حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD-BA-2008-RS-TR-0017 |
H. 16 Ramazan 1429 M. Salı, 16 Eylül 2008 |
Hizb-ut Tahrir, Kaldırım Kenarına Oturtulacak Kadar İhmâl Edilmeye Lâyık Bir Hizb Değildir
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilâyeti'nin davet edilmediği sözde "Sudan Halk Girişimi" bugün başladı. Bunu organize edenler ise, hiçbir kimseyi bundan istisna etmediklerini iddia ederek yalan söylediler. Zîra er-Râid Gazetesi, 17 Şevvâl 1429 el-muvâfık H. 16 Ekim 2008 tarihli, 61 sayılı baskısında, Vatanî Kongre'nin Siyasî İşler Sekreteri "Muhammed Mendûr el-Mehdî'nin" şu açıklamasına yer verdi: "Aralarında Cumhurbaşkanı ile dört milletvekilinin de olduğu tüm siyâsî güçler, Sudan halkını birleştirici bir vizyona ulaşmak için dört gün boyunca bir araya gelecekler."
Hizb-ut Tahrir, kaldırım kenarına oturtulacak kadar ihmâl edilmeye lâyık bir Hizb değildir ki insanların meseleleri ve sıkıntıları üzerinden geçinsin. Bilakis sahip olduğu fikri ve çözümleri, sıhhati kesinleşmiş bir esasa -ki o, Sudan halkının akîdesi olan İslâm Akîdesidir- dayanan siyâsî bir Hizb'tir.
Siyâsi sahadaki etkisine gelince; siyâsetle iştigal eden veya siyâsî ortamda yaşayan herkes buna şâhittir. Dolayısıyla o, ihmâl ve göz ardı edilmeye lâyık değildir ki davet edilmesin. Zîra Darfûr veya Ümmet'in diğer sorunlarına yönelik çözümlere Hizb-ut Tahrir sahip olamayacak da kim sahip olacak?
Bu toplantıyı organize edenleri, Hizb-ut Tahrir'i boş vermeye ve davet etmemeye sevk eden faktör, bu toplantının da diğerleri gibi müzakere seçenekleri oluşsun diye sırf Kâfir Batı'nın çıkarına hizmet edecek hususları benimsemekle alâkalı olacağının farkında olmalarıdır. Nitekim iktidardaki Vatanî Kongre Partisi'nin Siyâsî İşler Sekreteri şöyle demiştir: "Bu toplantının, Doha'daki müzakere heyetinin ifâde edeceği seçenekler ve öneriler toplamının belirlenmesinde ortaya çıkacak muayyen bir misyonu vardır." Özellikle İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa, Devletlerarası Cezâ Mahkemesi'nin, Cumhurbaşkanı Umer el-Beşîr'i tutuklama talebine göz yumulması için Hükümet tarafından tavizler verilmesini talep etmiş, bu da Cezâ Mahkemesi'nin icraatlarını durdurmasına ilişkin olarak Fransızların ileri sürdükleri dört şart içerisinde geçmiş ve bu şartlardan birini Ajans Press şöyle nakletmiştir: "Hükümet ile farklı isyancı gruplar arasında kalıcı siyasî bir anlaşma üzerinde mutabık kalınmalıdır." İşte böylece Darfûr, self-determinasyon hakkını onaylayan meşum Nifâşa Anlaşması ile daha önce ayrılan Güney gibi ayrılmaya hazır hale gelmiştir. Oysa self-determinasyon hakkı, bu bâtıl hakkı onaylayan hayatî meselelere ilişkin meşum Asmarâ Konferansı'na kadar büyük bir hıyanet olarak sayılmaktaydı. Dolayısıyla bu, ülkenin vahdetine saplanmış bir kama mesâbesindedir.
Darfûr sorununun, dahası Sudan'ın sorunları da dâhil Ümmet'in tüm sorunlarının kesin çözümü, yönetimde, muhasebede, anlaşmazlıkların hallinde, dahası tüm siyâsî çalışmada İslâm'ın asâ kılınmasıdır. Allah Subhânehu şöyle buyurmuştur: أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنْ اللَّهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ "Yoksa onlar Câhiliye yönetimini mi arıyorlar? Oysa yakîn sahibi bir toplum için yönetimi Allah'tan daha güzel olan kim vardır?" [el-Mâide 50]
İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcüsü
Sudan Vilâyeti
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |