13 Nisan 2016 günü Nijnevartovsk kentinde Hizb-ut Tahrir üyesi oldukları şüphesiyle üç Müslüman tutuklandı. Edward [Zeyd] Hüseynov, İlder Gabdaraybov ve Reynat Bagayev adlı Müslümanlar, ifadeye çağrılmalarının ardından tutuklanıp hapse atıldılar. Medyaya göre “Yerel halk mensubu olan bu kimseler, Rusya’da yasaklı terör örgütü [Hizb-ut Tahrir] üyesidirler. Bu şahıslar, söz konusu örgüt için adam topluyor, örgütün faaliyetlerine yönelik toplumda olumlu kamuoyu oluşturmak için aktivite ve propaganda da bulunuyorlar. Hantı-Mansi Özerk Okrugu federal yönetimin açıklamalarına göre o şahıslardan ikisi, sosyal paylaşım sitesinde propaganda içerikli bazı videolar paylaşıyorlar.”

Diğer bir deyişle Müslüman tutuklular, İslam’a davet için sosyal paylaşım sitelerine kullandılar. Buna göre Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’nun 205,5. [Terör örgütü faaliyetlerine katılmak]ve 282. [Kin ve nefrete teşvik etmek]Maddeleri uyarınca yargılanıp suçlu bulundular. Rus yetkililer, Rusya’da İslam’ın yayılmasını önlemek amacıyla ilk kez Hizb-ut Tahrir üyelerine zulmetmiyorlar. Rusya’nın İslam’la mücadelesi, Nijnevartovsk kenti Müslümanlarına karşı uygulanan baskı ve zulümlerde açıkça görülebilir. Herkesçe malum olduğu üzere 04 Nisan 2016 günü ünlü vaiz Vagif Nurbayev ve bazı kişiler patlama sonrasında öldüler. Patlamanın hemen ardından güvenlik güçleri, din kardeşlerini öldürdükleri gerekçesiyle Nijnevartovsk kenti Müslümanlarının evlerinde arama yaptılar.  Arama sonrasında bazı Müslümanları tutukladılar. Müslüman tutuklu yakınlarının belirttiğine göre güvenlik güçleri, aramalar esnasında evlere silah koydular. Öte yandan Vagif Nurbayev’in yakınları, ünlü vaizin Müslümanlar tarafından öldürüldüğüne ilişkin güvenlik güçlerinin sözlerini yalanladılar. Kaldı ki güvenlik güçlerinin iddiaları, realite ile de örtüşmüyor, çünkü öldürülen de, tutuklu olanlar da tek bir kesimin evlatlarıdır. Yaşanan bu son olaylar açıkça göstermiştir ki güvenlik güçleri, bu kesimi yok etmek için Nijnevartovsk kentinde örtülü operasyonlar düzenlemektedir. 

İslam karşıtı kuruluşlar ve onların analitik yayınları da ayrıca dikkat çekicidir. Bu kuruluşlarca yapılan birçok uyarıcı yayınlarda, bölgedeki Müslüman vaiz sayısının güç geçtikçe arttığı, cami imamlarının bunların etkisi altında kaldığı belirtildi. Yerel halkın İslam’a sımsıkı sarıldığı ve farklı gruplar, artık birbirleriyle mücadele etmediği için Müslüman kesimin konumunun iyice güçlendiği kaydedildi. İslam karşıtı kuruluşların kışkırtıcı yayınları, Nijnevartovsk kentinde yaşanan son olayların, bölgede İslam’ın yayılmasını önlemek için güvenlik güçlerinin bir operasyonu olduğunu göstermektedir.

Müslüman tutuklulara gelince, kentin en aktif ve dinamik üyeleridir, özellikle de Reynat Bagayev. Reynat, Abdürrahman Bagavi mahlasıyla Blog yazarı olarak biliniyor. Toplumsal çalışmalarda İslami aktif bir etkinliğe sahiptir. Tutuklanmadan kısa bir süre önce öldürülen tanınmış vaiz Vagif Nurbayev’in babasının haklarını savunuyordu. Edward Hüseynov’a gelince, pek çok kimse Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret eden filmin yayınlanmasının ardından Amerikan bayrağının yakıldığı sahneyi hatırlar. İşte Müslümanların duygularıyla alay eden ve aşağılayan bu filmi protesto etmek amacıyla düzenlenen gösteriler sonrasında Edward radikalizm suçlamasıyla yargılandı. Ayrıca Edward, Yargıtay’ın 2003’ten beri Hizb-ut Tahrir’i terör örgütü olarak gören kararına ilişkin açıklama isteyici dilekçeleriyle biliniyor. Ancak ne yazık ki sunduğu dilekçelerine yanıt olarak kovuşturmaya maruz kaldı. Yargılama sonrasında da cezaya çarptırıldı. Tüm bunlar, güvenlik güçlerinin İslami tavrıyla bilinen ve İslam ümmetinin çıkarlarını gözetenleri tutukladıklarının en somut göstergesidir. Maalesef medya, resmi görüşü baz alarak suçlamalar yöneltiyor. Bu yüzden Rusya Federasyonu’nun İslam karşıtı politikasına kayıtsız kalıyor. Dahası Nijnevartovsk kenti Müslümanlarına yapılan zulmü haklı göstermek için çabalıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَلاَ يَزَالُونَ يُقَاتِلُونَكُمْ حَتَّىَ يَرُدُّوكُمْ عَن دِينِكُمْ إِنِ اسْتَطَاعُواْ“Onlar, güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler.” ^{[Bakara 217]}