Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir, Riyad’da (İslam) Amerikan Zirvesi’ne katılmadığı için özür diledi ve kendisini temsilen Cumhurbaşkanlığı ofisi müdürü ve Devlet Bakanını gönderdi. Trump, ısrarla Ömer El Beşir’in zirveye katılmamasını dile getirmiş ve Cumartesi günkü zirveye katılmayacağı yönünde Suudilerden güvence almıştı. ^{[19.05.2017 Sudan Tribune]} El Beşir, ABD Büyükelçiliğinin 17 Mayıs 2017 Çarşamba günkü açıklamasından birkaç gün sonra özür diledi. Büyükelçilik, açıklamada şöyle diyordu: “... Biz, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce hakkında yakalama kararı olan birinin davet edilmesi veya seyahat kolaylığı ve desteği sağlanmasına karşıyız.”

Tüm bunlara binaen Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, şunları vurguluyoruz:

İşte Amerikan gerçeği budur. ABD, İslam ve Müslümanlar düşmanıdır ve fiili harbi devlettir. Dost ve müttefiklerine dahi saygınlığı yok. Allah, kâfirlerin psikolojilerini ve Müslümanı hor görme ve aşağılama bakışları deşifre etmiştir. Kâfirler bu bakışlarını, tek ve bir olan Allah’ın Şeriatı inkâr edilmedikçe değiştirmeyecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُمْ بَعْدَ الَّذِي جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللَّهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلا نَصِيرٍ “Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.” ^{[Bakara 120]}

Sudan rejimi, Güneye bağımsızlık vermek, Amerikan kaprisi, uluslararası sözleşme ve hukuka göre kanunlar ve hükümlerde değişiklik yapmak, (terörle) mücadele adına İslam ile mücadele etmek, Amerikan istihbarat ve casusluk kurumlarına ülke kapılarını açmak gibi çok büyük ödünler verdi. Ancak yine de Amerika, bizden razı olmayacaktır. İşte ABD’nin Cumhurbaşkanı El Beşir’e yönelik takındığı bu küstah ve maruf tavır bunun en güzel örneğidir. ABD’nin bu kışkırtıcı tutumundan sonra şeri tavır takınmak kaçınılmazdır. ABD ile bütün ipler kesilmeli, Sudan’dan nüfuzu sökülüp atılmalıdır. Ülke ve insanlara karşı casusluk yapan ihanet yuvası büyükelçiliği kapatılmalıdır. Korumak yerine ABD güvenlik personeli ve istihbarat teşkilatı ülkemizden kovulmalıdır. Sonra da Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet kurulmalıdır. Hilafet, İslam ve Müslümanlar için izzet demektir. Hizb-ut Tahrir, Müslümanlar için bıkmadan usanmadan sürekli bunu dile getiriyor. Ancak Sudan yöneticileri ve politikacıları, ABD’ye yaltaklık yaparak kırık koltuklarını koruyacağını sanıyorlar. Ama heyhat. Amerika için önemli olan çıkarlarıdır. ABD, miadını dolduran herkesi bir çekirdek gibi yol kenarına atar.

Sonuç olarak diyoruz ki, Ey Sudan halkı! Amerika’dan hayır gelmez. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

مَّا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلاَ الْمُشْرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْكُم مِّنْ خَيْرٍ مِّن رَّبِّكُمْ “Ne Kitap ehlinden inkâr edenler ve ne de Allah’a ortak koşanlar, Rabbinizden size bir iyilik gelmesini isterler.”^{[Bakara 105]} Bilin ki izzet ve onura, İslami yönetim olan Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti ile ancak kavuşabiliriz. Hilafet, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bir vaadi ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in de bir müjdesidir. Bu nedenle onu kurmak için çalışın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لا يَعْلَمُونَ“Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.”^{[Yusuf 21]}