28 Ocak 2017 Cumartesi günü es-Sayha gazetesi, “Mehdi: Peygamberlik deneyimi sahibi birinin yönetimde birçok hataları olmuştur” başlıklı bir makale yayımladı. Makalede devamla şöyle denilmektedir: “Peygamberler deneyimi dâhil hatasız insan deneyimi yoktur…Peygamberlik deneyimi ile insani deneyimlerin yönetimde hataları olmuştur...”Bu şeytani söz karşısında Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, bu gibi sözlerden Allah’a sığınır ve deriz ki:

Birincisi: Peygamberler ve Rasuller Allah’tan vahiyle konuşurlar. Onların ki insanlık deneyimi değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

كَذَلِكَ يُوحِي إِلَيْكَ وَإِلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكَ اللَّهُ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ “Aziz ve hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.”^{[Şura 3]} Yönetim veya başka konularda insanlık deneyimleri, hevaya dayalıdır. Heva ise daima dalalettedir ve yanılır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

ثُمَّ جَعَلْنَاكَ عَلَى شَرِيعَةٍ مِنَ الأَمْرِ فَاتَّبِعْهَا وَلا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَ الَّذِينَ لا يَعْلَمُونَ “Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma.”^{[Casiye 18]} Şeriat, âlemlerinin Rabbinin hükümleridir. Dolayısıyla Peygamberler, Rableri katından gelen yönetimde nasıl yanılabilirler?

İkincisi: Peygamberler ve Rasuller masumdur. Eğer tek bir konuda dahi Peygamberlerin hata edebileceğini söylersek, bu, her konuda hata edebilecekleri anlamına gelir. Bu takdirde Peygamberlik ve bütün Risalet çöker.

Üçüncüsü: Kuranı Kerim, Peygamber Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kerih hiçbir şey yapmayacağına delalet eder. Aksine Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yaptığı her şey, farz, mendup veya mubah olsun Allah’ın bir vahyidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

إِنْ أَتَّبِعُ إِلا مَا يُوحَى إِلَيَّ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الأَعْمَى وَالْبَصِيرُ أَفَلا تَتَفَكَّرُونَ “Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?”^{[Enam 50]} Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَإِذَا لَمْ تَأْتِهِمْ بِآيَةٍ قَالُوا لَوْلا اجْتَبَيْتَهَا قُلْ إِنَّمَا أَتَّبِعُ مَا يُوحَى إِلَيَّ مِنْ رَبِّي هَذَا بَصَائِرُ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ “Onlara bir mucize getirmediğin zaman, onu da derleyip getirseydin ya! derler. De ki: Ben ancak Rabbimden bana vahyolunana uyarım. Bu, Rabbinizden gelen basiretlerdir; inanan bir kavim için hidayet ve rahmettir.”^{[Araf 203]}

Ayrıca Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Müslümanlar için bir örnektir. Müslümanlar, siyaset, ictimaî, ibadet, alışveriş vb. bütün hayat sistemlerini ondan alırlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ “Rasûl size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir.” ^{[Haşr 7]}

Dahası yönetim veya başka bir konuda Sevgili Peygamberimizin getirdikleri dışında başka bir metodoloji takip etmek batıldır. Bunu yapanlar helake doğru yol alacaklardır. Biz, yasama konularında Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in eylem ve söylemlerine uymakla emrolunduk. Onların hepsi vahiydir. Allah’ın sevgisine ve rahmetine kavuşmak istiyorsak Peygamberi kendimize örnek edinmeliyiz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللَّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ “De ki: “Eğer siz Allah’ı seviyorsanız, o taktirde bana tabi olunuz ki Allah da sizi sevsin ve sizin günahlarınızı mağfiret etsin.”

Dördüncüsü: Sudan dâhil bugün bütün İslam ülkesindeki kurulu rejimler, kaprise dayalı rejimlerdir, dahası kâfir sömürgecilerin kaprislerine dayalıdır. Islah isteyenler, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak İslami hayatı başlatmak için çalışan bu ümmetin samimi evlatları ile birlikte çalışmalıdır. Hilafetin vakti zamanı gelmiştir. Sadece Hilafet, ümmet ve liderlerini sapkın dalalet ve çok büyük hatalardan koruyabilir.

وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ “Ve Allah, kâfirler kerih görseler bile nurunu tamamlayacaktır.” ^{[Saff 8]}