25.09.2013 Çarşamba günü Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti "Yakıt Sübvansiyonlarını Kaldırmak Sıradan İnsanları Ezmenin ve Daha Yoksul Sanayi Oluşturmanın Başka Bir Adımıdır" başlıklı bir bildiri dağıttı. Ardından otorite Hizb-ut Tahrir'in kahraman gençlerinden yedi kişiyi tutukladı.

Zalim hükümetin tehditlerine ve barışçıl olsa da tüm protestoları demir yumrukla bastırmasına rağmen Hizb-ut Tahrir, haykırışlara kulak vererek başka bir cesur adım daha atarak Ulusal İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı başkanlığı ve Kalakla Polis Müdürlüğü önünde protesto düzenledi. Akabinde otorite yetkilileri gurur ve kibre kapılarak başka tutuklamalar da yaptı. Tutuklamalar Resmi Sözcü ve Merkezi Temas Lecnesi başkanı de dâhil olmak üzere bazı sorumlulara kadar uzandı. Hala onlarca genç tutuklu. İçlerinde yaşlı ve hastalarda var.

Biz, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Kadın Kolu olarak, tutuklu eşleri, kızları ve bacıları olarak, Allah'ın kazasına sabreden mümin kadınlar olarak Allah'ın rızası yolunda olduğu sürece bizlere isabet eden her şeyin hayrımıza olacağını müjdeleriz. Hatta kardeşlerimize her yönüyle desteği artıracağız, Asya bint Muzahim'in, Hansa'nın ve diğerlerinin yaptıklarını taklit ederek eşi benzeri görülmemiş emsaller olmaya çalışacağız. Bunlar, dünyayı Ahirete karşılık satan kadın kardeşlerimiz, annelerimizdir. Biz olanlara şaşıracak, üzülecek değiliz. Çünkü Mevla Azze ve Celle bize yüce bir İslami fikir ve Allah'ın kazasına rıza gösteren bir nefsiyet verdi bahşetti. Biz Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın şu sözünü kendimize örnek ediniyoruz: وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ حَتَّى نَعْلَمَ الْمُجَاهِدِينَ مِنكُمْ وَالصَّابِرِينَ وَنَبْلُوَ أَخْبَارَكُمْ "Andolsun içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri belirleyinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz." ^{[Muhammed 31]}

Bildiğiniz gibi Hizb-ut Tahrir gençleri fikri ve siyasi çatışma yapar, asla maddi eyleme başvurmaz. İslami Devletin, Hilafet Devletinin kurulması için izlediği yolda Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in metodunu model edinerek ümmeti bilinçlendirir, dininin hükümlerini hatırlatır.

Biz zalimlere şunu söyleriz, siz nasıl muhlis insanlara mücrim insanlar gibi davranırsınız. Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor: أَفَنَجْعَلُ الْمُسْلِمِينَ كَالْمُجْرِمِينَ مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ "Biz Müslümanları suçlular gibi kılar mıyız? Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?" ^{[Kalem 35-36]} Sizlere kıyamet gününün karanlıklarını hatırlatırız.

Biz, hükümetten cezaevinde haksız yere tutulan tüm tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Hükümete şunu deriz, nerede anayasanızda güvence altına aldığınız barışçıl yollarla düşünceleri ifade hakkı iddiaları? Yoksa siz hurmadan yapılmış puta tapan sonra acıktığında yiyen kimse gibi misiniz? Bırakın Allah'ın Kitabını bir kenara atmanızı, bozuk, sahte yok olup gitmeye mahkûm beşeri sistemlere bağlı olmadığınızı kanıtladınız.

Şüphesiz Allah'ın zalimler hakkındaki sünneti cereyan edecektir. Davet ettiğimiz Hilafet yarından da yakın. Bunu Doğu ve Batı kâfir devlet liderleri, onların ajanları bile dile getiriyor. Hilafet, Rabbimizin vaadi, sevgili Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in müjdesidir. Çalışanlar bunun için çalışsın.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Kadın Resmi Sözcüsü