حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SDu2013BAu20132012u2013RSu2013TRu20130009 |
H. 9 Raceb 1433 M. Çarşamba, 30 May 2012 |
-Basın Açıklaması- El-Ahval eş-Şahsiyye Yasasının Değiştirilmesi, Toplumun Allah'ın Metodundan Saptırılması Demektir
1991 yılına ait el-Ahval eş-Şahsiyye yasasının değiştirilmesine dönük yoğun çabalar birçok kesim tarafından desteklenerek aktif bir hale gelmiştir. Zira Sosyal Refah Bakanı, değiştirilmesi gereken seksen sekiz maddendin olduğunu açıklamış ve kuruluşlardan birinin, evliliğin tanımı, kadın üzerindeki vesayetin kaldırılması, çok eşliliğin sınırlandırılması, evlilik yaşının 18'e yükseltilmesi ve benzerleri de dahil değiştirilmesi istenen en önemli fıkralara işaret eden önerisini yayınlamıştır.
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak bizler, bu cürümsel projeler hakkında aşağıdaki hususları açıklarız:
Birincisi: El-Ahval eş-Şahsiyye yasasının değiştirilmesiyle ilgili çağrıların hakikati, hayatının en ince ayrıntılarını bile bağlayıcı şeri hükümlerle belirleyen Müslüman kadını, dininin hükümlerinden koparmaya dönük bir girişimdir. Zira Allahuteala, şöyle buyurmuştur: وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلاَ مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ "Allah ve resulü, bir işe hükmettikleri zaman mümin bir erkek ve mümin bir kadına kendi işlerinde artık seçme hakkı yoktur." [el-Ahzâb 36]
Dolayısıyla bu esasın dışındaki değişime dönük herhangi bir girişim, yeniden toplumsal mühendisliğe soyunmak olup bunun etkileri, tüm toplumu fesada sürükleyeceği gibi dahası Batı hadaratı temelinde eşitlik ve kadın hakları çağrılarının yıktığı diğer toplulukların aksine Allah ve Resulünün koruduğu bir kale olan Müslüman aileye de sızabilecektir.
İkincisi: Allah, erkek ve kadını yaratmış, her ikisine de içgüdü ve uzvî ihtiyaçları yerleştirmiş ve düşünme gücünü, erkek ve kadın arasındaki ilişkide erkeklik ve kadınlık bakışına değil de cemaatin maslahatını hedefleyen bir bakışa odaklanan ve zevk ve şehvet sevgisi yerine Allah takvasının hakim olduğu şeri teklifin menatı kılmıştır. Bu bakış ise, insanın cinsî lezzetten faydalanmasını reddetmeyip ancak onu, insan nevinin bekasını gerçekleştiren ve Müslümanın en yüce gayesiyle -ki o, Allahuteala'nın rızasıdır- örtüşen meşru bir faydalanma haline getirir. Bu ise evlilik ile ilgilidir. Zira Subhânehu, şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالا كَثِيرًا وَنِسَاءً وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي تَسَاءَلُونَ بِهِ وَالأَرْحَامَ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir." [Nisa 1]
Üçüncüsü: Azim İslam Nizamı, hayatımızın metodunun esası olarak inandığımız ve benimsediğimiz akidemiz olup mahkeme yasasını, evliliğin tarifini ve standartlarını, velayet hükümlerini ve içtimai nizamın tüm detaylarını açıklamıştır. Dolayısıyla Müslümanlar olarak bizim, facir Batı hadaratından kaynaklanan bu hükümleri almaya ihtiyacımız yoktur. Zira Allahuteala, şöyle buyurmuştur: أَلاَ يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ "Hiç yaratan bilmez mi? O, Latif'tir, Habir'dir" [el-Mulk 14]
Dördüncüsü: Müslümanların vacibi, İslamî kimliklerine sımsıkı sarılmak ve bu kimliğin akidesi ve hükümlerini etkileyen her türlü saptırmayı reddetmektir. Umulur ki böylece insanların ifsat ettiklerini ıslah eden gariplerden olurlar. Ayrıca hadis-i şerifte geçtiği üzere Allah'ın metodu noktasında herhangi bir ifrata kaçmada birey ve topluluklar olarak devleti muhasebe etmeliler ve hastalık durumunun ilacı olarak, hayatın her alanında İslam'ın tatbik edilmesini ve insanlığı Batılı hadaratın içine düştüğü uçurumdan kurtarmak için onun taşınmasını talep etmelidirler.
İslamî kimliğimizi koruyacak olan bizzat Hilafet Devleti'dir. Çünkü o, anayasa ve kanunlarını, İslam akidesi esasına göre koymaktadır. Dolayısıyla o, faziletin, insan saadetinin ve nevinin bekasının hakim olacak olmasının yanı sıra yeryüzü ve gökyüzü sakinlerinin razı olacağı bir toplum tesis edecektir. Ayrıca toplumumuzu yıkmaya dönük Batı planları için çalışan veya ortak olan veya geçiren herkesi muhasebe edecek olan da odur. Sonra bu kişi, Rabbine döndürülecek ve ona elim bir azapla azap edecektir. Bu ise Aziz olan Allah'a hiç de zor değildir.
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hanımlar Resmî Sözcüsü
Sudan Vilâyeti
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |