El Ahbar gazetesi, 13 Ağustos 2017 Pazartesi günü geçtiği bir haberde, ekmek krizi nedeniyle Omdurman’ın Saliha semtinde bir kişinin ön saflara geçmek isteyen üç kişiyi bıçaklaması sonucu ağır yaralandıkları bildirildi. Gazete, un yokluğundan çok sayıda fırının kapandığını belirtti. Hartum’daki bazı fırıncılar, dolardaki artış nedeniyle büyük un fabrikalarının işçi çıkarması yüzünden önceki miktara göre un oranında yüzde 40 azalma olduğunu açıkladılar. Gazeteye konuşan meclis sanayi komitesi başkanı Abdullah Mesar, “Dünyada buğday fiyatlarının 230 dolara çıkması nedeniyle Sudan’da bütün un fabrikalarının çalışamaz hale geldiklerini”söyledi. Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz aşağıdaki hususları vurgularız:

1- Fiyat artışının nedeni, hükümet politikalarıdır, çünkü 2018 yılı bütçesiyle paralel olarak fiyatlar da zamlandı. Zira hükümet, vergilerde önemli ölçüde artış yaptı. Gümrük vergisi 6’den 18 Cüneyhe yükseldi. Bu artış, bütün malların pahalılaşmasına, özellikle de gıda ve ihtiyaç mallarının zamlanmasına yol açtı. İslam, vergiler ve gümrük vergisi gibi fiyat artışına neden olabilecek her şeyi haram kıldı. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ دَخَلَ فِي شَيْءٍ مِنْ أَسْعَارِ الْمُسْلِمِينَ لِيُغْلِيَهُ عَلَيْهِمْ فَإِنَّ حَقًّا عَلَى اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَنْ يُقْعِدَهُ بِعُظْمٍ مِنْ النَّارِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ“Kim Müslümanlara karşı fiyat arttırmak için onların fiyatlarından bir şeye müdahale ederse, o kimseyi kıyamet gününde bir ateş yığınına oturtmak Allah’ın üzerine hak olur.”

2- Ülkeyi felakete sürükleyen hükümetin uyguladığı kapitalist politikalardır. Umursamaz sapkın hükümet, bariz hinliklerine ve krizin başlıca nedenlerinden biri olmasına rağmen IMF ve Dünya Bankası’nın felaketvari politikalarını uygulamakta inat etmektedir. Bu kurumlarca pazarlanan çözümler, ülkeyi yoksullaştıran ve halkı köleleştiren bizatihi başarısız çözümlerdir. Biz, Allah’ın mühlet vermesine rağmen devam etmekte olan başarısız politikaları yüzünden hükümeti, insanlara yaptığı zulmün akıbetinden sakındırıyoruz. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّ اللَّهَ لَيُمْلِي لِلظَّالِمِ حَتَّى إِذَا أَخَذَهُ لَمْ يُفْلِتْهُ“Allah zalime mühlet verir. Ama gazabını indirmeye hükmettiğinde ise o kişiyi hiç kimse kurtaramaz”Bu politikalar, iktidardaki rejim tarafından zorunlu ihtiyaçları karşılanmayan ve ihtiyaçlarını karşılamak için birbirleriyle didişen ülke halkı arasında dolandırıcılık ve bu olayda olduğu gibi bıçaklama ve düşmanlık vakalarını tetikleyecektir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ“ İman çobandır ve güttüklerinden sorumludur.”

3- Hükümet, asgari yaşam ihtiyaçlarını (ekmek) bile tedarik edemeyecek kadar çaresizdir. Uyguladığı yanlış politikalar, ekonominin kötüleşmesine ve ülke para biriminin dolar karşısında değer kaybetmesine neden oldu. İşte bütün bunlar, insanlar üzerine uygulanan sistemin başarısızlığının kanıtıdır. Çünkü bu sistem, insanların işlerini gütme esasına değil, vergi toplama ve zenginlikleri heder etme temeline dayalı bir sistemdir. Ülkenin zenginliklerini Batılı şerli kurumlara talan etmektedir. Bu, Hizb-ut Tahrir’in sürekli ve defalarca tekrar ettiği Sudan ya da bütün Müslüman ülkelerdeki sorumlarımızın yegâne çözümü Allah’ın yasasını uygulamaktır söylemini pekiştirmektedir.

فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلا يَضِلُّ وَلا يَشْقَى وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى“Kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne sapar ne de sıkıntı çeker. Her kim de benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.”^{[Taha 123-124]} Kaldı bunu ancak sömürgecilerin kellesini koparabilecek, ümmetin enerjisini aktif hale getirebilecek ve insanların iyiliği için zenginliklerini fışkırtabilecek Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti yapabilir.

Ey Sudan halkı! Allah’ın davetçisine icabet edin ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için çalışanlarla birlikte çalışın. Ki dünyada izzete, ahirette de Allah’ın rızasına nail olabilesiniz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}