حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SDu2013BAu20132014u2013RSu2013TRu2013015 |
H. 7 Cumâde’s Sânî 1435 M. Pazartesi, 07 Nisan 2014 |
Basın Açıklaması Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Yetkilileri, Siyasi Bir Seminerde Cumhurbaşkanı el-Beşir'in Konuşmasına Yanıt Verdiler
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti tarafından düzenlenen siyasi foruma katılmak üzere gazeteci, politikacı ve ilgililerin katlımı yanı sıra insanlar şehit Zübeyir uluslararası kongre merkezindeki büyük salona akın ettiler. H. 05 Cumâde's Sânî 1435 M. 05 Nisan 2014 Cumartesi günü düzenlenen "Diyalog ve İslam'a Göre Sudan'ın Siyasal Konuları [Özgürlükler - Barış - Yoksulluk]" konulu seminerde Sudan Vilayeti encümen üyeleri Sayın el-Beşir Ahmed el-Beşir, Sayın en-Nezir Muhammed Hüseyin ve Sayın Süleyman Abdulhay ed-Desisi bir konuşma yaptılar. el-Beşir konuşmasına ülkenin yaşadığı siyasi krizin çözümü olarak Cumhurbaşkanı tarafından ortaya atılan "özgürlükler" fikrini ele alarak başladı. Konuşmacı, Batı'daki özgürlük fikrinin Ortaçağ'da kilisenin egemenliği sırasında ortaya çıktığına dikkat çekti. O zaman papazlar insanlara kilise ve ilah adına zulmediyordu. Bunun sonucu olarak kilisenin egemenliğini reddeden bir akım doğdu. Yıllarca aralarında fikri ve kanlı çatışmalar cereyan etti. Bu çatışmanın neticesinde din siyasetten tamamen dışlandı. Bunu hayatta somut hale getirmek için de insanlara özgürlükler verildi: fikir özgürlüğü, inanç özgürlüğü, mülk edinme özgürlüğü ve kişisel özgürlük.
Konuşmasının sonunda konuşmacı, bu fikirlerin aklen vaka ile çeliştiklerini, şeran da İslam'a aykırı olduklarına değindi. Öyle ki bu fikirlerin, dinin direği ve sütunu kabul edilen kulluk mefhumu ile çeliştiklerini söyledi.
Sonra ardından söz alan ikinci konuşmacı en-Nezir Muhammed Hüseyin konuşmasında Cumhurbaşkanının siyasi çevrelere yönelik yaptığı konuşmasının dinamiklerinden biri olan barış fikrini ele alarak delillerle tartıştı. Sudan'ın müzakere turları ile ünlü olduğuna, geçmiş yıllarda dünya devletlerinin böyle bir müzakere turlarına şahit olmadıklarını söyledi. Bu müzakere turlarının 1965 yılında Yuvarlak Masa Konferansı ile başladığını, Koka Dam Konferansı ile devam ettiğini, Doha görüşmeleri ve Addis Ababa anlaşmaları ile son bulduğunu dile getirdi. Ardından bazı gerçeklere dikkat çekti:
1- Siyasal hedefler elde etmek amacıyla silah taşıyan herkes ile müzakere edilmesi ve masaya oturulması ilkesinin benimsenmesi, ümmete karşı büyük bir suç ve ihanet olarak kabul edilir. İsyancı çeteleri, kahramanlar ve fatihler mertebesine çıkarmak, büyük bir suç ve ihanettir.
2- Ulusal Diyalog fikri, orta çözüm akidesine dayalıdır. Ondan kesinlikle doğru çözümler neşet etmez. Çünkü çatışmanın tarafları farklı bakış açılarına sahipler ve kendi aralarında orta çözüme göre muhakeme olunuyorlar. Bu da orta çözüm temelinde uzlaşmak adına her birinin bazı tutumlarından vazgeçmek anlamına gelmektedir.
3- Sudan'daki siyasi ortamın diyalog ve müzakere saçmalığı için kötü bir modeli var. Bu kötü model, Güney Sudan'ı Kuzey'den ayıran ve ülkenin geri kalanını parçalama projesini hazırlayan Nifaşa anlaşması olarak biliniyor.
Sonra konuşmacı, yüce İslam'a göre muhakeme olunmak, İslami kardeşlik bağını yüceltmek, insanların işlerini ihsanla gütmek, devlet otoritesini yayan ve herkesin aradığı güvenliği temin eden ukubatın uygulanma farziyeti ile sözlerini sona erdirdi.
Son olarak söz alan Süleyman Abdulhay ed-Desisi, yoksulluk eksenli bir konuşma yaptı. İnsanlar arasında veba gibi yayılan yoksulluk ve açlık sınırlarını rakamlarla katılımcılara sundu. Ülke ve halkın yoksullaşmasına yol açan çeşitli nedenlere işaret etti:
1- Doğrudan ve dolaylı vergiler, insan yapımı kanuna göre batıl yollarla para toplamak.
2- Tarım sektörünün ihmal edilmesi, verimli projelerin imha edilmesi.
3- Yapısal, idari ve mali yolsuzluk.
Konuşmacı mali yolsuzluğa detaylıca değindi ve kapitalist sisteme uygun olarak yasal yolla yağmalanan paraların miktarını açıkladı. Kapitalist sistemin batıl yolla insanların parasını yağmalamak için kanun ve sistem koyduğunu söyledi. İşte sorun ve hastalığın temeli kapitalist sistemdir dedi. Ayrıca konuşmacı, kişiler tarafından yapılan yolsuzluğun varlığını açıklayarak örnekler verdi. Konuşmasının sonunda dinleyicilere Hizb-ut Tahrir tarafından benimsenen çözümleri sundu. Katılımcıları bu çözümleri benimsemeye ve Raşidi Hilafet Devleti altında uygulama sahasına koymaya davet etti.
Şunu da belirtmekte fayda vardır ki seminer moderatörü, insanların soru sormalarına ve müdahalede bulunmalarına müsaade etti. Katılımcılar sevinç ve hamasetlerini dile getiren sorular sordular. Bu da salonda tekbir seslerinin yükselmesine neden oldu.
Seminerin sonunda katılımcılar, konuşmacıların etrafında toplanarak aydın liderlik olarak niteledikleri sorumlu gençleri tebrik ettiler, çeşitli açıklamalarda bulundular, sorular sordular.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |