حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SR–BA–2016–MB–TR–02 |
H. 18 Rabi’-ul Âhir 1437 M. Perşembe, 28 Ocak 2016 |
Müzakereler, Kâfir Batı Semtinde Şehitlerin Kanını Satmaktır
Viyana Konferansı kararlarını uygulamak adına Amerika, komplo faslını tamamlamak için çalışıyor. Amerika, razı olduğu figürleri, temsilcileri ve bazı grupları Riyad Konferansı’na çağırdı. Katılımcılar konferansta Müslümanların kanı ve onurunu kâfir Batı semtinde satacak heyeti seçecek müzakere komitesi kurulması kararına vardılar. Amerikan komiseri Stefan de Mistura gözetiminde ve BM himayesinde Amerika, suçu sulandırmak, çocuk katili ve tecavüzcü ile aynı masaya oturtmak için gerçek tehlikeden Müslümanların dikkati nazarını sarf etmeye çalışmaktadır. Bu yüzden kartları karan Amerika, dikkatleri katılımcı heyete çevirtti. Heyette kimlerin yer alacağına dair Rusya ile Amerika arasında göstermelik bir anlaşmazlığın olduğu Amerikan medyasına yansıdı. Medya, sonunda Riyad toplantısının ürünü olan komite için bunu hayali bir zafer olarak sundu. Böylece gözler heyette kimlerin yer alacağı konusu üzerine odaklaştığı için cellatla müzakere çirkefliği örtbas edilmiş oldu.
Ey mübarek Suriye devrimi Müslümanları!
Amerika, müzakere heyeti konusunda oynadığı gelgit oyunları kimseyi kandıramaz. Şehit ve kurbanların kanını satmak için heyette kimlerin yer alacağının ne önemi var? Amerika hepsinden memnundur. Riyad, Amerika’nın onayı ve ajanlarının daveti ile olmuştur. Cenevre 3’e gitmek acılarımızı sona erdirmez, tam tersine daha da artıracaktır. Çünkü acımızın temeli, zorla bize dayatılan laik sistemdir, yoksa sadece yöneticiler değil. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى“Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” [Taha 124]
Kasap ve cellat [Amerikan kuklası] ile müzakere için Cenevre’ye gitmek, tavizler tuzağına düşmektir. Tavizcilerin başında da tasmalarını Batı ajanlarına teslim edenler geliyor. Bunlar, laik devlet çatısı altında yaşama, insan yapımı anayasa ve BM himayesinde seçimlere razı oldular. Sonunda kim kazanacak? Elbette ki kâfir Batıya en sadık olanlar, özgür ve adil seçimler kisvesi altında Batıya en iyi uşaklık yapanlar. Böylece Şam devrimi çalınmış ve tasfiye edilmiş olacak. Tıpkı zül ve utanç verici entrikalar yoluyla ve Allah düşmanları ile müzakereler masasında satılan Filistin sorunu gibi.
Kâfir Batı, Hilafet güneşinin yeniden doğacağının farkındadır. Bu yüzden Hilafet güneşinin doğuşunu önlemek için bütün ağırlığını ve olasılıkları ortaya koymuş durumda. Kutlu Şam devriminde bunu açıkça görüyoruz. Ama heyhat. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın vaadi ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ceberut saltanattan sonra Raşidi Hilafet Devletinin kurulacağına dair müjdesi asla engellenemez. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
ثم تكون خلافة على منهاج النبوة، ثم سكت“Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |