Salı, 24 Muharrem 1446 | 2024/07/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD–BA–2019–RS–TR–10 H. 5 Cumâde’s Sânî 1440
M. Pazar, 10 Şubat 2019

Sudan’da Uygulanan Ekonomik Sistem İslami Değil Kapitalist Sistemdir!

09 Şubat 2019 Cumartesi günü Maliye Bakanı Mustafa Hawali, El Müstakil gazetesinin düzenlediği bir toplantıda konuştu. Toplantıda bakan, “Sudan’da uygulanan ekonomik sistemin İslami olduğunu” söyledi.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, temin ederiz ki bu söz asılsızdır. Yakın uzak herkes bilir ki Sudan ve diğer Müslüman ülkelerde uygulanan ekonomik sistem, kapitalist sistemdir. Ne esas ne de teferruat itibariyle İslam’la hiçbir ilgisi yoktur. Aşağıdaki gerçekleri açıklıyoruz:

Birincisi:İslam’da ekonomi politikası, her bireyin bütün temel ihtiyaçlarının ve mümkün olabildiğince de lüks ihtiyaçlarının karşılanmasına dayanır. İslam, bireylerin temel ihtiyaçlarını giyecek, yiyecek, barınak, toplumun ihtiyaçlarını ise sağlık, eğitim ve güvenlik olarak belirledi. Rejimin, Sudan’da uyguladığı kapitalist sistem bunları umursamaz. İnsanların işlerinin güdülmesini önemsemez. Zira devletin görevi, mal ve hizmet sağlamaktır. Ancak bunları sağlamakta bile başarısız olmuştur. Sudan devletinin görevi, insanların çıkarlarını gözetmek değil, vergi, haraç ve gümrük vergisi tahsil etmektir.

İkincisi:İslam, insanların servetten faydalanması konusunu ele aldı ve bunun için üç kural belirledi: Mülkiyet, tasarruf hakkı ve servetin insanlar arasındaki dağılımı. Bunlar, insanlar arasında adaleti sağlayan şeri hükümlerle ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Kapitalist sistem ise servet üretimi ile ilgilenir. Bu servetin adil dağılım konusu ile ilgilenmez. Şuan Sudan’da uygulanan budur. Dolayısıyla paranın sadece zenginler arasında dolaştığını, yoksulların ise iyice yoksullaştığını görüyoruz. Dahası bu sistem yoksulluk ve yoksullar üretir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

مَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَى فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ كَيْ لا يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الأَغْنِيَاءِ مِنْكُمْ  “Allah’ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir.” [Haşr 7] Kamu mülkiyetindeki (petrol, madenler vb.) tasarruf hakkına gelince, İslam devleti, bunları ümmet adına işletir. Ancak Şeriat, mübadele veya armağan yoluyla kamu mülkiyetinde tasarrufta bulunulmasını yasakladı. Devlet, ya kamu hizmeti ya da her bireye nakit para dağıtma şekilde ümmet yararına kamu mülkiyetini yönetir. Sudan’da uygulanan vaka şudur ki, devlet, kamu mülkiyetinde devlet mülkiyeti olarak tasarrufta bulunur. Çıkarılan petrol ve altının, insanların istifadesine sunulmaması bunun en açık örneğidir.

Üçüncüsü:İslam, gümrük vergisini, mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergileri yasakladı. Bu, insanların malını batıl yolla yemek ve pahalılaştırmak için fiyatlara müdahil olmak anlamına gelir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ صَاحِبُ مَكْسٍ “Meks sahibi cennete giremez.” Vergi hakkında da şöyle buyurdu:

مَنْ دَخَلَ فِى شَيْءٍ مِنْ أَسْعَارِ الْمُسْلِمِينَ لِيُغْلِيَهُ عَلَيْهِمْ فَإِنَّ حَقًّا عَلَى اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى أَنْ يُقْعِدَهُ بِعُظْمٍ مِنَ النَّارِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ “Kim Müslümanlara karşı fiyat arttırmak için onların fiyatlarından bir şeye müdahale ederse, o kimseyi kıyamet gününde bir ateşğınına oturtmak Allah’ın üzerine hak olur.” Sudan rejiminin ana gelir kaynakları, gümrük vergileri, mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergiler ve diğer haram vergilerdir. Ayrıca faiz işlemlerinde bulunur. Faizin alınması da verilmesi de istisnasız haramdır. Özetle Sudan’daki ekonomik işlemlerin, İslam ve hükümleri ile hiçbir ilgisi yoktur. Aksine kapitalist hükümler ve sistemlerdir. Ülkedeki ekonomik sisteme yön verenin IMF ve Dünya Bankası olması yeterlidir.

Son olarak diyoruz ki, İslam mükemmel bir sistemdir. Politik, ekonomik, içtimai ve diğer sistemlerden ibarettir. Hepsi de İslam akidesine dayanır. Hükümleri Allah’ın Kitabı ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Sünnetinden fışkırır. Bu sistemler ancak Sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözüyle müjdelediği Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet altında uygulanabilir:

ثُمَّ تَكُونُ خِلاَفَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER