Pazartesi, 23 Muharrem 1446 | 2024/07/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SDu2013BAu20132014u2013KRSu2013TRu201309 H. 7 Cumâde’s Sânî 1435
M. Salı, 08 Nisan 2014

Basın Açıklaması Müslüman Bayanlara Yönelik Bilgilendirici Mesajlar Dizisi -1 - Ey Müslüman Kardeş! Boşa Geçen Zaman Yeter Artık! Hayatın Düzgün Olması İçin İslami Hayatı Başlatmak Üzere Çalış

Müslüman kadınlar, bugün dünyada önemli sorunlarla karşı karşıyadır. Sudan'da kadınlar ise kendilerini yorgun ve bitkin düşüren bozuk bir vaka ile yüz yüzedirler. Güvenli ve huzur verici bir hayat kadınlardan sökülüp alındı. Nasıl kişisel bir tavır alacağını bilmiyor. Para peşinde koşan ve çocuklarını iki aylıkken kreşe bırakan modern bir kadın mı? Küreselleşme ve küresel sistem ile başa çıkmak için bu rolü oynamalı mı? Çünkü küreselleşme kadına bunu ve üzerine farz olmayan böyle bir yaşam tarzını dikte ediyor. Sefil ekonomik koşullar nedeniyle iyi bir yaşam elde etmek istiyor. Dolayısıyla bu haliyle Batılı kadınların çarpıtılmış modeli oluyor. Yabancı mefhumlar ve fikirler ile bezenmiştir. Genel hayatta Cilbab giymiyor. Kadın erkek karşımı da ona göre kaçınılmaz. Çalışma şartları ona bunu dayatıyor. Evinden süslenip püslenerek çıkıyor, istediğini giyiyor. Kocaya itaatin hiç bir değeri yok. "Ben özgürüm", "Ne istersem yaparım" sloganını kendisine şiar ediniyor. Bununla beraber hâlâ memnun ve hoşnut değil. Bilinmeyen bir şey arıyor!

Diğer taraftan evlilikten bir payı olan kadınlar da var. Bireysel şeri hükümlere bağlanarak çocuklarına bakıyor, ev işlerini idare ediyor. Cilbab giyiyor, Kur'an derslerine katılıyor. Böyle bir kadın modeli ise özgürlük ve kadının güçlendirilmesi, erkeklerle eşitlik gibi fikirler nedeniyle birinci kadın modeline nazaran şiddetli fikri saldırıya maruzdur. Bu tür fikirler, Şeriata aykırı değil bahanesiyle Batı tarafından desteklenen, Birleşmiş Milletlere bağlı ve hükümet gözetimindeki kadın örgütleri ve bakanlıklar tarafından benimseniyor. Bu fikirler kadına evde kaldığı için işkence gören, din ve koca tarafından zulmedilen bir kadın muamelesi vehmini telkin ediyor. Bu yüzden "çağdaş kadın" görünümünü kazanması için isyana teşvik ediyor. Bu nedenle bu kadın örgütleri kendi iddialarını kanıtlamak için bu konuyla ilgili kanunları araştırıyorlar.

Her iki durumda da kadın, kimliğini kaybetmiş olmaktan ve zor bir hayat yaşamaktan mustariptir. Ne modern kadın mutludur ne de bazı dini hükümlere bağlı olan kadın mutludur! Toplum ve İslami ümmetin bir parçası olarak kadın, aktif ve etkili rolünden yoksundur. Nitekim şeran kadından istenen budur. Modern kadın, maddi vakaya yenik düşmüştür. Sahip olduğu laik fikirler ile İslam'a mensubiyetini kaybetmiştir. İkinci kadın gurubu ise toplum ve hayatın değişimine hiç bir etkisi olmayan bireysel ıslah fikrine yenik düşmüştür. Okuduğu ve ezberlediği Kur'an-ı Kerimin ayetlerinin vakada uygulanmadığını görüyor. Allah'ın mukaddesatının ayaklar altına alınmasına engel olacak metodu bilmiyor, dolayısıyla tam bir yol ayrımındadır.

Ey değerli bacılar! Bu hayatta varlığının nedeni hakkında ciddi şekilde düşünmelisin. Müslüman bir kadın olarak hakkı araştırmalısın. İnsan hayat ve kâinat hakkında elde edilen doğru bir fikir, davranışları belirler ve seçenekleri tanımlar. Ancak böylece ne istediğinin farkında olabilirsin. Sen sadece bir reklam aracı ve süs eşyası değilsin. Sen bir anne, eş, kız, kız kardeş, dadı ve bir çalışansın. İslam'ın akidesi temelinde her alanda yaratıcı kabiliyete sahipsin.

Ey değerli bacım! Sen bir Müslüman bayansın. Nerede senin İslami karakterin? Nerede senin İslam'ı hayatta var etmek için etkin rolün? Sen insanlar arasında yürüyen, sorunları çözen canlı bir ideolojisin. Nerede senin hakların? Görevlerin nelerdir? Hak ve görevlerini kim belirleyecek? Tüm bu soruların yanıtları, küçük büyük hiç bir şeyi eksik bırakmayan İslam'dadır. Bu hayatta mutluluk için tek yol, Yüce Yaratıcının istediği gibi yaşamaktır. Bu yaşam da güven ve onurlu bir hayat sunan İslam'ın sistemleri altında mümkündür.

Müslüman bayanlar olarak biz, değişim için çalışmalıyız. Bu, bizim ölüm kalım meselemizdir. Bunun için azami çaba harcamalıyız. Bu ölüm kalım meselesi hayatımıza ve aklımıza egemen olmalıdır, onun dışında bir meşguliyetimiz olmamalıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى ، قَالَ رَبِّ لِمَ حَشَرْتَنِي أَعْمَى وَقَدْ كُنتُ بَصِيرًا ، قَالَ كَذَلِكَ أَتَتْكَ آيَاتُنَا فَنَسِيتَهَا وَكَذَلِكَ الْيَوْمَ تُنسَى "Her kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz. O da şöyle der: "Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak haşrettin? Allah, "Evet, öyle. Ayetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun" der." [Taha 124-126]

Bu olumsuz durumdan çıkış, ancak Hilafet Devleti altında İslam'a göre yaşamakla olur. İslami hayatı başlatmak, toplumlarda Şeriatın hükümlerini uygulamak Hilafet ile mümkündür. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a kulluk ancak Hilafet ile gerçekleşir. Dolayısıyla programlanmış modellere ve elle çizilmiş şablonlara göre hayat yaşanmaz. Hilafet var olduğunda Kur'an hayatımızda yer bulur, hayatımızın nuru olur, okunur ve uygulanır. İslam'ın uygulanması için şeri metot olan Hilafete selam olsun. Dünya ve ahiret mutluluk ve nimetlerine de selam olsun. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَبَشِّرِ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الأَنْهَارُ كُلَّمَا رُزِقُوا مِنْهَا مِنْ ثَمَرَةٍ رِزْقاً قَالُوا هَذَا الَّذِي رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ وَأُتُوا بِهِ مُتَشَابِهاً وَلَهُمْ فِيهَا أَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ وَهُمْ فِيهَا خَالِدُونَ "İman edip Salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedî kalacaklardır." [Bakara 25]


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilayeti Kadın Resmi Sözcüsü

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER