19 Şubat 2014 Çarşamba günü öğleden sonra saat 14.00'te İslam Üniversitesinin temellerini sarsan bu görkemli olaya tanık olmak ve izlemek amacıyla Omdurman İslam Üniversitesi öğrenci akınına uğradı. Platform, pankartlar ve bayraklar ile donatıldı. Öğrencilerin ağzından dökülen yardım ve imdat çığlıkları Üniversiteyi inletti. Burma, Suriye ve Orta Afrika'da akıtılan Müslümanların kanını simgeleyen dev posterler asıldı. Bu posterler, çarpıcı ve neredeyse elem ve kederi dile getirecek şekilde Müslümanların acılarını yansıtıyordu. Posterlerde "Suriye, Myanmar ve Orta Afrika'daki Müslümanların durumu" diye kısa, ama çok şey anlatan bir cümle yazılıydı.

Üniversitelerde sıcak olayları gündeme getiren, Müslümanların acılarına ve ülkede kanayan yaraya parmak basan Hizb-ut Tahrir gençleridir. Görkemli konvoy, tekbirler ve sloganlar ile üniversitenin tüm fakültelerini dolaştı, katılımcıların sayısı gitgide arttı. Konvoya yüzlerce öğrenci katılarak eşlik etti.

Konvoy kampüs içinde gezisini tamamladıktan sonra, "Orta Afrika'dan Suriye'ye kadar Müslümanın kanı birdir" başlıklı önceden duyurulan siyasi konuşmaya geçildi. Üniversite öğrencisi Basil Mustafa, Suriye, Myanmar ve Orta Afrika'daki İslami ümmetin içinde bulunduğu gerçeği ortaya koyarak konuşmasına başladı. Genel olarak ümmetin özel olarak ise bu ülkelerdeki Müslümanların uğradıkları tehcir, linç ve katliam olgusuna kısaca bir göz attı. Sonra Müslümanların varil bombalarına ve alevlere maruz kalmalarının nedenini açıkladı. Tüm bunların, Rabbimiz Allah deyip dosdoğru oldukları için başlarına geldiğini söyledi.

Daha sonra konuşmacı, Müslümanların maruz kaldığı katliamlar karşısında ümmetin görevinin ne olması gerektiğini beyan etti. Bu sorumluluk ve görevin, Müslümanları koruyan ve ümmetin kalkanı olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için gece gündüz uykusuz kalarak çalışmak olduğunu ifade etti.

Konuşmacı, sorumluluğu Müslümanların ordularına yükledi ve kışlalarında çakılıp kaldıkları ve içler acısı duruma rıza gösterdikleri için onları kınadı. Yöneticilerin tahtlarını devirmelerini, Aziz Kitapta İslam'ın çağrısına icabet ederek hemen kardeşlerinin yardımına koşmalarını istedi.

Konuşmasının sonunda konuşmacı Basil Mustafa, İslami ümmete mensup halkları, gasp edilen ümmetin otoritesini geri almak için İslam'a dayalı fikri devrime davet etti. Mustazafların yardımına koşacak yegâne varlığın Raşidi Hilafet Devleti olduğuna dikkat çekti. Katılımcılara da bir sorumluluk yükledi ve İslami ümmete izzet ve onur veren bu Devleti kurmak için çalışanlar ile birlikte çalışmaya onları çağırdı.

Dinleyiciler, konuşmadan çok etkilendiler. Kimileri gözyaşlarını tutamadı. Kimilerinin de duyguları sel olup coştu.

Şunu da belirmekte yarar vardır ki yakındaki binalar ve balkonlardan dinleyenler hariç, yaklaşık 500 öğrenci bu siyasi konuşmayı dinlemek üzere orada hazır bulundular. Gerçekten üniversitenin temelleri sarsıldı.

Son olarak üniversite öğrencileri, bu çalışmayı Omdurman İslam Üniversitesinin siyasi faaliyet tarihinde eşi görülmemiş bir çalışmadır diye övdüler.