Port Sudan’daki Hizb ut Tahrir / Sudan Vilayeti mensubu gençlerinin, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti tarafından yayınlanan “Port Sudan Limanı’nın Özelleştirilmesi, Ülkenin Güvenliğine İhanettir, Kaynaklarını Peşkeş Çekmektir, İnsanları İşlerinden Etmektir” başlıklı bildirinin dağıtımının ardından Port Sudan kentindeki güvenlik yetkilileri, bir dizi Hizb-ut Tahrir üyesini kentteki Allah’ın evlerinden gözaltına aldı. Ardından serbest bırakıldılar. Ulu Cami’nin içinden gözaltına alınan Şarik Yusuf El Berberi, güvenlik bürosuna, ardından da dava açmak için polis karakoluna götürüldü...

Dağıtımının ardından Hizb-ut Tahrir gençlerinin gözaltına alınmasına yol açan bildiri, limanın, toplumun vazgeçilmez ihtiyaçlarından biri ve ülkedeki tek konteyner limanı olması itibariyle ümmetin bilmesi ve öğrenmesi gereken bazı gerçekleri dile getiriyordu. Bu liman kamu mülkiyetindendir. Devletin, bireylerin ve şirketlerin şeran mülk edinmesi haramdır. Bu yüzden liman kamu mülkiyeti olarak kalmalı, tüm tebaa gelirinden istifade etmeli ve devlet onu kamu yararına işletmelidir. Bunun yanı sıra bildiride, ülkenin ana giriş kapısı olan liman, tek düşüncesi kar olan kıtalararası şirketlere devredildiği için Filipinli şirket ile imzalanan batıl sözleşmenin ülke güvenliğine doğrudan etkisinin olacağı ile ilgili diğer bazı gerçekleri de dile getiriyordu. Sonra Allah’ın bu liman vesilesiyle rızıklandırdığı işçilerin işten atılmasından bahsediyordu.

Ardından bildiri, Sudan halkına yaptığı şu çağrı ile son buluyordu: “Ey Sudan halkı! Hükümet, şeri hükümlere hiçbir değer vermiyor. Ülkeyi mahvetti, bağlantılarını kopardı, insanları işten attı. Her tarafı sefalet, geçim sıkıntısı ve bedbahtlık kapladı. Bu hükümet bir suçu bitirince başka bir suça geçmektedir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin uyguladığı İslam Şeriatı ancak bu zulüm ve peşkeşe dur diyebilir. Öyleyse hadi onun için çalışanlardan olun.”

Hizb-ut Tahrir’in bu eylemi, hükümeti gençleri gözaltına almak ve kendilerini hakkı üstün kılmaya, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmaya adayanlara karşı sahte davalar açmak yerine ülke ve halkına karşı işlediği iğrenç suçu gözden geçirmeye davet ediyor. Şarık el Berberi kardeşi derhal serbest bırakın ve ondan özür dileyin.

وَلا تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” ^{[İbrahim 42]}

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü