حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SRu2013BAu20132011u2013MBu2013TRu20130006 |
H. 28 Ramazan 1432 M. Pazar, 28 Ağustos 2011 |
-Basın Açıklaması- Tağut Beşşar Ramazan Ayında Artış Gösteren Cürüm ve Cinayet Halkalarına Kadir Gecesinde Devam Ediyor
Gaddarlık rejimi Beşşar el-esad rejimi, zümresi ve aveneleri oruç ayında lanet üstüne lanet ve Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın lanetini üzerlerine getirtmeye ısrar etmektedirler. Nitekim rejimin silahlı militanlarıyla -eşkıyalarla- birlikte güvenlik güçleri Ramazan'ın 27. gecesinde Suriye'nin bütün şehirlerine hiçbir saygı göstermeden saldırdılar. Zira ayaklanan Müslümanlar mescitlerde ve alanlarda bin aydan hayırlı olan kadir gecesi münasebetiyle Rablerinin rahmetini dilemektedirler. Rabbleri ve mevlaları Allah'ın düşmanları üzerine yardım etmesini ve bu rejimden kurtulmanın arzusunu gerçekleştirmesini dilemektedirler. Tağut çıldırdı; nasıl olur da insanlar tekbir tehlil getirirler, Rabbleri ve Cebbar olan yaratıcılarına dua ederler! Oysa tağut ve onun aveneleri şöyle diyorlar: (Sizin için Mahir ve Beşşar'dan başka ilah bilmeyiz.) Refai cami imamı Şam kisvesinde bu açık küfrü eleştirdiği için rejimin taraftarları işkencenin en kötüsünü tattırmak üzere geldiler. Bu amaçla mescide zorla girdiler, bozgunculuk çıkardılar, imamı ve namaz kılanları dövüp tartakladılar. Biz de Hizb-ut tahrir olarak bu iğrenç ve menfur cürümü kınayıp Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın" إن فرعون وهامان وجنودهما كانوا خاطئين " : Şüphesiz Firavun ile Haman ve askerleri yanlış yolda idiler. Kasas 8 sözüyle uyararak Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın cezası ve azabı Beşşar, Mahir ve onların askerlerinin üzerine gelip çatmasını bekliyoruz ve şunları belirtiyoruz:
- Rejimin insanları akidelerinde ve mukaddesatlarında tahrik etmek, kışkırtmak amacıyla saldırıyı püskürtmek için insanların silaha başvurmalarına sevk eden çirkin planı ve entrikaları açığa çıktı. Biz de burada insanların her hangi bir silahlı eyleme kalkışmamaları hususunda uyarıyor ve diyoruz ki; gösterilerin ve protestoların silahsız oluşu ve bu cani zümreye karşı sözlü olarak çıkışınız üzerine sebat edin. Ordudaki evlatlarınızın özellikle subayların görevi olan canları, ırzları ve mukaddesatları korumak üzere bu cani zümreyi ortadan kaldırarak ülkeyi onların fitne ve şerrinden kurtarmak suretiyle görevlerini yerine getirmelerini isteyin.
- Mescidlere ve içinde bulun Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın kullarına karşı savaşmak Hafız el-esad'ın yüzkarası ihtilalından beri bu rejimin değişmeyen sıfatıdır. Bu durum lanetli Beşşar'ın rejimi devr almasıyla da devam etti. Müslümanların namazlarında, ibadetlerinde ve mescidlerindeki acıları çok şiddetli idi. Artık Mübarek Şam beldesini ve onun mescidlerini bu cani zümreden kurtarmanın zamanı gelmiştir. Bu da cani rejimi devirip Allah'ın haklarına riayet eden, onun mescidlerini imar eden ve gayr-ı müslimlerin ibadet özgürlüğünü koruyan hilafeti ilan etmekle olur.
- Beşşar ve onunla birlikte yönetimdekilere diyoruz ki; Allah [Subhânehu ve Te'alâ] her aşırı giden tağutu şu sözle uyarmıştır: " ولا تحسبن الله غافلا عما يعمل الظالمون " (Resulüm) sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! İbrahim 42 Şüphesiz hesap ve azab günü pek yakın ve elbet gelecektir. Zira Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdesini gerçekleştirmek için hilafetin atlıları semerlerini at üzerine yerleştirmeye başlayıp ümmetleriyle irtibata geçtiler. Böylece Şam İslam'ın merkezi olacak ve ümmet de Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın kitabını ve Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in sünnetini tatbik etmek üzere raşidi bir halifeye biat edecektir. Ardından da küfrün başını devirecek ve azgınlığın beynini dağıtacak, adaleti ikame edecek, güven ve emanı yayacaktır. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur:
"ويستعجلونك بالعذاب ولولا أجل مسمى لجاءهم العذاب وليأتينهم بغتة وهم لا يشعرون" Senden, azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Eğer önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azap elbette onlara gelip çatmıştı. Fakat onlar farkında değilken, o ansızın kendilerine geliverecektir. Ankebut 53
Son olarak da Suriye'deki ehlimize diyoruz ki; şüphesiz Hizb-ut Tahrir bu yüce gaye için açık bir metot ve dosdoğru bir yol üzere durumu, entrikaları ve olayları kavrayarak ve hükümleri fıkh ederek Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in metodu üzerine daveti taşıyan yiğit kimseleri yetiştirip hazırlamıştır. Öyleyse onlara uyun, metotlarını uygulayın, onlara yardım edin, Rabbinizin farzı ve izzetinizin kaynağı olan nübüvvet metodu üzere hilafeti gerçekleştirmek için onlarla beraber olun. Ve biliniz ki ümmetimizin tek kurtuluşu ancak İslam ile olur, kurtuluşun tek ümidi ve devrimin başarılı olmasının tek yolu ancak samimi, uyanık ve İslam davasını taşıyanların eliyle olur.
"الذين ان مكناهم في الارض اقاموا الصلاة وآتوا الزكاة وأمروا بالمعروف ونهوا عن المنكر ولله عاقبة الأمور" Onlar -o müminler- ki, eğer kendilerine yeryüzünde imkan ve iktidar verirsek namazı kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah'a varır. Hac 41
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |