Cumartesi, 19 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD-BA-2024-RS-TR-66 H. 9 Cumâde’s Sânî 1446
M. Çarşamba, 11 Aralık 2024

Para Birimi Değişikliği, Şeriat Hükümlerine Aykırıdır ve İnsanların Mallarını Haksız Yere Gasp Etmektir

Maliye Bakanı Cibril İbrahim, para değişikliği planının ana hedeflerini kamuoyuyla paylaştı:

1- Sahte para kullanımının tamamen önlenmesi.

2- Büyük servet sahiplerinin, paralarının kaynağını beyan etmelerinin sağlanması.

3- Bankacılık sistemi dışında dolaşan paraların, resmi finans sistemine entegre edilmesi.

4- Büyük servet sahiplerinin, yükümlü oldukları vergileri ödemelerinin temin edilmesi.

Müslümanlar olarak, Allah’ın şu buyruğuna itaat ederek tüm işlerimizde, fiillerimizde ve davranışlarımızda şeriat hükümlerine bağlı kalmamız esastır:

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللهُ وَرَسُولُهُ أَمْراً أَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ“Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur.” [Ahzab 36]

Biz, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak, Maliye Bakanı’nın para birimi değişikliği için ileri sürdüğü gerekçelere şer’i hükümler ışığında ele alıyor ve diyoruz ki:

Birincisi: Hükümetin sahte parayı ortadan kaldırma iddiası, hükümetin altın ve gümüş rezervleriyle desteklenmeyen kâğıt para basması durumunda inandırıcılığını yitirecektir. Zira İslam’da meşru para birimi altın ve gümüştür. Eğer devlet kâğıt para basacaksa, bu paraların mutlaka altın ve gümüşle desteklenmesi gereklidir. Çünkü İslam, altın ve gümüşü yalnızca zenginlik simgesi olarak değil, emeğin ve alın terinin karşılığı, ticaretin temeli olarak belirlemiştir.

İslam’ın altın ve gümüşle ilgili hükümleri arasında, bunları biriktirmenin haram kılındığını, zekâtın verilmesinin zorunlu olduğunu, diyet miktarının altın ve gümüş üzerinden belirlendiğini ve hırsızın elinin kesilmesini gerektiren miktarın da yine altın ve gümüş ile ölçüldüğünü görüyoruz.

İkincisi: Bir Müslümanın mal varlığının kaynağını açıklamaya zorlanması, İslam’ın masumiyet prensibiyle bağdaşmaz. İslam hukuku, bireylerin yalnızca somut delillerle suçlanabileceğini belirtmiştir. Nitekim Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem bu konuda şöyle buyurmuştur:

الْبَيِّنَةُعَلَىمَنِادَّعَى،وَالْيَمِينُعَلَىمَنْأَنْكَرَ“Delil, iddia sahibine; yemin ise inkâr edene aittir”

Üçüncüsü: İnsanların mallarını zorla bankacılık sistemine entegre etmek ve paralarını çekmelerine üst limit koymak, onların malları üzerindeki tasarruf haklarını kısıtlamaktır. Oysa İslam’da bir kişinin malına sınırlama getirilmesi yalnızca sefihlik (akılsızca harcama) durumunda caizdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلاَ تُؤْتُواْ السُّفَهَاء أَمْوَالَكُمُ الَّتِي جَعَلَ اللهُ لَكُمْ قِيَاماً“Allah’ın sizi koruyucu kılmış olduğu mallarınızı, beyinsizlere vermeyin.” [Nisa 5] Devlet böyle yaparak, parası olan herkesi aptal yerine koymaktadır!

Dördüncüsü: Büyük mal varlığına sahip olanların vergilerini düzenli ödediğini kontrol etme konusu, İslam’ın ekonomik ilkelerine aykırıdır. Çünkü kapitalist sisteme dayalı olarak, doğrudan ya da dolaylı şekilde insanlardan vergi alınması şer’i olarak haramdır. İslam, malların kullanımını ve tasarruf edilmesini kesin şer’i hükümlerle düzenlemiştir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

لَا يَحِلُّ مَالُ امْرِئٍ مُسْلِمٍ إلَّا بِطِيبِ نَفْسٍ مِنْهُ“Müslümanın malı ancak gönül rızasıyla helal olur.”

Maliye Bakanı’nın para birimini değiştirme yönündeki iddiaları, İslam şeriatına göre hiçbir meşru temele dayanmamaktadır. Yukarıda belirttiğimiz gibi, bu gerekçeler, yoksulluk üreten, fakirleri daha da zor duruma sokan ve insanlardan haksız kazanç sağlayan kapitalist sistemin yanlış anlayışlarını takip etmekten başka bir şey değildir. Mallar ve diğer alanlarda karşılaşılan bu şer’i ihlallerden kurtuluşumuzun tek yolu, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti’dir. Bu devlet, mal yönetimi, para politikası, ekonomi ve siyaset de dahil olmak üzere tüm meselelerde İslam’ın hükümlerini esas alacaktır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER