi başka gerçekler de var. Dahası, İslami mefhumları yaymak için çalışan Hizb-ut Tahrir’e mensup olmak dışında bir Müslümanı başka hiçbir suçla suçlayamadılar ya da ona yönelik bir suç belirleyemediler.

Ama ne yazık ki bu çalışma, Rusya devletinde terör faaliyeti olarak kabul ediliyor. Açıktır ki Rusya, ateşten korktuğu gibi İslam’dan ve İslam davetçilerinden korkuyor. Bu yüzden acımasızca Hizbin üyeleri ile savaşıyor.

Rusya devletini Hizb-ut Tahrir’e karşı savaşa iten ve onu terörist parti olarak görmesini sağlayan tek neden, 2013 yılı Şubat ayında Rusya Yüksek Mahkemesi’nin Hizb-ut Tahrir’i siyasal İslamcı terör örgütü olarak gören kararıdır.

Böylece davet taşıyıcılarını illegal suçlular olarak kabul etmek, Rusya’nın karakteristik özelliğidir. Rusya Federasyonu, Hizb-ut Tahrir’i terörist bir parti olarak görmekte ısrar edecektir.  

Rus yetkililer, tıpkı yok olan komünist rejimler ve önceki zalim yöneticiler gibi İslam’a karşı manyakça ve delice savaşıyorlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ bu kimseler hakkında şöyle buyurdu:

وَقَالُوا مَا هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا يُهْلِكُنَا إِلَّا الدَّهْرُ “Dediler ki: Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helâk eder.” ^{[Casiye 24]} قُلِ اللَّهُ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يَجْمَعُكُمْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ لَا رَيبَ فِيهِ وَلَكِنَّ أَكَثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ “De ki: Allah sizi diriltir, sonra öldürür. Sonra sizi şüphe götürmeyen kıyamet gününde bir araya toplar. Fakat insanların çoğu bilmezler.” ^{[Casiye 26]} Sadakallahülazim