Herkes, neden son zamanlarda askeri operasyonlarda bir artış olduğunu merak ediyor. Oysa bir yıldan fazla bir süredir çatışmalar sanki bir kısır döngüye girmiş ve hiçbir taraf elle tutulur bir başarı elde edememişti. Şimdi ne değişti acaba?

Bu soruya cevap olarak şunu söyleyebiliriz:

Birincisi: Ordu nihayet stratejik sabır ve uzun bekleme politikasını terk etti, hem de askeri dengede büyük bir değişiklik olmadan. Ama asıl soru şu: Savaşı başından beri bitirebilecek güçleri varken neden bunu yapmadılar?

İkincisi: Hızlı Destek Kuvvetleri, Cezire ve Hartum’da kayıplar yaşadı. Bunun üzerine dört eyaleti kontrol altında tuttuğu Darfur bölgesine çekilmeye başladı. Hızlı Destek Kuvvetleri Darfur’da dört eyaletin kontrolünü elinde bulunduruyor ve ordu, bu kuvvetleri teslim olmaya zorlamak yerine Darfur’a geçişleri için koridorları açtı. Bu da gösteriyor ki her şey planlı bir şekilde ilerliyor ve bu planın arkasında kendi çıkarlarını gözeten belirli güçler var.

Kuşkusuz bu durum, ülkenin bölünmesine yol açacaktır! Hızlı Destek Kuvvetleri, El-Faşer hariç tüm Darfur’u ele geçirmiş durumda ve Orta Sudan’dan geri çekildikten sonra şimdi de Darfur’a doğru ilerliyorlar.

Tüm bu gelişmelerin, Trump’ın Beyaz Saray’a geçmesiyle aynı zamana denk gelmesi sizce tesadüf mü? Yeni hedef açık: Ordu, Sudan’ın ortası, kuzeyi ve doğusunu alacak, batıdaki Darfur ise Hızlı Destek Kuvvetleri’nin ellerine teslim edilecek. Bu, Trump’ın bu politikayla hükümeti Yahudi varlığıyla normalleşmeye zorlamak istediğini gösteriyor. Bu normalleşmenin temelleri, Burhan’ın önceki yönetimi sırasında atıldı. Bunu kanıtlayan en önemli şey, Sudan Dışişleri Bakanı Ali Yusuf’un, yeni yönetimle birlikte Amerika’nın Sudan’daki politikalarını gözden geçirecek bir vizyon ve programların olduğunu açıklamasıdır. ^{(23.01.2025 Eş Şark)} Sonra ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Mısır Dışişleri Bakanı bir araya gelerek Sudan’daki gelişmeleri masaya yatırdı. İki bakan, taraflara baskı yapılarak düşmanlıkların sona erdirilmesi ve insani yardımların genişletilmesi gerektiğini vurguladı. ^{(25.01.2025 Sudan Haberler)} Bu gerçek, Trump’ın Sudan’ı Yahudi varlığıyla normalleşmeye ve Darfur’u tıpkı Güney Sudan gibi ayırmaya zorladığını açıkça gösteriyor. Bu haksız savaş, suçla yoğrulmuş Amerikan suç üçlüsünün üçüncü adımıdır. Amerika, bu savaşı çerçeve anlaşmasını ortadan kaldırmak ve Avrupa’nın ajanlarını Sudan’ın siyasi sahnesinden uzaklaştırmak için başlattı.

Herkes, Amerika’nın ülkemizdeki bu kepazeliğine bir son vermek için çalışmalı ve bu suçun bilincinde olmalıdır. Esasen bir ülkede tek bir ordu olmalıdır ve bu ordu silahını doğrudan sömürgeci kâfirlere çevirmelidir. İşte bunda dünyada zafer ve kurtuluş, ahirette ise felah vardır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü