Sudan sitesinin 31 Ocak 2019 tarihinde aktardığına göre Sudan’da düzenlenen dini özgürlükler çalıştayının açılış oturumunda konuşan Dini Özgürlük Komitesi Başkanı Büyükelçi “Ömer Sıddık”, yetkili makamların çalıştayın tavsiyelerine olan ilgisini dile getirdi. Açık saçık kıyafetle ilgili maddenin değiştirilmesi gerektiğini, çünkü bundan kadınların zarar gördüğünü söyledi ve onu “Skandal” olarak nitelendirdi. O madde nedeniyle Sudan’ın, hak ihlalcisi bir ülke olarak görüldüğünü belirten Büyükelçi, yasa değişikliği ile ilgili önerilerin, Anayasa Komitesi ve ilgili taraflara sunulacağını kaydetti.

Çalıştayın zamanlaması ve tarihi, Amerika ile ikinci diyalog aşamasına start verilmesi ile aynı zamana denk geliyor. İnsan hakları sicili, normalleşme ve Sudan’ın (terörizmi) destekleyen ülkeler listesinden çıkarılması için 5+1 sürecinden biri olarak kabul ediliyor. Bu bağlamda burada akla bazı sorular geliyor: Sudan kadınlarıyla ilgili maddede değişiklik yapılmasının niteliği ve gerçeği nedir? Kadına özel ve inancıyla alakalı yasaların değiştirilmesiyle elde etmek istedikleri kazanımlar nelerdir? Farklı referans alanlarında iki ülke arasındaki müzakere nasıl gerçekleşecek? Çünkü her bir taraf, meşru hakları farklı değerlendirecek. Doğru ve yanlışı kim belirleyecek?

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Kadın Kolu olarak biz, şunları beyan ediyoruz:

Ölümü pahasına iktidarda kalmaya çalışan, Sudan halkı tarafından bir kenara atılan ve devrilmesi talep edilen bu hükümet, ABD’nin arzusuna göre yasa değişikliği yapmak ve müzakere ile Amerika’nın sempatisini kazanmanın peşinde koşuyor. Hâlbuki bu, hiçbir fayda sağlamayacak ve Sudan, Amerika’nın kara listesinden çıkarılmayacaktır. Buna rağmen hükümet, yöntem değişikliğine gidilmesini düşünmüyor. Taviz üstüne taviz veriyor. Taviz verilecek şeyler olduğu sürece Amerika ondan asla razı olamayacaktır. Ancak taviz sevdalıları, İslam’ı anlamıyorlar. Şartlar ve vaka ne olursa olsun, baskılar ne kadar artarsa artsın, milletler üzerimize ne kadar üşüşürse üşüşsünler, İslam kâfirlere taviz verilmesini haram kılar. Allah’ın peygamberi Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve sahabesi, bizim maruz kaldığımız baskılardan çok daha ağırına maruz kaldılar, ama yine de taviz vermediler. Vakaya teslim olmadılar. Aksine âlemlerin Rabbini razı edecek şekilde vakayı değiştirdiler.

Ey Amerika’ya boyun eğen yöneticiler! Biz, Batının kendi özgü kültür, uygarlık, düşünce ve değerlere sahip olduğunun farkındayız. Bizim de uygarlığımız, mirasımız, düşüncemiz ve inancımızdan kaynaklanan değerlerimiz var. Karış karış, arşın arşın Batının peşinden gidecek, kertenkele deliğine girse de girecek değiliz. Batı yasaları ve yasama sistemleri, hayat felsefesine dayalıdır. Neden Âlemlerin Rabbinin Şeriatını uygulamıyor, Allah’ın dosdoğru Şeriatından taviz verme fikri dilenciliğinizi bırakmıyorsunuz?

Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet, kâfir Batının planlarını uygulayan herkesi hesaba çekecek, onları dost edinenleri, onlara boyun bükenleri ve taviz verenleri cezalandıracaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِّن دُونِكُمْ لاَ يَأْلُونَكُمْ خَبَالاً وَدُّوا مَا عَنِتِّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَر “Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür.” ^{[Ali İmran 118]}

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Kadın Resmi Sözcüsü