حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SRu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130023 |
H. 5 Ramazan 1434 M. Pazar, 14 Temmuz 2013 |
-Basın Açıklaması- Suriye Halkının Sınır Kapılarındaki Büyük Felaketi: Türkiye Devleti, Onların Acılarının Artmasına ve Daha Fazla Aşağılanmalarına Destek Vermektedir
Kafir kapitalist Batı ülkeleri gibi İslam düşmanlarının çizdiği ve ülkeyi ve insanları bölmek için sabitledikleri sınırların uygulanması ve bunlarla Müslümanların aşağılanması için İslam ülkelerinin yöneticileri uykusuz kalmaktadırlar ki özellikle Türkiye ile Suriye arasındaki sınır kapılarından bahsediyoruz. Zira mücrim Beşar'ın zulmünden ve lavlarından kaçan Suriye halkından olan Müslümanlar için bir çıkış yolu olmasının ardından bu sınırlar şuan, Türkiye yöneticilerinin politikaları sayesinde üzerlerine kilitlenilen bir kabus haline gelmiştir. Bu ise bu yöneticilerin kendilerini, Batı'nın kutsal politikalarını uygulamaya ve Allah'ı, Resulünü ve Müslümanları öfkelendirmeye vakfetmelerinden dolayıdır.
Sınır kapılarındaki görevlilerden olan bazı mücrim uşakların kamçı ve coplar taşıdıklarını ve bunlarla nasıl da insanlara vurduklarını bizzat gözlerimizle gördük! Ayrıca Hava sınır kapısındakilerden birinin, daha on yaşına bile basmamış olan bir çocuğu tuttuğunu ve onu herkesin gözleri önünde feci bir şekilde dövdüğünü gördük! Yine Kilis'teki es-Selame sınır kapısında resmî üniforma giymiş olan bir başka birinin, eşi ve çocuklarıyla birlikte Suriye'ye geçmek isteye bir babanın yüzüne sanki delirmiş gibi ellerini kaldırarak; asla giremeyeceksin... Yarın Ramazan ve biz dinlenmek istiyoruz dediğini kendi gözlerimizle gördük!! Baba ise tamamen kırılgan bir şekilde şöyle cevap verdi: Rica ediyorum, çocuklarımı evimize götürmek istiyorum... O kişi ise babaya şöyle dedi: Gözümden kaybolun. Aksi taktirde hepinizi döverim? Baba, tutumundan vazgeçirmek için onunla konuşmasına ve Ramazan ayında bir Müslümanın kutsallığının Allah katında çok büyük olduğunu açıklamasına rağmen o, küfür üzerine küfretti, bağırdı, ardından da konuşmayı reddederek sınır kapısında durmak isteyen herkesi kovdu...! Nitekim bu tür kıssalar bizlere aktarılmış ancak bu oluncaya ve gözlerimizle görünceye kadar inanmamıştık. Sonra bizler, bilir kişilerin tanıklıkları ve sınır kapılarındaki halkın aracılığıyla Türkiye'deki yetkililerin, sınır kapılarında kasıtlı olarak ayaklanmayı ve ayaklanma yapanları kerih gören, dolayısıyla küfretmekte "yenilikçi olan" ve gerek içeride gerekse dışarıda olsun her iki taraftaki insanlara hakaret eden Türk çalışanlarını tercih ettiklerini gördük.
Bu yüzden Hizb-ut Tahrir / Suriye Medya Bürosu olarak bizler, Ümmetin maslahatlarını benimseyip savunmamız ve elimizden geldiği kadar onun üzerindeki zulmü kaldırmamız vasfıyla böyle bir yola girdik. Dolayısıyla aynı şekilde bizler, insanların acı çekmelerine neden olan, onlara komplo kuran ve kendileri gibileri takip edenlerin kötülüklerini görmezden gelen yöneticileri ifşa edip ortaya çıkarmayı benimsiyoruz. Ayrıca bizler Türkiye yöneticilerinden, Amerika'nın planlarını uygulamak ve onun bölgedeki çıkarlarını sağlamak amacıyla Amerika'nın kendilerine giydirmiş olduğu zillet ve aşağılanma elbisesini çıkarmalarını talep etmeyi ümit ediyor ve onları, Türkiye'nin İkinci İslamî Hilafet Devleti olduğunu ilan ederek izzet ve takvâ elbisesini giymeye davet ediyoruz ki böylece Hilafet Devleti Şam'a, halkına yardım etmek ve Selahaddîn ve Fatih Sultan Mehmet gibi İslam ülkelerini birleştirmek için gelecektir. Evet, biz bunu ümit ediyoruz ancak bu onların umurunda bile değil! Zira kesin olarak biliyoruz ki onların eylemleri ve Amerikalı efendileriyle olan sıkı siyasî ilişkileri, kesinlikle onların alemlerin Rabbinin katında bu şerefe ve bu konuma ehil olmadıklarını göstermektedir. Yukarıda bahsettiğimiz üzere sınır kapılarında olanlar, kendilerine ademoğluna saygı duymalarını, onlarla güzel dostluk kurmalarını, küçüklerine ve büyüklerine merhamet etmelerini ve sendeleyen erkeklerini muaf tutmalarını emreden İslam öğretilerinden çok uzak uşak yöneticilerin uyguladıkları o efendilerin politikasının bir parçasından öte bir şey değildir. Umulur ki böylece Allah, alnında "Allah'ın rahmetinden ümidini kesmiş" şeklinde yazılı olan kişiye merhamet eder. Zira işin başı da sonu da Allah'a aittir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |