Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, güvenlik birimleri, ulusal istihbarat teşkilatı (ilk davalı) ve Hartum polisine (ikinci davalı) karşı yargı sürecine başvurdu. Davaya bakan avukat, yukarıda bir ve iki nolu davalıya karşı sivil dava açmak için Adalet Bakanına bir dilekçe sundu. Hartum polisi ve istihbarat teşkilatı, yetkili birimlerin izni olduğu halde 22 Nisan 2017 Cumartesi günü Hartum Bahri Şambat Rabita Meydanı’nda Hilafetin yıkılışının 96. Yıldönümünü anısına düzenlenecek Konuşma Festivalini iptal etmişti. İptal sonucu özgürlüğü kısıtlanmış ve siyasi konumu sarsılmış olması nedeniyle Hizb, maddi ve manevi zarara uğramıştı.

Hartum polisi ve Bahri kaymakamından verilen izin ve başvurunun bir kopyası da dilekçeye iliştirildi.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Hizb-ut Tahrir’in İslam davasını taşımada meşru hakkı kullandığını kamuoyuna deklare ediyoruz. Hizb, hiç durmadan yolunda yürüyecek, insanlara davetini taşıyacak, İslam ve hükümlerine bağlı kalacak, fikri ve siyasi çalışma yoluyla davet taşıyarak Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in izinden gidecektir. Hizb, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulması yolunda fiziksel eylemlere başvurulmasını kesinlikle haram görmektedir. Bu yüzden Hizb, üzerinde yürüdüğü metottan asla ödün vermeyecek, bu uğurda hiç kimseye yağcılık ve yardakçılık yapmayacaktır. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurarak İslami hayatı yeniden başlatma farzından alıkoyacak herhangi bir şantaj ve eylemi şiddetle reddeder. Allah’ın izniyle kuşkusuz biz, İslam’ı ikame etme ve Müslümanları üstün kılma projemizde mutlaka zafere erişeceğiz. Allah Subhânehu ve Teâlâ buyurdu ki:

إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الأَشْهَادُ “Şüphesiz ki, Rasûllerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.”^{[Mümin 51]}