حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD–BA–2016–RS–TR–72 |
H. 24 Safer 1438 M. Perşembe, 24 Kasım 2016 |
Başa Dönmek... İktidar Hâlâ Aptallığını Sürdürüyor, Dava Adamlarını Takip Ederek Allah Yolundan Alıkoyuyor
Eşi menendi bulunmayan emsalsiz bir olayda Omdurman Sulh Mahkemesi yargıcı, Hizb-ut Tahrir üyesi Sadık Mirsal’i para cezasına çarptırdı. Oysa kardeşimiz, her Müslümanın yaptığı işi yapıyor, İslam’a ve hükümlerine davet ediyordu. İslam’dan başkasıyla hükmeden, IMF’ye boyun eğen bu hükümetin üretimi olan ekonomik kriz hakkında İslam’ın hükümlerini açıklayan bir bildiri dağıtmıştı. Sadık, barışçıl yolla camideki cemaate bildiri vermişti. Böyle yüce bir iş yapan bir kimse nasıl suçlu olabilir? Sadık, yaptığı işle ilgisiz olan Ceza Kanunu’nun 63 maddesi uyarınca suçlu bulunmuştur. İlgili madde şöyledir: “Şiddet ya da cebir yoluyla kamu otoritesine karşı muhalefete davet eden, yayan ve teşvik eden bir kimse, hapis, para cezası veya ikisine birden çarptırılır” İslam’ın hâkim kılınmasına davet etmek, cezayı müeyyide gerektiren bir suç mu?
İkinci olaya gelince, 22 Kasım 2016 Salı günü güvenlik birimleri, Ummu Büdde mahallesinde Hizb-ut Tahrir üyesi olan Zeyn Üde ve Haşim Yusuf’u gözaltına aldı. Gençler, Hizbin Sihriç bölgesi kesişme noktasında düzenlediği diyalog standına katılmışlardı. 23 Kasım 2016 Çarşamba sabahı saat 02.00’de serbest bırakılmadan önce gençler, darp ve kötü muameleye maruz kaldılar. Güvenlik güçleri, kitap, bildiri ve diyalog noktasında kullanılan malzemeleri geri vermediler.
Bu rejimin, Beyaz Saray’daki efendilerini memnun etmek amacıyla Allah yolundan alıkoyduğunu, İslam ve dava adamları ile mücadele ettiğini defalarca vurguladık. Ümmetin akidesi ve hakkın sesini kısma pahasına olsa da efendilerini rızasını kazanmak için egece gündüz çalışıyor. Ama heyhat, efendileri ondan asla razı olmayacaktır. Zira Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu:
وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُمْ بَعْدَ الَّذِي جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللَّهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلا نَصِيرٍ “Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.” [Bakara 120] Andolsun ki bu dünyada rezil rüsva, ahirette ise hüsrandır.
Rejim ve zebanileri şunu bilsin ki Hizb-ut Tahrir, “La İlahe İllallah Muhammedün Rasûlullah” temelinde köklü değişim için Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yolunda yürümeye devam etmek üzere Allah ve Rasûlü’ne ahdetmiştir. Hiç bir şey gençlerin azmini kıramaz, gayretlerini gevşetemez. Onlar, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için davayı taşımaya devam edeceklerdir. Gözaltılar ve cezaevleri onları korkutamaz. Dünyanın ucuz nimetleri karşılığında dinlerini satan cellatların kırbaçları onları yıldıramaz. Şafak doğana dek ve zalimlerin zulmü yok edilene kadar Allah’ın izniyle ahdimize bağlı kalmaya devam edeceğiz. İnşaAllah bu, çok yakındır.
إنَّ مَوْعِدَهُمُ الصُّبْحُ أَلَيْسَ الصُّبْحُ بِقَرِيبٍ
“Onlara vâdolunan (helâk) zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi?”
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |