Ulusal Eczacılık ve Zehirler Kurulu, dolar bazında ilaçların fiyatı 6.52’den 15,8’e serbest bırakıldıktan sonra yeni bir fiyat listesi yayınladı. Yeni ilaç fiyatlarında %200 ya da daha fazla bir artışın olduğu görülmektedir. Hartum’da birçok eczane ilaç fiyatlarının serbest bırakılmasını protesto etmek amacıyla kapılarına kepenk vurdular. Ayrıca Sudan’daki havayolu şirketleri de bilet fiyatlarına yüzde 150 oranında zam yaptılar. Bu da doğal ve kaçınılmaz olarak ithalatı etkiledi.

İlk önce şuna belirtmek isteriz ki bu artışın nedeni, dolardaki artış veya Cüneyh’teki değer kaybı değil. Aksine en büyük neden, gümrük vergisi, harçlar ve vergilerdeki artıştır. Devlet, ilaç ve diğer zorunlu malların ithalatına vergi koymaktadır. Ulusal Eczacılık ve Zehirler Kurulu’nca yürütülen bir çalışma gösterdi ki “Vergiler ve gümrük vergisi nedeniyle ithal ilaç fiyatları bir buçuk kat artmıştır. Tüketiciye ulaşana kadar ise gerçek fiyata yüzde 18 oranında bir artış daha yapılmaktadır.” ^{[27.04.2011 Sodares sitesi]}

Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti, tebaanın işlerini gütmek için çalışır. Çünkü Hilafet, vergi ya da tüccar devleti değildir. Hilafet, tebaanın sağlığı üzerinden ticaret yapmaz. Aksine tebaayı ücretsiz tedavi etmek için çalışır. Abdullah ibn Ömer’den rivayet edildiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

كُلُّكُمْ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، الْإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “Hepiniz çobansınız ve güttüğünüzden sorumlusunuz. İmam da çobandır ve güttüklerinden sorumludur.”Devletin, vergiler ve gümrük vergisi yoluyla fiyat pahalılığına müdahalesi acı ve ıstırabın nedeni değildir. Aksine insanların acı ve ıstırabını, devletin cehaleti, işleri gütmek için herhangi bir adım atmaması ve hastalıklara yol açan nedenlere çözüm üretmemesi artırır. Ülke, kanserojen atık çöplüğü haline gelmiştir. Pek çok gerçek, devlet hastanelerini kurutarak ve özelleştirerek çocuklarımızın sağlığı ile oynadığına tanıklık etmektedir. Böylelikle insanların kaderi, rejim yanlısı tedavi ve sağlık simsarlarının eline terk edilmektedir.

Kuşkusuz Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti, tebaanın tedavisini kendisine bir görev olarak addeder. Bütün vatandaşlara ücretsiz tedavi sağlar. Çünkü sağlık, halkın temel ihtiyaçlarındandır. Onsuz sefalet ve kargaşa meydana gelir.

O halde insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamayan bir devlet, ceketini alıp gitmeli ve otoriteyi ümmete geri vermelidir. Ki ümmet, kendisini Allah’ın Kitabı ve Rasûlü’nün Sünneti ile siyaset edecek, işlerini Allah’ın hükümlerine göre güdecek birini seçsin.

Hizb-ut Tahrir, zulüm ve adaletsiz sistemlere alternatif bir sistem sunmaktadır. Ayrıntılı yaşam biçimi, ekonomik, politik vb. çözümler içeren bir anayasa ile köklü ve eşsiz bir sistem önermektedir. Allah’ın Kitabı ve Peygamberin Sünnetinden alınan bu sistem, bu ekonomik çöküntüyü tedavi etmeye kadirdir. Hizipte öyle devlet adamları vardır ki ümmete sadık, Rablerinin Şeriatına bağlıdırlar. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti altında ayrıntılı ve net şeri hükümlerle iktidar dizginlerini idare etmeye muktedirler. Halk içinde işiten ve icabet eden adam akıllı biri yok mu?