حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SR-BA-2025-MB-TR-05 |
H. 13 Ramazan 1446 M. Perşembe, 13 Mart 2025 |
Yalnızca İslam Akidesi, Devletin, Anayasanın ve Yasaların Temelidir Asıl Amaç, Sadece Bir Müslümanın İktidara Gelmesi Değil, İslam’ın İktidara Gelmesidir
Geçiş Dönemi Suriye Başkanlığı, bu ayın 2’sinde, Suriye’deki geçiş dönemini düzenleyecek anayasa bildirgesi taslağını hazırlamak üzere bir uzmanlar komitesi kurulduğunu duyurdu. Bugün, 13 Mart 2025 Perşembe günü, ilgili komite hazırladığı taslağı Suriye Geçiş Dönemi Başkanı Ahmed El Şara’ya sundu. Ahmed El Şara da hazırlanan taslağı onayladı. Komite, hazırladığı anayasal bildiride ülkenin adını “Suriye Arap Cumhuriyeti” olarak koruduğunu, devlet başkanının dininin “İslam” olacağını, İslam fıkhının temel yasa kaynaklarından biri olmaya devam edeceğini ve yasama ve yürütme erkinin birbirinden tamamen ayrıldığını vurguladı. Ayrıca mevcut Anayasa Mahkemesi’nin kaldırıldığı, beş yıllık bir geçiş süreci öngörüldüğü, kalıcı bir anayasa hazırlamak üzere bir komite oluşturulacağı, yasama yetkisinin Halk Meclisi’nde, yürütme yetkisinin ise Cumhurbaşkanı’nda olacağı belirtildi.
İslam, devletin temelinin İslam akidesine dayanmasını ve anayasa ile yasaların yalnızca İslam akidesinden alınmasını farz kılmıştır. Diğer bir deyişle İslam akidesi, yasamanın yegâne kaynağı olmalıdır. İslam akidesi ile birlikte başka hiçbir kaynağa yer verilmemelidir. Nitekim günümüzdeki bazı insan yapımı anayasalar, İslam’ı temel veya başlıca yasa kaynağı olarak tanımlasa da gerçekte Batı’dan alınan yabancı kanunları iktibas etmektedir.
Ey Şam halkı! Bir yönetimin ve devletin gerçekten İslami olabilmesi için, İslami akidesinin yegâne ve tek yasama kaynağı olması kaçınılmazdır. Ancak bu şekilde, anayasanın gerçekten İslami olduğunu söyleyebiliriz. Aksi takdirde, bu, diğer devletlerin ve onların bize dayattığı yasaların izinden gitmek demektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلا يَضِلُّ وَلا يَشْقَى * وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا “Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” [Taha 124]
إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ أَمَرَ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا إِيَّاهُ ذَٰلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ“Hüküm ancak Allah’a aittir. O, kendisinden başka hiçbir şeye tapmamanızı emretmiştir. İşte en doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.” [Yusuf 40]
Ey izzetin, kahramanlığın ve İslam’ın Şam’ı Şam Müslümanları! İslami yönetim ve İslam Devleti ancak sizin itibarınızı yükseltebilir, onurunuzu koruyabilir ve düşmanlarınıza karşı üstünlük sağlayabilir. On üç yıl boyunca gösterdiğiniz sabır, sebat ve fedakârlıklarla, gerçekten de sahabenin ve fatihlerin torunları olduğunuzu ispat ettiniz. Onlar ki, bu yüce dini size ulaştırmak için Şam topraklarını kanlarıyla sulamışlardır. “Ebedi liderimiz Efendimiz Muhammed’dir” şeklindeki mükemmel ve güzel sloganınızla, İslam yönetime alternatif kabul etmeyeceğinizi kanıtladınız. Çünkü dökülen tertemiz kanlarınızın ve yaptığınız büyük fedakarlıkların yegâne mükafata budur. Yönetim sisteminin, Hilafet olduğu ve Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in dönüşünü müjdelediği bir devletin gölgesinde sadece ve sadece İslam’ın yürürlükte olabilmesi için uğruna kıyama kalktığınız amaç üzerinde sebat edin.
ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ“Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” Bu devlet, tüm Müslümanların genel başkanlığı olacak, onları tek çatı altında toplayacak, güçlerini birleştirecek ve Kudüs ile Mescid-i Aksâ’yı Yahudi pisliğinden temizleyecektir. Bu devlet, sömürgeci kâfirin pis ve günahkâr elleriyle çizdiği ulusal veya bölgesel sınırları asla tanımayacaktır.
Ey Şam halkı! Bilin ki, yönetimin sisteminin cumhuriyet olması caiz değildir. Cumhuriyet sisteminde yasama Allah’a değil insana aittir. Keza monarşi, imparatorluk veya başka bir yönetim biçimi de caiz değildir. Çünkü Müslümanların güvenliği, onuru ve huzurlu bir yaşamı ancak Allah’ın ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in razı olduğu bir yönetim sistemiyle sağlanabilir.
Ey fedakârlık edenler! Ey Allah’ın yardımına ve izzetine nail olanlar! Artık doğudan da batıdan da korkmadan yalnızca Allah’ı razı etmenin zamanı gelmiştir! Şüphesiz ki yalnızca Allah, korkulmaya en layık olandır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
أَتَخْشَوْنَهُمْ فَاللهُ أَحَقُّ أَنْ تَخْشَوْهُ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ“Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Oysa Allah, -eğer siz gerçek müminler iseniz- kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.” [Tevbe 13] Evet, artık ümmetimize felaketler yaşatan ve bizleri uçurumun eşiğine sürükleyen ceberut saltanat dönemini sona erdirmenin vakti gelmiştir. Tüm çabamızı, gayretimizi ve enerjimizi, İslam devleti Hilafet aracılığıyla İslam yönetimini tesis etmeye yönlendirmeliyiz. Allah’ın izniyle Hilafet Devleti’nin vakti gelmiş, zamanı yaklaşmıştır. Kuşkusuz bu, Allah’a zor değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
وَنُرِيدُ أَنْ نَمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ“Biz ise, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (mukaddes topraklara) vâris kılmak istiyorduk.” [Kasas 5]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |