مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُم مَّن قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُم مَّن يَنتَظِرُ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلًا

Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir. Bir kısmı da beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir. ^{[Ahzab 23]}

Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti Mahmut Halil [Ebu Halil] isimli gencine taziyelerini bildirir. Acımasız rejim güçleri tarafından sadece masum sivillerin hedef alındığı Mesakin Hanun bölgesine Scud füzelerinin düşmesi sonucunda yaralanan Halil hayatını kaybetti. Dün, 10.12.2013 Salı günü davet taşırken füzelerden birinin isabet etmesi nedeniyle yaralandı. Ailesini ve davetini seven, samimi, dürüst ve güvenilir bu gencin bizi terk etmemesi umuduyla ona doğru koştuk. Hiç şüphesiz Amerikan ve dünya güçleri tarafından desteklenen bu mücrim rejimin politikasının bir sonucu olarak Suriye'de ilaç kıtlığı ve zorluğundan dolayı Halil, Türkiye'ye nakledildi. Sonra orada hayata gözlerini yumarak refiki alaya intikal etti. Ebu Halil'e tebrikler olsun. Fani dünyayı terk ederek ebedilik yurduna yükseldi. Karşılaştığımız herkes, onu hayır ile yâd ediyor, ona karşı sevgilerini dile getiriyorlardı. Allah Subhânehu ve Teâlâ'dan ailesine, anne babasına sabır ve metanet dileriz. İnşaAllah kardeşimiz Kıyamet günü onlara şefaatçi olur.

Bize gelince ey Ebu Halil! Seni tüm kalbimizle seviyoruz. Senin ayrılışın bizi ne kadar üzdü bir bilsen. Ama cesurca, yiğitçe ve kahramanca Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in metodu üzerinde sebat etmen tek tesellimiz. Bunun için İnşaAllah hayırlara nail olursun. Biz, ancak Rabbimizi razı edecek şeyler söyleriz. Senden hayırdan başka bir şey görmedik. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْأَمْوَالِ وَالْأَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ  "Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar; başlarına bir musibet gelince, "Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aitiz ve şüphesiz O'na döneceğiz" derler. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır." ^{[Bakara 155-157]}